"sesi duydum" - Translation from Turkish to Arabic

    • سمعت صوت
        
    • سمعت طلق
        
    • سمعتُ صوت
        
    • سمعت أصوات
        
    • سمعت إطلاق
        
    • وسمعت صوت
        
    • أنني سمعت
        
    • ثم سمعت
        
    • سمعت طلقات
        
    • سمعت طلقة
        
    • سمعت موسيقى
        
    • سمعت اصوات
        
    Neler olduğunu görmedim. Sadece silah sesi duydum ve 911'i aradım. Open Subtitles لم أسمع ما حدث، ولكني سمعت صوت إطلاق الرصاص فأتصلت بالنجدة
    Emin değilim ama bir kadın sesi duydum sanmıştım. Open Subtitles لست واثقاً من ذلك و لكني أعتقد أني سمعت صوت امرأة
    Sonra suya çarpma sesi duydum. Şu taraftan geldi sanki. Open Subtitles ثم سمعت صوت سقوط في الماء، والذي بدا لي أنه آتٍ من هناك
    Bir silah sesi duydum, pencereden dışarı baktım ve o iki çocuğun koşarak dışarı çıkıp, arabalarına atladığını, ve lastikleri patinajdan duman çıkararak, kaldırıma çıkıp, deliler gibi gazladıklarını gördüm. Open Subtitles سمعت طلق ناري فنظرت من النافذة فرأيت فتيان يركضان ويركبان سيارتهما ثم إنطلقا كالمجانين، وكانت الإطارات تترنح ثم إرتفعا عن الرصيف
    Bak, evin içine girdi. Sanırım bir silah sesi duydum. Open Subtitles لقد سارع بالدخول إلى شقته أظن أني سمعتُ صوت طلق ناريّ
    Dün gece silah sesi duydum. Open Subtitles لقد سمعت أصوات النيران مساء أمس
    Onu söylemek zor. 6.30 sularında bir silah sesi duydum. Korudan geldiğini düşündüm ve bu da olağandışı değil. Open Subtitles من الصعب قول ذلك، ولكن في السادسة والنصف سمعت إطلاق نار في الغابة
    Binbaşı kaybolmadan hemen önce bir baykuş sesi duydum. Open Subtitles أجل، قبيل اختفاء الرائد بدقائق، سمعت صوت بومة.
    Hiçbir bok göremiyordum. Sonra şu sesi duydum. "Dur, evlat, eller havaya." Open Subtitles كان كبيرا ولم أرى شئ أمامى ثم سمعت صوت يقول
    Moskova saatiyle 9:07'de bir ıslık ve artan sesi duydum. Open Subtitles في التاسعة وسبع دقائق بتوقيت موسكو سمعت صوت صفير وضوضاء متزايدة صوت يوري غاغارين
    Sabah koşumu yapmak için dışarı çıkmıştım ki aniden korkunç bir çığlık sesi duydum. Open Subtitles كنت أقوم برياضتي الصباحية و سمعت صوت صراخ
    Geç saatlere kadar düzenleme yapıyordum, her zaman yaptığım gibi, ve bir silah sesi duydum. Open Subtitles كنت أقوم بعملية تحرير الفيلم في وقت متأخر, كما أفعل دوما ثم سمعت صوت عيار ناري
    Sana seslendim sonra silah sesi duydum. Biraz daha yavaş seslendim bu sefer. Open Subtitles لقد ناديت عليك، وناديت عليك، ومن ثم سمعت صوت اصلاق رصاص فناديت بصوت هادئ.
    Önemli olan şu ki arka planda bir türbin sesi duydum. Open Subtitles ما يهم هو أني سمعت صوت التوربينات في الخلف.
    - Evet. - Silah sesi duydum diyorum, dostum. Open Subtitles أجل، أؤكد لك يا رجل أنني سمعت صوت إطلاق نيران..
    Sonra bir silah sesi duydum, bacağımdan kan aktığını hissettim. Open Subtitles و بعدها سمعت صوت إطلاق نار فإذابالدميسيلمنساقيّ.
    Bir araba sesi duydum sandım ama ortalıkta bir şey yok. Open Subtitles لقد ظننت أنّني سمعت صوت سيّارة ولكن لايوجد شئٌ بالخارج
    Ne oldu Bir silah sesi duydum. Open Subtitles ماذا حدث؟ سمعت طلق ناري
    - Ne? - Sanırım araba sesi duydum. Open Subtitles أعتقد بأنني قد سمعتُ صوت سيارة.
    İçeride, cam sesi duydum. Open Subtitles إنها بالداخل، لقد سمعت أصوات الزجاج
    Issız bir yerdeyiz ve sanırım silah sesi duydum. Open Subtitles نحن في البرية و أعتقد أني سمعت إطلاق نار
    Telsizi aldım ve sesini açtım, bir erkek sesi duydum. Open Subtitles ثم ذهبت لرفع صوت الجهاز وسمعت صوت رجل ما ...
    Ailemi korumak zorundayım. Hangi şekeri istediğime karar vermeye çalışırken, silah sesi duydum. Open Subtitles كانت لدي مشكلة بأتخاذ القرار أي قطعة حلوى أريد ,ثم سمعت بطلق ناري
    Bir el silah sesi duydum ve neler olduğuna bakmak için oraya gittim. Open Subtitles سمعت طلقات نارية وانا ركضت كي ارى ما حدث
    Arkadaşım bana delirdiğimi söylüyor, ama yemin ederim bir silah sesi duydum. Open Subtitles يقول صديقي هنا وهو يقول : أنني مجنونة لكنّني أقسم بأنّني سمعت طلقة نيران
    Hemen yolcu edecektim ama sonra garajdan müzik sesi duydum. Open Subtitles كنت سأوصلها مباشرة للخارج، ثم سمعت موسيقى قادمة من المرآب
    Bir silah sesi duydum ve kapıya doğru yalpaladığını gördüm. Open Subtitles سمعت اصوات ورايته يترنح ناحية الباب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more