"seul" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيئول
        
    • سيؤل
        
    • سول
        
    • سيول
        
    • لسيول
        
    • سؤول
        
    • سيؤول الوطنية
        
    • مدينة سيؤول
        
    • را
        
    Şu Seul'den gelen adam neler yapıyor bu günlerde? Open Subtitles ماذا يفعل الرجل القادم من سيئول هذه الأيام؟
    Şu Seul'den gelen adam neler yapıyor bu günlerde? Open Subtitles ماذا يفعل الرجل القادم من سيئول هذه الأيام؟
    Seul'e dönünce sana fıstık gibi bir kız ayarlayacağım. Söz veriyorum. Open Subtitles أعدك بأني سأجعلك تتواعد مع فتاة جميلة في سيئول
    Maçı neden yayınlamıyorlar ki? "Bu sabah, Seul'deki Han Nehri" Open Subtitles هذا الصباح نهر هان في سيؤل لما لايعرضون المباراه
    Yani Kaledonya'nın yerel saati Seul'dan 2 saat geç olduğu için orada saat öğleden sonra 3. Open Subtitles توقيت نيو كادونيا اكثر بمده ساعتين من توقيت سيؤل والساعه 3 بعد الظهر هناك
    Seul istasyonunda inen insanları senin çekçeklerinin alıp götürüyor değil mi? Open Subtitles ..الناس الذين ينزلون من محطة سول أنهم يأخذون عرباتكم الخاصة ..
    Bir kaç günlüğüne Seul'e gitmem lazım. Open Subtitles أنا أرغب في الذهاب إلي سيئول لمدة يوم أوأكثر
    Mutlu olmalısın. İkiniz birlikte Seul'e dönüyorsunuz. Open Subtitles انت يجب أن تكون سعيد الآن يمكنكما العودة إلي سيئول
    Seul'dan Suwon'a gitmek için neden helikopter kullanıyorsunuz? Open Subtitles لماذا تتوجهون بالمروحية من سيئول إلى سوون ؟
    Nakitimiz bitti. Size Seul den havale etsem olur mu? Open Subtitles لقد نفذ مني النقد ، هل أرسله لك من سيئول ؟
    Seul'un ne kadarı aslında buralı biliyor musun? Open Subtitles كم عدد الناس في سيئول في الحقيقة من هنا؟
    Seul Bölge Savcılık Ofisi'ne nasıl dâhil olmuş peki? Open Subtitles وكيف انتهى به المطاف في مكتب الإدعاء العام بمقاطعة سيئول. ؟
    Seul'daki kariyerini bitirmek için görüşebilirsin. Open Subtitles يستحسن بك أن تمر بذلك إن أردت إنهاء مسيرتك العملية في سيئول.
    Hem de Seul'da ve çok da acil. Open Subtitles على ان اذهب الى سيؤل كي اقوم بهذا الامر الطارئ سأرحل .سأرحل
    Benim de Seul'de tonla işim var. Open Subtitles أنا أيضًا لديّ بعض الاعمال لأنجزها في سيؤل.
    Bu sabah yedi buçuk sularında Seul'daki Seungso Köprüsü'nün ilk 50 metresi trafiğin yoğun olduğu sırada çöküverdi. Open Subtitles هذا الصباح حوالي 7: 30 اخر 50 متر من جسر سونتغسو في سيؤل فجأة إنهار في المنتصف...
    Seul'e yanına geldim. Open Subtitles مصير. هو هذا منك. بالقرب ليكون سول الى جئت
    Sonunda tası tarağı toplayıp, Seul'e taşındım. Open Subtitles في النهاية . . حزمت امتعتي و تحركت إلى سول
    1988'de Seul'de en az altı Amerikalının testi pozitif çıktı. Open Subtitles هم يعلمون أنه في 1988 على الأقل ستة أمريكيين أُثبت تعاطيهم في سول ولكن الجميع سكت
    Bay Yang oğlunu görmek için Seul'e gittiğinde onu yolda görmüş. Open Subtitles سيد يانج ذهب الى سيول لرؤية إبنه ولقد رآها في الشارع
    Atma. Ben şimdi Seul'dayım annem. Open Subtitles لا تكذب، أنا أمك، أتيت لسيول الأن.
    Böyle insanlar Seul'deki avukatlık bürolarına giderler zannediyordum. Open Subtitles أعتقدت أنهم سوف يذهبون الى شركةِ قانون في سؤول.
    Seul Üniversitesi'nde öneriliyorlar. Open Subtitles حتى أنه أوصيَ بها من قبل جامعة سيؤول الوطنية.
    Incheon çıkarması 13 gün sonra başarıya ulaştıktan sonra 15 Eylül 1950'de, BM Müttefik Kuvvetleri Seul'ü geri aldı. Open Subtitles بعدَ 13 يومًا منْ عملية إرساء انتشون الناجحة، في الـ15 من سبتمبر 1950، استعادتْ قوات التحالف مدينة سيؤول.
    Seul gibi biriyle evlen ve hoş, masum Gil Ra Im ile oyalan! Open Subtitles ... تتزوج شخصا مثل سيول ! وتلعب حول جيل را أم البريئه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more