Senin için en iyi olanı istiyor. O bize bir ev almak istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد الأفضل لك إنها تريد أن تُعمّر لنا البيت |
Eminim Senin için en iyi oIan_BAR_ buImaya çaI_BAR_º_BAR_yordu. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنها كانت تفكر في الشيء الأفضل لك |
Senin için en iyi olana kim karar verebilir ki? | Open Subtitles | من هو الأفضل أن يقرر ما هو الأفضل لك ؟ |
Seni, Senin için en iyi olanı desteklemekle destekliyorum. | Open Subtitles | انا اساندك عن طريق مساندة ما هو افضل لكي |
Belki de Senin için en iyi olanı yapıyorlardır. | Open Subtitles | ربما انهم يفعلون ما هو افضل لكي |
Ama babanın Senin için en iyi olduğunu düşündüğü şeyi yaptığını da biliyorum. | Open Subtitles | لكنـي على علم ان أباك يعمل ما يظـن انـه الأفضل لك |
Dedi ki yaşamındaki bu dönüm noktasını düşünerek bilirsin, aniden çok şeyi yitirmek ki bunlar gelecekle ilgili şeyler Senin için en iyi tedavinin bu olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه على اعتبار أنك تمرّين بهذه المرحلة من حياتك إذ تفقدين الكثير وبشكلٍ مفاجئٍ جدّاً انخراطك في المستقبل سيكون العلاج الأفضل لك الآن |
Senin için en iyi olanı yaptığını düşündü. | Open Subtitles | لقد فعلت ما كانت تظنه الأفضل لك. |
Annen Senin için en iyi olacağını düşündüğü şeyleri yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أمك تحاول أن تقوم بما تظن أنه الأفضل لك |
Bence Senin için en iyi olanı yapmalısın. | Open Subtitles | اعتقد انك ينبغي ان تفعل الأفضل لك. |
Senin için en iyi olanı istiyorum. | Open Subtitles | و أنا أريد الأفضل لك |
Senin için en iyi olanı istiyorum. | Open Subtitles | و أنا أريد الأفضل لك |
Senin için en iyi olanı istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت الأفضل لك |
Senin için en iyi olan nedir canım? | Open Subtitles | ما الأفضل لك يا عزيزي؟ |
Bir kaç hafta daha taşıyabilirsem-- - Senin için en iyi seçenek bu değil. | Open Subtitles | ...لو استطعت الصمود لبضعة أسابيع أخرى - لا يكون هذا الأفضل لك - |
Senin için en iyi olan bu. | Open Subtitles | إنه الأفضل لك |
Senin için en iyi olanı istiyorsun. | Open Subtitles | تريد الأفضل لك |