"senin sevdiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذي تحبه
        
    • الذي تحبينه
        
    • التى تحبها
        
    • الذي يعجبك
        
    • الذي تحبين
        
    • التي تحبها
        
    Tıpkı senin sevdiğin gibi Yeni Zelanda'dan bir kasa "Malbec" aldım. Open Subtitles لقد جلبت لك حزمة كاملة من شراب العنب النيوزلندي الذي تحبه
    senin sevdiğin tek şey yukarıdaki ecza dolabında. Open Subtitles أوه، حسنا، الشيء الوحيد الذي تحبه هو الطابق العلوي للمجلس الوزاري للطب
    senin sevdiğin Japon restoranına gidiyorlardı. Open Subtitles نعم هم كانوا ذاهبين إلى ذلك المطعم الياباني الذي تحبينه
    Ben süreceğim bu sayede senin sevdiğin gürültüleri dinlemeyeceğim. Open Subtitles يا سيداتي سوف اقود حتى لا أستمع إلى المضرب الذي تحبينه
    Neden bizim sevdiğimiz şeyler Üçgen'e gidiyor da senin sevdiğin saçma şeyler İtalya yoluna giriyor? Open Subtitles لماذا الاشياء التى نحبها ترمى و الاشياء التى تحبها تمر مثل ماذا ؟
    Hani şu uzun saçlı kadın. senin sevdiğin. Open Subtitles تقصد السيدة ذات الشعر الطويل الذي يعجبك كثيراً
    Önemli değil. senin sevdiğin kişi Light Yagami. Ona karşı olan hislerin sende kalacak. Open Subtitles لا بأس, سوف أقوم بإعطائها للإنسان الذي تحبين, ياقامي لايت.
    senin sevdiğin şeylere aitmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles أحب أن أشعر بأني منتمية للأشياء التي تحبها
    Bu yüzden sosislieri de getirdik ve senin sevdiğin garip Portekiz ekmeğinden yapıldılar. Open Subtitles لذلك أحضرنا النقانق والخبز البرتغالي الغريب الذي تحبه
    Maç için senin sevdiğin Alman birasını alacak. Open Subtitles ستجلب معها ذلك الشراب الألماني الذي تحبه من أجل المباراة.
    Burası senin sevdiğin bir yer. Belki cennettir. Open Subtitles هذا هو المكان الذي تحبه ربما أنت في الجنّة
    Ya pandalarda senin sevdiğin yemekler yoksa. Open Subtitles ماذا لو أن دبب الباندا ليس لديها الطعام الذي تحبه ؟
    Defterler, ve senin sevdiğin "İlk kim" kaseti var. Open Subtitles دفترك وقلمك وشريط الفيديو الذي تحبه "من على القاعدة الأولى؟"
    O resimde senin sevdiğin küpeleri takıyordu. Open Subtitles فيها ، كانت ترتدي القرط الذي تحبينه
    senin sevdiğin gibi bir kahve değil ama. Open Subtitles ليست النوع الذي تحبينه..
    senin sevdiğin Jacob artık yok. Open Subtitles جايكوب) الذي تحبينه) لم يعد له وجود
    Biraz da senin sevdiğin şu solucan jelibonlardan alalım. Open Subtitles بعضاً من هذه المشروبات الحامضية التى تحبها
    Özellikle senin sevdiğin köpekleri. Open Subtitles خصوصا الكلاب التى تحبها
    Ya pandalarda senin sevdiğin yemekler yoksa. Open Subtitles ماذا لو لم يكن عند الباندا الطعام الذي يعجبك ؟
    - Mm mm Şey, hani şu senin sevdiğin La Cienega'daki woo-woo yerinden küçük birşey aldık . Real Food Daily(Günlük Gerçek Yemek)'e gittiniz çocuklar. Open Subtitles لقد أحضرنا شئ ما من المحل الذي تفضلين الذي يقع في (لا سينيغا) الطعام الذي تحبين
    Artı hep senin sevdiğin bakliyatları alıyoruz. Open Subtitles بالأضافة أننا دائماً نشتري الحبوب التي تحبها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more