"senin içinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بداخلك
        
    • بداخلكِ
        
    • داخلك
        
    • داخلكَ
        
    • مهم فيكي
        
    • عروقك
        
    9 ay boyunca senin içinde kalacak her şeyi kıskanırım. Open Subtitles أنا اغار من اي شيء يستطيع البقاء بداخلك لتسعة اشهر.
    Ve benim içimde küçücük bir iyilik varsa senin içinde de vardır. Open Subtitles وإن كانت هناك ذرة صلاح بداخلي فعليّ أن أؤمن أنها بداخلك أيضاً
    senin içinde bir çok Aşk Tanrısı var ama, itiraf etmeliyim ki, Aşk Tanrısı saklanmak için garip bir yer seçmiş. Open Subtitles لديك الكثير من كيوبيد بداخلك لكن، لا بد لي أن أعترف اختار كيوبيد مكان غريب للاختباء
    Ama bebeğin ruhunun geri döndüğünü söyledi senin içinde bu da çok nadir oluyor. Open Subtitles لكنها قالت أن روح ذاك .الطفل قد عادت بداخلكِ .وهذا أمر نادر حدوثه
    Canavar senin içinde. Canavarı göster bana. Nerede içindeki canavar? Open Subtitles الوحش داخلك , دعني أرى الوحش , أين الوحش ؟
    senin içinde bir dansçı var. Open Subtitles هناك راقصاً في داخلكَ
    Görünüşe bakılırsa senin içinde de bir şeyler var, öyle değil mi? Open Subtitles يبدو أنك لديك شيئاً بداخلك بالفعل ، أليس كذلك؟
    Çünkü senin içinde de o yalnızlığı seven, bir kahraman var. Open Subtitles هناك شيء بداخلك لديك هذا النوع من البطولة المطلقة
    Sen ne anlarsın ki? Kirletilen bendim. O mahlûk senin içinde değil ki. Open Subtitles أنا الوحيد الذي أنتهكت أنت لم يكن لديك هذا الشيئ بداخلك
    senin içinde bizim potansiyelimizi gördüler, senin kişiliğin ve yaptıkların sayesinde. Open Subtitles لقد رآوا الإمكانيات بداخلك كنتيجة لحقيقة من أنت و ما قد فعلته
    O senin ihtiyacın olan her şeyin senin içinde olduğunu söylüyor. Open Subtitles يريدك ان تعرف ان هذا كل شي تحتاجه بداخلك
    İyilik ve kötülük senin içinde hep savaş halinde, Zuko. Open Subtitles الخير و الشر دائماً في حرب بداخلك يا زوكو
    Bana kalırsa senin içinde ufacık da olsa bir iyimserlik var. Open Subtitles أنا ، شخصياً ، أظن أنه يوجد بعض التفاؤل بداخلك
    Ama Meg, böyle duygular için dışarıdan bir sese ihtiyacın yok, onlar senin içinde. Open Subtitles ولكن يا ميغ, أنت لست بحاجة الى صوت خارجي للشعور بهذه الأحاسيس إنها بداخلك
    Bak, senin içinde bir yerlerde oraya gidebilecek bir cesaret var. Open Subtitles انظر, في مكان بداخلك توجد شجاعة تجعلك تظهر للناس
    Ne onunla ne de başkasıyla çünkü senin içinde bir şeyler eksik. Open Subtitles ، ولا مع أي أحد أخر لأنّ هناك شيئا مفقوداً بداخلك
    Belki benim içimde seni, senin içinde beni çağıran bir şey vardır. Open Subtitles ربما هناك شئ بداخلي هو الذي ينادي او بداخلكِ ينادي
    Melek hala senin içinde. Open Subtitles لا يزال الملاك بداخلكِ فنحن لم نوقفه
    Sadece senin içinde büyüyecek. Open Subtitles لكنه سينمو بداخلكِ
    senin içinde de diğer insanların görüp arkandan konuşacağı bazı zayıflıklar olabileceği ihtimali seni korkutuyor mu? Open Subtitles هل سيجعلك هذا تخاف من وجود بعض نقاط الضعف داخلك أنت أيضا قد يكتشفها الآخرون ويتهامسون حولها
    senin içinde insanlıktan eser kalmamış, orası belli. Open Subtitles جليًّا ألّا إنسانيّة داخلكَ.
    Onu senin içinde öldüreceğim. Open Subtitles هناك شيء مهم فيكي
    Bence cahilin tekisin, Kana olan şehvet senin içinde. Open Subtitles أعتقد أنك جاهل، أعتقد أن إراقة الدماء في عروقك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more