Kör insanların çekici sevgilileri olamaz mı? | Open Subtitles | ألا يمكن للناس العميان ان يكون لديهم حبيبات جذابات؟ |
Zengin Çinli gençlerin sevgilileri olur... böyle yerlere de garsoniyer denir. | Open Subtitles | الشباب الصينين الأغنياء لديهم عشيقات ويسمون هذه غرفة العزوبية |
Burunları bir karış havada, 17 yaşında formlarının zirvesine ulaşıyorlar. Onlar amigo kız sevgilileri, 21 yaşında şişkolaşmış ve yanlız kalmış olacaklar. | Open Subtitles | سينضجون عند بلوغ ال17 من عمرهم و صديقاتهم من المشجعات سيصبحن سمينات و وحيدات ببلوغهم ال21 |
Onu teselli edecek tek kişi sen olmayacaksın. Bütün sevgilileri içeride. | Open Subtitles | فلن تكون أنت الوحيد القادر على إرضائها , فكل عشاقها بالداخل |
Eski sevgilileri ondan pek hoşlanmazlardı, orası kesin, ama... | Open Subtitles | لم تكن حبيباته السابقات يحببنه كثيراً. هذا مؤكد, ولكن... |
Hiç ziyaretçisi var mıydı? sevgilileri? | Open Subtitles | أىّ زوار ، خليلات ؟ |
Abileri, babaları, zorunda kalırsak da sevgilileri. | Open Subtitles | إخوتهم, آبائهم محبوبيهم لو استلزم الأمر |
Onun gözünü kaybetmesi yanında "Sevgili Denizkızı sevgilileri" işlerini de kaybetmişti. | Open Subtitles | " لم تخسر عينها فحسب " (لكن (أعزاء حورية البحر الأعزاء " " خسر مهنتهما |
Ford birkaç kez taciz ve saldırıyla suçlanmış, suçlayanlar da eski sevgilileri ve rastgele tanıştığı kadınlar. | Open Subtitles | فورد كان لديه عدة تهم تحرش و اعتداء كلها قدمتها حبيبات سابقات و نسوة عشوائيات التقى بهن |
Tom'un eski sevgilileri. | Open Subtitles | حبيبات "توم" السابقات |
sevgilileri yok. | Open Subtitles | لا حبيبات |
Hoş geldiniz öğretmenler, anne babalar, üvey anne babalar, kardeşler, anne babalarımızın sevgilileri, akrabalarımız, anne ve babalarımızın, teyze amca desek de öyle olmayan dostları. | Open Subtitles | مرحباً بالمعلمين ، الأباء زوجات الأباء ، أزواج الأمهات ، الأشقاء عشيقات الأباء ، وعشاق الأمهات كل أنوع الأقرباء |
Erkeklerimizin sevgilileri olmaz ama birkaç karısı olur. | Open Subtitles | رجالنا لايملكون عشيقات لكن يملكون عدة زوجات |
Öyle denebilir. Onları Fadela'nın sevgilileri. | Open Subtitles | بالأصح فهن عشيقات (فضيلة) |
Buradaki erkeklerin yarısı sevgilileri veya karıları tarafından rehin tutuluyor çünkü şunu izliyorlar: | Open Subtitles | نصف الرجال في البلد مقبوض عليهم من صديقاتهم وزوجاتهم :لأنهم يشاهدون |
sevgilileri hatırına onların yaptığı her şeye minnettarlık duymaları gerekir. | Open Subtitles | (من أجل صديقاتهم) (ينبغي أن يظهروا بعض الامتنان لكل شيء فعلنه من أجلهم) |
Ve eski sevgilileri ile ilgili bin tane hikaye anlatmaya başladı. | Open Subtitles | وبدأت تخبرني قصص عن الآلاف من عشاقها السابقين. |
sevgilileri. | Open Subtitles | عشاقها |
Greg'in eskiden sevgilileri olduğunu bilmiyor değilim. | Open Subtitles | ليس الأمر وكأني لا أعرف ان لـ(غريغ) خليلات سابقات |
Eski sevgilileri görmek. | Open Subtitles | خليلات قديمات قابلتهم. |
" sevgilileri mahvolduktan sonra... " | Open Subtitles | "بعد ان مات محبوبيهم" |
" sevgilileri mahvolduktan sonra... " | Open Subtitles | "بعد ان مات محبوبيهم" |
"Sevgili Denizkızı sevgilileri" demişlerdi. | Open Subtitles | " (أعزاء حورية البحر الأعزاء) " |