Benim için de sorun yoktu. Senin için de sorun olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | هذا كان دائماً مُريح بالنسبة ليّ لقد تصورت أنه مُريح لك أيضاً |
Düşünüyordum da Senin için de iyi olabilir. | Open Subtitles | واعتقدتُ بأنّ هذا قد يكون مفيداً لك أيضاً |
Evet. Hey, bekle bir saniye. Senin için de güzel haberlerim var. | Open Subtitles | بالفعل , انتظر لحظه تعلم , هناك أخبار جيده لك أيضا |
Bu yüzden, belki de oraya ulaşmak için çektiğin onca acı artık Senin için de önemli değildir, ağabey. | Open Subtitles | وربما اخذك كل الالم ان تكون هنا وهذا لم يعد مهم لك ايضا يا اخى الكبير |
Senin için de küçük birşeyim var. | Open Subtitles | و لدى شىء صغير شىء لك أنت أيضاً |
Senin için de mi? | Open Subtitles | من أجلك أيضاً ؟ |
Bu Senin için de çok iyi bir zaman değil muhtemelen. | Open Subtitles | لذلك هذا ليس وقتاً جيد لكَ أيضاً |
Senin için de kişisel olmalı. Arkadaşın olarak senden bunu yapmanı rica ediyorum. | Open Subtitles | ويجب أن يكون الآمر شخصى بالنسبة لك أيضاً كصديق لى أطلب منك أن تقوم بهذا لآجلى |
Ama sana bu kadar bağlı olmaları sadece onlar için değil, ...Senin için de kötü. | Open Subtitles | لكن أليس من السيئ لهنّ أن يعتمدن عليك إلى هذا الحد, وذلك سيئ جداً لك أيضاً. |
Benim için girdi. Umarım Senin için de girer. | Open Subtitles | تحسنت بالنسبة لي وأتمنى أن تتحسن بالنسبة لك أيضاً |
Ve bu ayrıcalık artık Senin için de geçerli yeni adam. | Open Subtitles | ،وتلك الميزة تصبح لك أيضاً .أيها الرجل الجديد |
Şu an itibarıyla Kayzer'in güvenliği imparatorluk için büyük önem teşkil ediyor tabii ki Senin için de. | Open Subtitles | وحتى الآن حماية القيصر.. قلق كبير لرئيس الحزب النازي. وبالتالي، لك أيضاً. |
İşler herkes için iyi olursa, Senin için de iyi olur. | Open Subtitles | اذا تحسنت الامور لنا ستتحسن لك أيضا |
Ve bundan sonra benim için önemli olan şey, Senin için de önemli. | Open Subtitles | وما هو مهم لي سيكون مهما لك أيضا الآن |
Senin için de bir şeyim var. | Open Subtitles | لقد حصلت على شيء بالنسبة لك أيضا. |
Aslına bakarsan Senin için de bir yer açabilirim. | Open Subtitles | في حقيقة الامر استطيع ان افتح مجالا لك ايضا |
Senin için de küçük birşeyim var. | Open Subtitles | و لدى شىء صغير شىء لك أنت أيضاً |
Ayrıca Senin için de bir hediyem var, Eva. | Open Subtitles | إيفا، لدي هدية لكِ أيضاً. |
Bu Senin için de geçerli! | Open Subtitles | هذا سيكون لصالحك بالتأكيد |
Özür dilerim. Bu Senin için de kolay olamaz. | Open Subtitles | انا آسف هذا الأمر لن يكون سهلاً عليكِ ايضاً |
Bu Senin için de geçerli, yavşak. | Open Subtitles | وذلك ينطبق عليك ايضاً أيها محتال |
Kendi güvenliği için onu tutukladık. Senin için de. | Open Subtitles | لقد أبعدناه لحمايتك ومن أجلك |
Yani aynısı Senin için de geçerli. | Open Subtitles | ليسوا في حاجة أن يروا قضيبكَ لذلك نفس الشيء يجري عليك |
Böylece ben öldüğümde hayvanlar üşüştüğünde Senin için de gelecekler. | Open Subtitles | ولهذا عندما أموت وتأتي الحيوانات لتنهش جسمي سوف يأتون أليك ايضاً |
Benim için harika, Senin için de olumlu bir kelime. | Open Subtitles | إنها كلمتي أنا العظيمة الإيجابية جدا لكِ أنتِ وحسب |
Senin için de pek güvenli olmaz. | Open Subtitles | بالطبع، لن يكون هذا آمناً بالنسبة لكِ ايضاً |