Yarın Winifred Teyze'nin barbeküsünde olacak ve Seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | سيتواجد في حفل شواء العمة وينيفرد غداً و يريد مقابلتك |
Az önce selamlaştığım çocuk Seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | الرجل الي سلمت عليه عند الباب يريد مقابلتك |
Yazılarının ürkütücü ve depresif olduğunu duymuş. Seninle tanışmak için can atıyor. | Open Subtitles | لقد سمع أن كتاباتك مرضية و محبطة إنه يتوق لمقابلتك |
Bugün sınıfın önünden yürüdüğünü gördüm ve gelip Seninle tanışmak için neredeyse sınavı bırakıp çıkıyordum. | Open Subtitles | رأيتك تمرين بجانب القسم هذا الصباح وكنت على وشك الهروب من إمتحان حتى ألتقي بك. |
Tanrım sonunda... Seninle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | من الرائع أن أقابلك أخيراً سرتني مقابلتكِ |
Şehirde yeni ve Seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | لكنها جديدة في المدينة وتريد التعرف عليك |
Seninle tanışmak büyük bir zevk. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تصديق ذلك إنه لمن السرور أن أقابلك |
Seninle tanışmak isteyen yeni bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لقد حصلت على صديقة جديدة والتي تود اللقاء بك |
Seninle tanışmak şereftir, Lance. Burun sürüşüne yıllardır hayranım. | Open Subtitles | إن مقابلتك شرف لى،أنا أحترم ركوبك الامواج منذ سنوات |
Seninle tanışmak çok güzeldi. Başına dert açtıysam üzgünüm. | Open Subtitles | لقد كان من العظيم مقابلتك حقا مجددا, أنا آسف إذا كنت قد سببت أي مشكلة |
İlk günden beri Seninle tanışmak istedim. | Open Subtitles | منذ أن أرتديت القفازات وكل ما أردتة هو مقابلتك |
- Çünkü... Seninle tanışmak, nasıl biri olduğunu görmek istedim. | Open Subtitles | ـ السبب هو .. أنني أردت مقابلتك لأعرف شخصيتك |
16 yaşımdan beri Seninle tanışmak istiyordum. | Open Subtitles | لقد أردت مقابلتك منذ أن كنت في السادسة عشرة |
Arabamı bırakmaya özellikle geldim, Seninle tanışmak için. | Open Subtitles | جئت لتسليم سيارتي متعمدة فى محاولة لمقابلتك |
Şimdi benimle bu partiye geliyorsun, ve bu editör ile tanışıyorsun çünkü Seninle tanışmak için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | نعم الآن نحن ذاهبين , تعالي معي لتلك الحفله وستقابلين المحرر انه يستميت لمقابلتك |
Seninle tanışmak için binlerce ölümü tadabilirdim, fakat şimdiyse, sonsuza kadar yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | مستعد للموت ألف مرة لكي ألتقي بك ولكن عندما إلتقيت بك أريد العيش للأبد |
Ve geri döndüğünde, Seninle tanışmak isteyen biri var. | Open Subtitles | وعندما تعودين، هناك شخص ما يريد مقابلتكِ. |
Seninle tanışmak başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | التعرف عليك كان أفضل ما قد حدث لي على الإطلاق |
Ertesi gün, Seninle tanışmak zorunda olduğumu biliyordum ben de gidip tiyatro kulübüne katıldım. | Open Subtitles | . لذا اليوم التالي,أدركتُ بأنني لابُد أن أقابلك . لذا دخلت و إنظممت إلى نادي المسرح |
Bir gün Seninle tanışmak istediğini bile söyledi. | Open Subtitles | حتى انها قالت بأنها تريد اللقاء بك في يوم ما |
Birçok güzel ve ucuz yer biliyorum, para çok gerekli değil Seninle tanışmak güzeldi sadece. | Open Subtitles | أعرف الكثير من الأماكن الرخيصة سعدت كثيراً بلقائك |
Seninle tanışmak güzeldi doktor. Dangalağın tekisin, ama niyetin iyi. | Open Subtitles | سرّنا لقاؤك أيها الطبيب أنتَ غير كفؤ لكنّ نواياكَ طيبة |
Seninle tanışmak büyük şeref... kime yazayım? | Open Subtitles | انه لشرف ان اقابلك بدون رقابة رقمية والى من يجب ان اوقع هذا؟ |
Ben Gene O'Reilly. Seninle tanışmak çok güzeldi. | Open Subtitles | أنا جين أورايلي تشرفت بمقابلتك |
Babası olduğunu biliyor ve Seninle tanışmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | تعرف بأنّك أبّاها وتقول انها تريد حقا أن تقابلك |
Ve gerçekten Seninle tanışmak istiyor. Londra'da kimseyi tanımıyor. | Open Subtitles | وفي الحقيقة يريد أن يقابلك هو لا يعرف أي شخص في لندن |
Annem Seninle tanışmak ve kendini tuhaf hissetmeni istiyor. | Open Subtitles | امي تريد ان تقابلك وتجعلك تشعرين انك غريبة |
Hayır. Eğer Seninle tanışmak istiyorsa, buraya gelebilir. | Open Subtitles | كلا , اذا اراد لقائك بأمكانه ان يأتي هنا |