"serbest bıraktın" - Translation from Turkish to Arabic

• حررت
• أطلقت سراح
• حررته
• حرّرتَ
• أفرجت عن
• حررتني
• حررتها

- Ben onu frengi yapmadım. - Hayır ama ruhunu serbest bıraktın.
أنا لم أصبه بالجدرى و لكنك حررت روحه

O canavarı serbest bıraktın, süper çocuk.
أنت حررت الوحش , أيها الطفل الخارق

Benden çalmak için mi tüberkülozu serbest bıraktın?
أطلقت سراح بكتيريا السل حتى تسرق مني ؟

Evet, onu sen serbest bıraktın.
أنت تدير هذا المكان أجل، أنت حررته

-Sanırım Nemeton'un Taşlarında, babanın ruhunu serbest bıraktın.
-عند حجارة (نيمِتون)، أظنّك قد تكون حرّرتَ روح أباكَ .

Tüm tarafsız rehineleri Cezayir'de serbest bıraktın.
أفرجت عن جميع الرهائن المحايدين في "الجزائر"...

Sen, efendim, ve beni serbest bıraktın.
انت سيدي لكنك حررتني

Sizin atalarınız onu zapteden tek şeydi. Ve o bağı kopardığında onu serbest bıraktın.
ما كان يكبحها إلّا سالفوك وحين حللت الصلة، حررتها.

Peki o zaman neden annemi serbest bıraktın ve cezaları değiştirdin?
أذن لماذا أنت حررت أمي وغيرت حكمك ؟

Kardeşini sen serbest bıraktın, değil mi?
لقد حررت أخيك، أليس كذلك؟

Kardeşini sen serbest bıraktın, değil mi?
أنت حررت أخاك، أليس كذلك؟

Maymunları sen serbest bıraktın.
لقد أطلقت سراح القرد

- Buna hiç gerek yoktu. - O canavarı serbest bıraktın.
-دون مبرر لقد أطلقت سراح ذلك الوحش

Neden Sam Winchester'ı serbest bıraktın?
لماذا أطلقت سراح (سام وينشستر)؟

Onu sen serbest bıraktın, Vincent. Ve şimdi, beslenmesi gerek.
إنك حررته يا (فينسنت)، والآن يتحتَّم أن يتغذّى.

Frank Castle bir ölüm makinası ve sen onu serbest bıraktın.
(فرانك كاسل) آلة قتل وأنت حررته

O bir saniyede, Uther'ın ruhunu serbest bıraktın.
في تلك اللحظة، لقد حرّرتَ روح (أوثر).

Al Sahfer'in katilini neden serbest bıraktın?
-لمَ أفرجت عن قاتل (الطائر الأصفر)؟

Beni hapisten kaçırdın ... serbest bıraktın ?
لقد حررتني و أطلقت سراحي

Crassus planlarını öğrensin diye mi serbest bıraktın onu?
هل حررتها لكي لا يعرف خططك؟