"sepete" - Translation from Turkish to Arabic

    • السلة
        
    • سلة
        
    • سلّة
        
    • السلال
        
    • السله
        
    • بالسلة
        
    • للسلة
        
    • السلةِ
        
    • سلةِ
        
    • سلتك
        
    sepete, sadece maymunun elinin girmesine yetecek büyüklükte küçük bir delik açarlar. Open Subtitles يعملون ثقب صغير في السلة يكفي فقط لأن يضع القرد يده داخلها
    Aslında bütün çürük yumurtalarımızı bir sepete koyduk, ve bu sepeti özenle korumayı düşünüyoruz. Open Subtitles فى الحقيقة , وضعنا كل البيض الفاسد الذى لدينا فى سلة واحدة و ننوى حراسة هذة السلة بعناية
    Maude filmimizde, Musa bebeği sepete koyuyorsun ve sazlıkların arasına koyuyorsun, tamam mı? Open Subtitles والآن مود، في فيلمنا ستضعين ..موسى الطفل الرضيع في السلة ثم تضعيه في النهر
    Öldürülmesi gerekiyordu ama Musa'nın annesi onu bir sepete koyarak Nil Nehri'ne bıraktı. Open Subtitles ابناء اليهود كان يجب ان يغرقوا والدة موسى أرسله في البحر في سلة
    Bebeği örme bir sepete koyup yüzünü sıcak ateşe çeviriyor. TED تضع الطفلة في سلة منسوجة، الرأس يواجه النار.
    Polenleri arka bacaklarında bulunan sepete tıkıştırıyor ve kazdığı çukura götürüyor. Open Subtitles تجمعه على سلّة على أرجلها الخلفيّة وتحضره لنفقها.
    Belki öndeki küçük sepete oturmana da izin verir. Open Subtitles ربما سيسمح لكِ بأن تركبي في السلة التي في المقدمة
    İç çamaşırını sepete koyar mısın? Open Subtitles هل من الممكن أن تضعّ ملابسك الداخلية في السلة ؟
    Yani bunu eski yöntemle yapamaz mıyız? Bebeği bir sepete koyup size doğru yollarım. Tıpkı Sazlıktaki Musa gibi. Open Subtitles انا اعنى فلنفعلة على الطريقة القديمة اترك الطفل فى السلة وانتم تلتقطونة
    Çağrı cihazlarınızı, telefonlarınızı ötüp, çalıp sinirime gidecek neyiniz varsa çıkarın ve sepete koyun. Open Subtitles الهواتف الخلوية ،الأوراق أي شي تملكونه ضعوه في السلة
    sepete atın. Hastaneye gitmenize gerek kalmaz. Open Subtitles أسقطه في السلة أنقد نفسك من الذهاب إلى المستشفى
    Birinci adım. Donmuş patatesleri sepete boşalt. Open Subtitles الخطوة الأولى ضع البطاطا المجمدة في السلة
    Çuvaldan dökülen bütün yünleri sepete koyun. Open Subtitles كل الصوف الذي يسقط من الأكياس ضهوع في السلة
    Giysileriniz sepete, oyuncaklar yatağın altına. Open Subtitles الملابس في السلة والألعاب على الرف أو تحت السرير
    Bu, aceleyle bütün yumurtaları tek sepete koymak gibi görünüyor ihtiyar. Open Subtitles يبدو الأمر متهورا ان تضع البيض كله فى سلة واحدة
    Bu bütün yumurtalarımızı bir sepete doldurmak gibi bir şey, değil mi? Open Subtitles هذا كوضع كل البيض في سلة واحدة اليس كذلك
    Ama onu oymayı bilmediğim için, onları sadece sepete koydum. Open Subtitles لكن لم أكن أعرف كيف أنحتهم لذا وضعتهم في سلة فحسب
    Eğer bu düşündüğüm şeyse, bu tavuklar bütün yumurtalarını aynı sepete koyuyor olabilirler. Open Subtitles إن كان هو الشخص الذي أظنه فدجاجاتنا تضع بيضها في سلّة واحدة
    O zaman bir sepete koyup itfaiye merkezine bırakın. Open Subtitles عندها ألقه في أحد السلال واتركه عند محطة الاطفاء
    Onları sepete geri koydum. Open Subtitles لقد أعدتها إلى السله و القضيب المعدنى أيضا أم أنتم فعلتم ذلك ؟
    Kız arkadaşı onu soymuş gömleği de alışkanlıkla sepete atmış olabilir. Open Subtitles ربما صديقته غيرت له ملابسه الالقاء بالقميس بالسلة شىء خارج عن العاده
    - Şimdi altı numaralı sepete geçiyoruz. Open Subtitles الآن , ننتقل للسلة رقم ستة
    sepete koy. Koyacağım. Hadi acele et, Randy. Open Subtitles ضِعْه في السلةِ أنا سَأَسْحبُه هلم،بسرعة راندي
    Umarım hepsini tek bir sepete koymadın. Open Subtitles حَسناً، أَتمنّى بأنّك لَمْ تَضعْهم كُلّ في سلةِ واحدة.
    Kalan eksikleri alalım, ama sepete koyduklarından bazılarını Open Subtitles سنأخذ بقية الأشياء الموجودة على القائمة و سيمكنك الإبقاء على بعض الأشياء التي تريدينها في سلتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more