"sensörleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • مجسات
        
    • حساسات
        
    • استشعار
        
    • إستشعار
        
    • كاشفات
        
    • الحساسات
        
    • المجسات
        
    • أجهزة الاستشعار
        
    • مستشعراتنا
        
    • وأجهزة
        
    • محسسات
        
    • مستشعرات
        
    • الإستشعار
        
    • بأجهزة
        
    • المشعرات
        
    Arabalarımızın, etraflarındaki her şeyi inanılmaz bir şekilde görmelerine ve sürüşle ilgili tüm kararları vermelerine olanak sağlayan sensörleri var. TED سيارات تحوي مجسات تمكنها بصورة سحرية ان ترى كل شيء من حولها وتتخذ القرارات في كل منحى من مناحي القيادة
    Biz bu lanet şeyi yakalayana dek bütün sensörleri kapatın. Open Subtitles اوقف جميع مجسات الحركة حتى نستطيع امساك هذا الشيء اللعين
    Hey, eğer bütün çitlerde elektrik varsa, hareket sensörleri ne için? Open Subtitles هل هذا السياج دائماً كهربائي ما تلك حساسات الحركة من اجله؟
    Ayrıca kasket sensörleri ve hız ölçerlerden bilgi de alabilirsiniz, bu teknoloji şu anda çalışıyor. TED لديك معلومات أيضًا من أجهزة استشعار الخوذة والمتسارعات التكنولوجيا التي يتم العمل عليها حاليًا
    Kolun ucunda mikroskoba benzer sensörleri var. Open Subtitles لديها أجهزة إستشعار على طرف تلك الذراع تعمل كميكروسكوب
    - Ama hala Albay ve Teal'c görünüyorlar. - Onlar ısı sensörleri ile görülebiliyorlar, ancak çoğalıcılar görülemezler. Open Subtitles لكنى أستطيع رؤية الكولونيل و تيلك إنهم يتم كشفهم عبر كاشفات الأشعة تحت الحمراء
    Bu küçük bebek manyetik sensörleri etkisiz hale getirecek. Open Subtitles هذا الشيء الصغير سوف يعطل الحساسات المغناطيسية
    Hatta mümkün mü? Ne tür kontroller yapmalıyız? Bunun hiç sensörleri yok. TED وهل ذلك ممكن ؟ وما هي أجهزة التحكم التي يجب أن نستعملها وهذا النموذج لا يملك مجسات
    Enerji teminini, üretimini, dağıtımını mimari ve benzeri gelişimleri takip etmek için tüm teknik bölgelerde sensörleri vardır. Open Subtitles ذات مجسات في كل الأحزمة التقنية من أجل تتبع التفدم في الهندسة المعمارية تجميع الطاقة، الانتاج، التوزيع وخلافه.
    Asansörde ağırlık sensörleri vardı. Open Subtitles كانت هناك مجسات للوزن بالمصعد.
    Şimdi de kameralar ve hareket sensörleri de bende. Open Subtitles الآن حصلت على الكاميرات و مجسات الحركة
    Hava kirliliği sensörleri ile kirliliği ölçebilirsiniz. TED يمكنكم قياس التلوث بواسطة حساسات جودةِ الهواء.
    Hardison'un hareket sensörleri için yapabileceği birşey yok. Open Subtitles لن يتمكن هارديسون من فعل أي شيء إذا كانت حساسات الحرارة مفعلة
    İçeri girdi, ancak henüz yerdeki sensörleri etkisiz hale getiremedi. Open Subtitles إنها هناك ، ولكنها لم تعطل حساسات الأرضية بعد
    Her uçan makine boşluktaki yerini saptamak için üzerindeki sensörleri kullanıyor ve nasıl hareket edeceğini belirlemek için de kendi hesaplamalarını yapıyor. TED كل آلة طائرة تستخدم أجهزة استشعار ذاتية لتحدد موقعها في الفضاء و حسابات ذاتية لتحدد ما يجب القيام به.
    Derimize bağlanan başka sensörleri denedik ve hepsi fazla hareket ediyordu. Böylece, iyi bir ölçüm yapabilmek için bu yöntemin en güvenilir yol olduğu sonucuna vardık. TED ألقينا نظرة على أجهزة استشعار أخرى والتي يتم الصاقها بجلدك، وببساطة فهي كثيرة الحركة، لذلك وجدنا أن هذه هي الطريقة الوحيدة الموثوقة للحصول على قياس جيد.
    Masanın odadaki ışık yoğunluğunu okuyabilen sensörleri var. TED تحتوي الطاولة الآن على أجهزة استشعار تقرأ كثافة ضوء الغرفة.
    Ama bacaya alarm sensörleri kurmuşlar gibi gözüküyor. Open Subtitles لكن يبدو أنهم لغـموا المناور بأجهزة إستشعار
    Pencere sensörleri, hareket detektörleri, hücresel destek, muhafızlar. Open Subtitles حساسات على النوافذ كاشفات للحركة ، حراس
    Çıkıştaki sensörleri devreye sokacaktır. Open Subtitles تُلصق على كل قطعة من الاعمال الفنية و الحساسات عند كل مخرج
    Plastik cetveller şeklinde ürettikleri kablosuz sensörleri çiftçiler tarlalarının değişik bölgelerine saplayıp toprağın kalitesi hakkında detaylı bilgi toplayabilecekler. TED هم يجعلون هذه المجسات اللاسلكية تصمم مثل المساطر البلاستيكية التي يستطيع المزارعون أن يلصقوها في أجزاء مختلفة من الحقل والبدء في جمع معلومات تفصيلية مثل ظروف التربة.
    ...yerimizi de iç sensörleri kullanarak saptayacaklar. Open Subtitles لكن سيتمكنون من تعقبنا بواسطة أجهزة الاستشعار الداخلية
    Bilmek mümkün değil. Mayın patlamaları sensörleri aşırı yüklemiş olmalı. Open Subtitles لا سبيل لمعرفة ذلك لقد أثر التفجير على مستشعراتنا
    Musluk ya da sabunluk sensörleri de beni algılamaz. Open Subtitles وأجهزة الاستشعار على الحوض وموزع الصابون لا تشعر بي أبداً
    Perimetreler kuruldu ve çalışıyor. Tüm hareket sensörleri çevrimiçi. Open Subtitles المحيط يعمل بصورة حسنة كل محسسات الحركة تعمل
    İşte CHG'yi, yer veya uydu sensörleri gibi noktalar yardımıyla cevaplanması son derece zor soruları cevaplamak için yarattım. TED صنعت جهاز الـ CAO لكي يجيب الأسئلة التي أُثبتت أنها تتحدانا ان نعثر على إجابة من أي وجهة نظر أخرى، مثل كما كنا نبحث في الأرض، أو عن طريق مستشعرات الأقمار الصناعية
    Sen de diyorsun ki tren kaza yaptı çünkü ısı sensörleri arızalandı. Open Subtitles لذا تقصدُ بقولك أن القطار تحطم بسبب الحرارة التي بأجهزة الإستشعار فَشِلت.
    Pekâlâ, sensörleri devre dışı bırakalım, inşallah işe yarar. Open Subtitles حسنا ، دعنا نخدع هذه المشعرات من الأفضل أن نتابع العمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more