| Esaret ve hapishaneler var olduğundan beri sevdiklerini oralardan kurtarmak için tüm kaynaklarını seferber ediyorlar. | TED | لقد قاموا معًا بتجميع مواردهم لشراء حرية أحبائهم. طالما وُجدت العبودية وزنزانات السجون. |
| Bugün, çok fazla sayıda ebeveyn sevdiklerini zamanında alıp kurtarma şansına sahip olamıyorlar. | TED | الكثير من الآباء اليوم لم تتح لهم الفرصة أن ينقذوا أحبائهم |
| Ve bazen sevdiklerini korumanın yolu onları tehdit edenleri öldürmektir. | Open Subtitles | وأحيانا السبيل الوحيد لحماية تحبهم هو قتل الناس الذين يهددونهم. |
| ...seni ne kadar sevdiklerini görebiliyorum. - Bu güzel bir şey olmalı. | Open Subtitles | ولكني أرى إلى أي مدى يحبونك لابد أن هذا شعور جميل |
| - İyi bir adam da sevdiklerini korumak için ne gerekirse yapar. | Open Subtitles | والرجل الصالح يفعل ما يتوجب فعله لحماية أحبائه |
| Onu cezalandırabiliriz olduğu sahtekarı görmesini sağlayabiliriz sevdiklerini öldürerek. | Open Subtitles | يمكننا معاقبته، جعله يشعر وكأنه عملية الاحتيال هو، عن طريق قتل الذين يحبهم. |
| Asla insanları beni ben olduğum için mi yoksa benden koparabilecekleri için mi sevdiklerini bilemem. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان الناس يحبونني لشخصي فقط أم لأجل ما يمكنهم الحصول عليه مني |
| Ve aynı sebepsiz biçimde, nasıl onu sevdiklerini düşündülerse, şimdi de çocuktan korkmaya başladılar. | Open Subtitles | و بطريقة لا عقلانية و لأن الراهبات كن يعتقدن بأنهن يحبونه فقد بدأن باخافته |
| Hanno'nun gözlerine baktığımda,... pek çoğunun yüzündeki korkuyu görüyorum,... sevdiklerini Goa'uld birleşmesi için hazırlarlarken. | Open Subtitles | عندما أنظر في عيني هانو أرى الرعب على وجوه العديد من الاخرين بينما أحبائهم يستعدون لاستيعاب الجواؤلد |
| sevdiklerini anatomi laboratuarlarına bağışlayan kaç kişi tanıyorsun? | Open Subtitles | كم من الناس تعرفهم قد تبرعو بجثمان أحبائهم الى مختبر علم التشريح؟ |
| Çünkü bir daha sevdiklerini göremeyecekler. | Open Subtitles | لأنهم لا يستطيعون أن يروا أحبائهم مرة أخرى |
| Tanrım, insan böyle zamanlarda sadece sevdiklerini ve onlarla ne kadar çok zaman geçirmek istediğini düşünüyor | Open Subtitles | يا رجل في مواقف كهذه أنت فقط .. كل يمكنك التفكر به هو الذين تحبهم و تتمنى لو قضيت وقتاً أطول معهم |
| sevdiklerini sıkıca tutabilecek misin? | Open Subtitles | هل تستطيع التمسك بقوه من أجل الذين تحبهم ؟ |
| Sana şaka yapmak, seni sevdiklerini söylemenin tuhaf bir yolu sadece. | Open Subtitles | لكن عمل مقلب فيك هي طريقتهم الغريبة لقول أنهم يحبونك. |
| sevdiklerini güvende tutabildiğini düşünmesinin tek yolu bu. | Open Subtitles | إنها الوسيلة الوحيدة في تصوره لإبقاء أحبائه آمنين. |
| Tanıdığım en iyi adam odur ve her şeyi sevdiklerini korumak için yapar. | Open Subtitles | ،أباك، إنه أفضل رجل أعرفه ،وكل شيء يقوم به يقوم به لحماية الناس الذين يحبهم |
| Her zaman beni ne kadar çok sevdiklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | دائماً مايخبروني بأنّهم يحبونني |
| Sadece bir grup arkadaş arası konuşması olacak ve birbirlerini sevdiklerini gösterecekler. | Open Subtitles | إنهم مجموعة من الأصدقاء يتحدثون مع صديقهم و يثبتون أنهم يحبونه |
| sevdiklerini kaybeden ve hak ettiklerini düşündüklerinden daha az ödeme alan insanlar göndermiş. | Open Subtitles | إنها من أناس قد خسروا أحبتهم واستلموا تعويضاً أصغر من شركة مهينة |
| İnsanları tekrar buraya çekecek, en başta neden sevdiklerini hatırlatacak bir şey. | Open Subtitles | لكى يعيد الناس إلى هنا و يذكرهم بما أحبوه هنا فى المقام الأول |
| Bir daha asla kavuşamayacakları sevdiklerini yitiren İnsanların feryatlarını duymadınız mı? | Open Subtitles | أتسمعون نداءات الناس؟ الناس الذين يخسرون حبهم لا يمكن أن يتعافوا |
| Biliyordur. Anneler, çocuklarının kendilerini ne kadar çok sevdiklerini hep bilirler. | Open Subtitles | انها تعلم ذلك, الأمهات يعرفون دائماً كم أن اطفالهم يحبونهم |
| Savaşın her iki tarafında da, sevdiklerini ebediyen kaybeden ailelere geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. | Open Subtitles | يخرج قلبي لعائلات كلا الطرفين لأحبتهم الذين لن يعودوا لمنازلهم |
| Neyi sevdiklerini kimse bilemez ama çoğu insan dergileri sever. | Open Subtitles | لا أعـلم مـا يحبون , لـكن معظم النـاس يحبون المجلات |
| Annem Stipe'ların senin öykülerini ne kadar sevdiklerini anlatıp durdu. | Open Subtitles | الزوج ستايبس قالت والدتي إنهم أحبوا قصصك |
| Eğer onu hayatından silmezsen, onun sevdiklerini gözleri önünde öldürürüm ve sonra sen izlerken de onu öldürürüm. | Open Subtitles | لو لم تستبعدها من حياتكَ، سأقتل كلّ أحبّائها ، و أجعلها تراقب ذلك. ثم سأقتلها و أنتَ تراقب ذلك. |