"sessizliği" - Translation from Turkish to Arabic

• الصمت
• صمت
• الهدوء
• صمتها
• السكون
• بالهدوء
• صمته
• بالصمت
• والهدوء
• صمتهم

Uzun süren tuhaf bir süre ardından, Steve sessizliği bozdu.
بعد فترة طويلة بعض الشيء، و غريبة، ستيف كسر الصمت.

Bir doktorun muayenehanesinin dışındaki o sessizliği çoğumuz biliriz.
و ذلك الصمت خارح عيادة الطبيب، و الذي يعرفة الكثير منا.

Her şeyin sonunda, canımızı en çok acıtacak olan, düşmanlarımızın sözcükleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
وفي النهاية، ماسوف يؤلم أكثر ليست كلمات اعدائنا بل صمت أصدقائنا.

Madem ki sağlığı yerinde, sessizliği ve hareketsizliği...
لو أن صمت السيدة فوجلر، كان نتيجة قرار واعٍ

"Bu takımı şu takımın yanına koymayın, çünkü bu takım gürültüyü diğeri ise sessizliği seviyor" diyebilecek insanlar.
الناس الذين يقولون، لا تجلس هذا الفريق إلى جانب هذا الفريق، لأنهم يحبون الضوضاء، ولأن هؤلاء يحتاجون إلى الهدوء.

Ben kendi "çılgın aşk" hikâyemi sessizliği kırarak bitirebildim.
كنت قادرة على انهاء قصة الحب المجنون الخاصة بي عن طريق كسر الصمت.

Bizler, konuşmalı ve sessizliği kırmalıyız.
نحن بحاجة إلى التحدث وتحطيم جدار الصمت.

Gece vardiyasındayken Büyük sessizliği bozdum... çünkü artık bana ihtiyacı olan hastayla konuşmamı kısa kesemiyordum.
حين أكون في مناوبتي الليليّة أكسر الصمت العظيم .. لأنّي لا يمكنني أن أختصر حديثي مع مريض يبدو في حاجتي.

sessizliği bozmak maksadıyla birisi, o gece veya ertesi... veya başka bir gece için düzenlenen eğlenceden bahsetmişti.
لكسر الصمت, تحدث احدهم من باب التسلية للتحضير للمساء او اليوم التالي او الذي بعده

Bu duvarlar kulaklarına inanamıyor olmalı böylesine bir sessizliği duyduğu için sağdan soldan.
-ان هذه الجدران يجب الا تصدق اذانها -لسماع مثل هذا الصمت -من اليمين

Ne zaman burayı ziyaret etsem, yalnızca sessizliği duyuyorum, bir kaybetmişlik hissi.
كلما اتيت الى هذا المكان اسمع فقط الصمت , الشعور بالضياع

Ben Jodie Foster değilim ve bu da "Kuzuların sessizliği" değil.
أنا لست جودي فوستر وهذا ليس فيلم صمت الحملان فيلم رائع ينصح بمشاهدته

Kuzuların sessizliği ile Greatest Story Ever Told karışımı bir şey.
هو صمت إجتماعات الحملان أخبرت الأعظم القصّة شيء النوع أبدا. هو...

Bir an sessizliği dinleyen Tom yeniden romanına döndü.
كانت ستستمع في صمت إلى توم بعد نشرِ كتاب أخر لم يكتمل بعد من تجليدة و تطهيرة من الروحَ البشرية.

Sana gerisini sonra anlatırım. Radyo sessizliği lazım.
سأقوم بإخبارك بالبقية لاحقاً أقترح صمت اللاسلكي

Sessiz olmamız ya da sessizliği korumamız gereken en önemli yerler neresi?
وأيْنَ تقبع المناطق الأفضل لنعُمّ الهدوء أو لنُبقي عليه؟

Başka bir deyişle, herzamanki fırtına öncesi sessizliği.
بعبارة أخرى، إنه الهدوء الذي يسبق العاصفة

En zor kısmı burasıdır. Savaş öncesi sessizliği.
هذا هو الجزء الأسوء الهدوء الذي يسبق المعركة

Söylemleri için zenginlikle ödüllendiriliyordu ama bugün sessizliği için ödüllendirilecek.
. كان كلامها يدرّ عليها ربحاً وفيراً، أمّا اليوم فستكافأ على صمتها.

Gürültü nasıl kaygıyla dinleniyorsa öyle dinledim sessizliği ve Tanrı'nın beni kandırıp erken davranmayacağından emin olmaya çalıştım.
أنصت إلى السكون بنفس اللهفة التي قد ينصت بها شخص إلى الضجة، محاولًا أن أتأكد من أن الرب لم يخدعني فقررت أن أعود مبكرًا.

Sürekli durgun ve dalgın mı? - Ben sessizliği severim.
التراشق بالحجارة اجمل اذن أنا فعلاً أستمتع بالهدوء

Ben de sessizliği daha fazla detay ile doldurdum.
لذلك أكملت صمته المرعب بالمزيد من التفاصيل

Sen durdurulmazsan, sessizliği kabul etmezsen o senin onursuzluğun ve ihracını düzenleyecekti.
ما لم ترضخ,و تلتزم بالصمت فسيلفق لك تاريخا تمهيدا لطردك بشكل مهين

# Eğer özel bir iyilik istiyorsan, gerçekten özel bir iyilik istiyorsan,... # # ...beni şu Tanrı'nın yalnız bıraktığı, baş belasından kurtarıp, sessizliği getir. #
إذا أردت مني خدمة أي خدمة على الإطلاق خلصيني من هذا الطفيلي لأنعم بالراحة والهدوء

Sizce kimin sessizliği daha kötü, onların mı yoksa Panem halkının mı?
إذاً صمت من تعتقدون أنه فاضح أكثر, صمتهم... أم سكان البانيما؟