| Birinin son aylarda sondaj kulesi üzerinde çalışan bir eski sevgilisi var. | Open Subtitles | و إحداهن لديها حبيب سابق كان يعمل في حقل نفطي الشهر الماضي |
| Kavga gürültü ayrıldıkları eski bir sevgilisi var ama o da G7 ayaklanması sırasındaymış. | Open Subtitles | لديها حبيب سابق ولكن كان ذلك سابقاً في أعمال الشغب |
| Annemin yeni bir sevgilisi var ve adamın, çocuğu olduğunu öğrenmesini istemiyor. | Open Subtitles | أمي لديها صديق جديد، ولا تريده أن يعرف بأن لديها أولاد، |
| Bildiğiniz bir sevgilisi var mıydı? | Open Subtitles | هل تعرفين إذا كان لديها صديق ؟ |
| Bir sevgilisi var ama evlenemediler. | Open Subtitles | لديه صديقة ولكنّهم لا يستطيعون الزواج |
| Dylan gayet iyi. Ciddi düşündükleri bir sevgilisi var. | Open Subtitles | إنه يبلي بلاءً حسناً، لديه حبيبة والأمر جدّي |
| William'ın başka bir sevgilisi var ve bir çocukları olmuş. | Open Subtitles | (ويليام) كان لديه عشيقة أخرى، وقد حصلا على طفلٍ معاً |
| Ahbap kızın sevgilisi var ve O'na deli oluyor. | Open Subtitles | يا صاح، لديها خليل و هي مجنونة به |
| sevgilisi var... Noel zamanında panayırda tanıştığı birisi. | Open Subtitles | لديها عشيق , شخص التقت به خلال فترة الميلاد بمهرجان ألعاب |
| Kilo kaybediyor mu, yatmadan önce hap alıyor mu, sevgilisi var mı diye bilmek istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تريد أن تعرف إذ فقدت شهيتها أو إذ كانت تتعاطى حبوب منومة أو إذ كان لديها حبيب ؟ |
| Geç kaldın, onun bir sevgilisi var. | Open Subtitles | لقد فات الأوان لديها حبيب الآن |
| Cevabı belli bir soru: sevgilisi var mıymış? | Open Subtitles | سؤال واضح , هل كان لديها حبيب ؟ |
| - Başarısız oldum. Yeni sevgilisi var. - O çiftlik fahişesin mi? | Open Subtitles | أنا أبله ، لديها حبيب جديد ذلك الصغير |
| Yani, biliyorum sevgilisi var, ama sanki... | Open Subtitles | أعني، أعرف أن لديها صديق ... و لكن |
| Demek, April'i seviyorsun ve kızın yeni bir sevgilisi var, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً أنت تحب (ابريل) وهي لديها صديق جديد، صحيح؟ |
| Jenna'nın mal bir sevgilisi var. | Open Subtitles | جينا لديها صديق لعين |
| Yeni bir sevgilisi var. | Open Subtitles | لديه صديقة جديدة. |
| Hey, adamım, bazılarımızın sevgilisi var. | Open Subtitles | يا صاح، بعضنا لديه صديقة |
| Yanlışlıkla gönderen mi? Onun sevgilisi var. | Open Subtitles | لا، الرجل لديه صديقة |
| Babanın sevgilisi var mı evlat? | Open Subtitles | هل والدك لديه حبيبة , يا صاح؟ |
| Wilson'ın sevgilisi var. | Open Subtitles | (ويلسون) لديه عشيقة |
| - sevgilisi var. Evan Murphy. | Open Subtitles | لديها خليل (إيفان ميرفي). |
| - Annemin yeni bir sevgilisi var. | Open Subtitles | هذا صحيح، والآن أمي لديها عشيق جديد. |
| Gelen Alman denizcilerinden her birinin ya karısı ya da sevgilisi var. | Open Subtitles | كل واحد من الجنود الالمان القادمون لديه حبيبه او زوجه |