| Benimse tek yaptığım onu hayal kırıklığına uğratmak oldu; hep senin yüzünden. | Open Subtitles | لكن كلّ ما كنت أقوم به هو تخييب ظنّها, وكلّ ذلك بسببك. |
| Herkesin bildiği gibi hükümet senin yüzünden popülaritesini yitirdi, oğlum. | Open Subtitles | لا يخفى عليك أن الحكومة فقدت الكثير من شعبيتها بسببك |
| Herkesin bildiği gibi hükümet senin yüzünden popülaritesini yitirdi, oğlum. | Open Subtitles | لا يخفى عليك أن الحكومة فقدت الكثير من شعبيتها بسببك |
| Cidden, senin yüzünden masayı her hazırladığımda gözlerimden yaşlar akıyordu. | Open Subtitles | بسببكِ كلما أجهز الطاولة و أجلس للعشاء الدموع تستمر بالسقوط |
| İki güne evden taşınacaklar ve tüm bunlar senin yüzünden oldu! | Open Subtitles | إنهم سينتقلون من منزلهم فى غضون يومين و كل هذا خطأك |
| Eğer senin yüzünden bu iş suya düşerse, yemin ederim seni öldürürüm. | Open Subtitles | أو ما جئت به إلى هنا لم يتم بسببك فسأعدك بأني سأقتلك |
| Kaç işi senin yüzünden kaybettiğimi merak ediyorum. Arkaya geç. | Open Subtitles | أتسائل عن مقدار ما خسرته بسببك اذهب واعمل في الخلف |
| Üzerinde uyuşturucu var mı? At onları, senin yüzünden hapse girmeyeceğim. | Open Subtitles | هل لديك مخدرات معك ألأن أخرجهم , أنا لن أسجن بسببك |
| senin yüzünden başımdan neler geçtiğine dair en ufak bir fikrin bile yok. | Open Subtitles | أنت لا تفهم ما نوع من الجحيم أنا فقط ذهبت من خلال بسببك. |
| Cidden, senin yüzünden masayı her hazırladığımda gözlerimden yaşlar akıyordu. | Open Subtitles | بسببك عندما أجهز طاولة الطعام للعشاء الدموع تستمر في السقوط |
| senin yüzünden ağlayıp zırlayan bütün o kızları temsilen güldüm. | Open Subtitles | أضحك كممثلة لكل هؤلاء الفتيات الذين بكوا و تذمروا بسببك. |
| senin yüzünden elim kana bulandı. Buna dokunmasan olmaz mıydı? | Open Subtitles | يداي تلطخت بالدماء بسببك لا يمكنك ترك هذا الشيء وحيداً؟ |
| Bu çocuk, senin yüzünden bir yetim miskin nedeniyle senin apartmanın koşulları. | Open Subtitles | هذا الطفل اصبح يتيما بسببك بسبب الوضع الحقير لمجمع الشقق الخاص بك. |
| Çünkü senin yüzünden artık kim bilir nerede şu an. | Open Subtitles | والذي هي الآن بسببك أنت ، يعلم الرب وحده مكانها |
| Senden nefret etmiyorum senin yüzünden dönüştüğüm kişiden nefret ediyorum. | Open Subtitles | انا لا اكرهك انا اكره ذلك الشخص الذي جعلتني بسببك |
| Tae Gong Shil. senin yüzünden nişanı bozdum. | Open Subtitles | لقد اتيت الى هنا بعد ان فسخت خطبتي بسببك |
| Dedim ya, senin yüzünden değildi aptal! Niye hala ağlıyorsun? | Open Subtitles | ما حدث ليس بسببكِ ايها البلهاء لما تواصلين البكاء ؟ |
| senin yüzünden bir sene yattım. Bana iki dakikanı ayırabilirsin. | Open Subtitles | لقد قضيت سنة بالسجن بسببكِ يمكنكِ أن تمهليني دقيقتين |
| Andy gitti! İki güne evden taşınacaklar ve tüm bunlar senin yüzünden oldu! | Open Subtitles | إنهم سينتقلون من منزلهم فى غضون يومين و كل هذا خطأك |
| Bunlar senden sorumluydu. Şimdi senin yüzünden cezalandırılacaklar. | Open Subtitles | هؤلاء كانوا مسؤولين عنك وبسببك سيتم عقابهم |
| senin yüzünden bugün bir saat fazla çalışmak zorundayız. | Open Subtitles | لقد ساعدتنا بما فيه الكفاية بفضلك سنضطر الي العمل ساعة زائدة اليوم |
| Babanın senin yüzünden mahvolduğunu görmüyor musun? Ne kadar yaşlı gözüküyor baksana! | Open Subtitles | ألا ترى ان والدكَ يتعذب بشدة بسببكَ لدرجة انه يبدو عجوزاً ؟ |
| Andrews ile senin yüzünden, başımı neredeyse belaya soktum. | Open Subtitles | بما إنني وضعت نفسي في موقف سخيف مع أندروز من اجلك |
| Kahretsin, senin yüzünden ona vurdum! | Open Subtitles | اللعنه ، لقد كان خطؤك أننى ضربته |
| senin yüzünden okul değiştirdiğime inanamıyorum. Senin hatan, domdom. | Open Subtitles | لا أكاد أصدق بأنه يجب عليّ أن أغير مدرستي بسببك، هذه غلطتك أيها السمين |
| senin yüzünden hep kendimle konuşuyorum. | Open Subtitles | حسنا ، عليّ أن أكلمك بصراحة ، يا فتى لقد جعلتني أكلم نفسي |
| senin yüzünden kim bilir ne kadar süreligine igiz kalacagim. | Open Subtitles | أنت سبب كوني عاطلة عن . العمل إلى أجلٍ غير مسمّى |
| senin yüzünden ninenin pastanesini kurtarmak için çok geç kaldık. | Open Subtitles | والأن , الفضل لك, الوقت متأخر جدا لأنقاذ مخبز الجدة. |
| Ayrılamazsın ondan. Kızın hayatı yıkıldı. senin yüzünden kovuldu. | Open Subtitles | لا يمكنك الإنفصال عنها، تحطّمت حياتها، لقد تسببت في فصلها |
| Çok teşekkürler, kahraman! senin yüzünden şu an komada. | Open Subtitles | حسناً، شكراً لك أيها البطل فبسببك هي في غيبوبة. |
| Yoksa senin yüzünden intihar etmeyeyim diye mi öyle dedin? | Open Subtitles | أم أنك لم تريدي إنتحاراً على يديك فحسب؟ |