"sesiydi" - Translation from Turkish to Arabic

    • صوت
        
    • صوتها
        
    • كصوت
        
    Yani, açıklığa kavuşması için söylüyorum, o ses tilki sesiydi. Open Subtitles أقصد كي نكون على وضوح هذا الصوت بالفعل صوت قيوط
    Rupal Patel: Bu Prof. Stephen Hawking'in sesiydi. TED روبال باتل: كان هذا صوت البروفسور ستيفن هوكينغ.
    Bu bizim kederimizin sesiydi, bana sarıldıkları hissiydi ve o sabit duvarlar bizi bir arada tutuyordu. TED كان ذلك صوت حزننا. الشعور بأذرعهم حولي، الجدران الثابتة التي أبقتنا معًا.
    Belki de o silah sesiydi. Şapırtı sesinde de yanılmışımdır. Open Subtitles ربما تكون هذه هى الصوت, وتخيلته صوت رذاذ
    - Bilmiyorum ama telsizdeki onun sesiydi. Open Subtitles أنا لا أعرف، ولكن كان ذلك صوتها في الاتصال
    Hatırladığım ilk ses, banyoda perdelerden aşağı süzülen su sesiydi. Open Subtitles أول صوت أتذكره كان صوت خشخشة الحلقات على حامل ستارةِ الدُشَ عندما كانت أمي تُحميني
    Bir adam sesiydi ve tekrar tekrar söylüyordu.Karnım Open Subtitles كان صوت رجل يقول رحمي كان يقولها مرارا وتكرارا
    Rakununki tırmalama sesiydi. Bu daha çok hışırtı gibi. Open Subtitles الراكونات تصدر صوت جرجرة أقدام أكثر منه صوت حفيف
    Tanıkların silah sesi sandıkları şey harekete zorlanan gazın sesiydi çünkü buna zorlanıyordu. Open Subtitles صوت الطلق الذي سمعه الشهود كان تحرير الغاز ورصاصة في الهواء وحركة إحبارية للغاز
    Bilmiyoruz ama kesinlikle bir kadının sesiydi sen olduğunu düşündüm. Open Subtitles لن اعرف لأنني سمعت صوت امرأة،فظننت أنها أنت
    Allah'ın sesiydi o gece beni ona çağırıyordu. Rahip olmaya karar verdim. Open Subtitles كان صوت الله يناديني ليلتها, وقررت أن أصبح كاهناً
    Hatırlamaya çalıştığım şeylerden biri de yatağımda yatan kocamın kahkaha sesiydi. Open Subtitles أتعلم ، أحد تلك الأشياء التي اعتدتُ ، على محاولة تذكرها هي الإختباء بمعطفي لسماع صوت ضحكة‏ زوجي
    En kötü kısmı, kırılan boynunun sesiydi. Open Subtitles و أسوأ ما في الأمر صوت الفقعة الذي أصدرته رقبته
    Silahı kurmamın sesiydi, kafama dayayacağım. Open Subtitles هذا كان صوت تعشيق السلاج وأنا الآن أضعه على رأسي
    Duyduğunuz bu trajik ses dans kariyerimin parçalanışının sesiydi. Open Subtitles الصوت المأساوي الذي تسمعونه هو صوت تمزيقي لسبيندل
    Ondan tek duyduğum kendi kanında boğulma sesiydi. Open Subtitles بالواقع، ما سمعت إلَّا .صوت اختناقه بدمائه
    Tamam, sen haklısın, o bir tokat sesiydi ama sanırım aşırıya kaçtım ve gerçekten bileğimi acıttım. Open Subtitles حسنًا أنتِ محقة إنه صوت إرتطام يدين لكن أعتقد أنني إندفعت وآذيت رسغي
    Sabrımın binlerce parçaya ayrılmasının sesiydi. Open Subtitles إنه صوت صبري يتناثر لمليارات القطع الصغيرة
    Huş ağacının göknar ağacııyla konuşma sesiydi. Huş ağacı: "Hey, yardımcı olabilir miyim?" TED كان صوت البِتيولا يتحدثُ إلى الشوح، وكان البِتيولا يقول، "مرحباً، أيمكنني مساعدتك؟"
    Ama hayatım, onun sesiydi, onun gözleriydi ve tüm kanı üzerime bulaştı. Open Subtitles لقد كان صوتها ياعزيزي لقد كانت عيناها و دمها الذي غطى كامل جسمي
    Bilmiyorum. Otomatik silah sesiydi sanki. Open Subtitles أنا لا أعرف , كان كصوت مسدسات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more