Güç ve kederi asla sevdiklerine verme. | Open Subtitles | القوة و الحزن, لا تعطيهم لأولئك الذين تحبهم أكثر. |
Yoksa sevdiklerine yaptığın gibi sadece ruhumu mu alırsın? | Open Subtitles | او فقط روحي كما تفعل مع الاشخاص الذين تحبهم ؟ |
Müşterilerden çikolatayı, sevdiklerine yapacakları iyilikler karşılığında satın almalarını istedi. | TED | وطلبت من الزبائن شراء الشوكولاته مع الوعد بعمل الخير نحو أحبائهم. |
Bakıcılar, sevdiklerine bakabilmek için çok fazla zaman harcıyor ve sıklıkla onların aileleri ve ilişkileri zor duruma giriyor. | TED | يقضي العديد من مقدمي الرعاية الكثير من الوقت في رعاية أحبائهم لدرجة أن عائلاتهم و مقربيهم يعانون من ذالك الأمر. |
Artık hapishanede çalışmadığıma göre görevim. onun sevdiklerine az da olsa huzuru tattırmak. | Open Subtitles | ... والآن أنا عاطل بسبب سجن التأديب من سروري جلب هذه الراحة الطفيفة إلى أحبائه |
Austin'de geçirdiğimiz uzun ve zorlu günden sonra okulun kapıları açıldı ve sınavı geçen öğrenciler sevdiklerine kavuştu. | Open Subtitles | - تمّ فتح أبواب المدرسة التي كانت مقفلة واجتمع التلاميذ الناجحون بأحبائهم بعد ما مرّ عليهم |
Sanırım sevdiklerine ve arkdaşlarına verdiğin acı ve ızdırabı düşünürdüm. | Open Subtitles | إنني أفكر في الألم و العذاب الذي سببته لأصدقائك و أحبابك |
Sen de sevdiklerine öğrenmedikleri müddetçe yalan söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك الكذب على من تحبهم طالما أن لن يقوموا بكشفك |
Kanserin en kötü tarafı sana çektirdikleri değil... sevdiklerine çektirdikleridir. | Open Subtitles | أسوأ ما في السرطان ليس تأثيره عليك بل على الذين تحبهم |
Bana İşaretleri ver, yoksa sevdiklerine zarar veririm. | Open Subtitles | أعطني العلامات أو أنا سأؤذي الذين تحبهم |
O yüzden sevdiklerine karşı sadık birer köledirler. | Open Subtitles | في هذه الحالة devotaþi العبيد تجاه أولئك الذين تحبهم. |
Ben daima senin en çok sevdiklerine acı verdiğini sanmıştım. | Open Subtitles | دائماً قصدت جرح الذين تحبهم |
sevdiklerine her fırsatta zarar veriyorsun.. | Open Subtitles | جرح اولائك الذين تحبهم |
Küçük mavi şeytanlara katliamdan önce, sevdiklerine saldırmama emri verilmiştir. | Open Subtitles | الشياطين الزرقاء الصغيرة لها طلبات أن لا تهاجم أحبائهم قبل الذبح. |
Küçük mavi şeytanlara katliamdan önce, sevdiklerine saldırmama emri verilmiştir. 3 kere. | Open Subtitles | الشياطين الزرقاء الصغيرة ليس لمهاجمة أحبائهم قبل الذبح. 3 مرات. |
sevdiklerine yalan söylerler.. öğlen gidecekleri yer hakkında.. | Open Subtitles | يكذبون على أحبائهم عن مكان ذهابهم بفترة الظهيرة |
Onlara ve sevdiklerine bitirmeleri için yardım ederim. | Open Subtitles | أنا أساعدهم وأساعد أحبائهم على سد الفجوة |
Bu yolda sevdiklerine ihanet etmiş olabilir. | Open Subtitles | و قد يكون خان أحبائه لأجل قضيته |
Hayranlarına ve sevdiklerine okumamı istedi. | Open Subtitles | لأقرأها على كل معجبينه و أحبائه |
Bu sırada gidip sevdiklerine veda edebilirsin. Tamam mı? | Open Subtitles | لترتب أمورك وتودع أحبابك, حسناً؟ |