| Dur, dur, dur. sesimizin nasıl olduğunu biliyor. Aksanlı falan konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | مهلاً، أنه يعرف أصواتنا يجب أن نغير نبّرة صوتنا |
| Sesleri çıkıyor ama, bence bizim sesimizin daha yüksek çıkması gerek. | Open Subtitles | صوتهم مرتفع، لكن نحتاج لأن يكون صوتنا أعلى. |
| Bu sesimizin duyulmasını sağlayacak tek yol. | Open Subtitles | هذا هو السبيل الوحيد ل صوتنا إلى أن يسمع، |
| Sanki ilk defa sesimizin nasıl çıkıyor acaba diye hiç kaygılanmamıştık. | Open Subtitles | وكانَ الأمر كما لو انها المرةُ الأولى لم يكن علينا الشعور بالقلق بشأن كيفَ بَدت أصواتنا |
| Havayı daha hızlı ya da daha yavaş iterek, sırasıyla sesimizin perdesini ve şiddetini aktaran bu titreşimlerin frekansını ve genliğini değiştirir. | TED | عن طريق دفع الهواء بشكل أسرع أو أبطأ، يمكننا أن نغير التردد والسعة لهذه الاهتزازات، التي يتم ترجمتها على التوالي إلى حدة وحجم أصواتنا. |
| Evet, bunun evrimsel bir anlamı olabilir, çünkü sesimizin nasıl çıkacağını sezgisel olarak bildiğimiz için, sinyali analiz etmek için enerji harcamayı belki gereksiz buluyoruz. | TED | حسناً، تطوريّاً يمكن لذلك أن يبدو منطقيّاً، لأننا نعلم إدراكيّاً ما الذي سوف يبدو عليه صوتنا لذا ربما لا نحتاج صرف طاقة لتحليل الإشارة. |
| [Adam]Yurttaşlarım, sesimizin duyulması gerekiyor. | Open Subtitles | يا رجال بلادي يجب ان يسمعوا صوتنا |
| Yumuşak damak sesimizin yol haritasıdır. | Open Subtitles | اللهاة هي خارطة طريق لكيفية أصواتنا |
| (Alkışlar) Kariyerimin 17 yılı boyunca sesimizin, kültürde yer edinebildiğinde sahip olduğu güce şahit oldum. | TED | (تصفيق) لـ17 سنة خلال مسيرتي، شهدت على القوة التي تمتلكها أصواتنا عندما تكون حاضرة في الثقافة، |