"sevinecektir" - Translation from Turkish to Arabic

• سعيداً
• ستسعد
• ستسر
• سيحب
• سيسعد
• ستسعدون
• سيكون مسرورا
• ستكون مسرورة

Eminim sponsorumuz bunu duyduğuna sevinecektir.
أنا متأكدٌ من أنّ راعي البرنامج سيكون سعيداً بكلامك..

Eminim erkek arkadaşın bunu duyduğuna sevinecektir.
أنا واثقة بأن صديقكِ المهذّب سيكون سعيداً لسماع ذلك

Tabii ki, geldiğine çok sevinecektir.
ألا بأس بذلك ؟ بالتأكيد, سيكون سعيداً لمجيئك

Anahtarları senden aldığımı öğrenince çok sevinecektir.
أنا متأكد أنها ستسعد بمعرفة أنني حصلت علي المفاتيح بواسطتكِ

Annemi görebilirsin. Seni gördüğüne sevinecektir.
يمكنكِ أن تقابليها ستسر برؤيتكِ

Ama seni geri aldığı için de sevinecektir.
لكنه، من جهة أخرى سيحب أن يراك تعود، لذا..

Sanırım herkes ilk siparişimizi aldığımızı duyduğuna sevinecektir.
اظن ان الجميع سيسعد بمعرفة اننا استقبلنا طلبيتنا الاولى

Eminim, hepinize resmi olarak artık Dünya Hünerleri'nden bahsetmeyeceğimizi söylersem çoğunuz sevinecektir.
متأكد أنّكم ستسعدون بمعرفة أنّنا انتهينا رسميًا من الحديث عن مهارات الأرض

Cehenneme düştüğünde Tanrı sevinecektir.
فـ الإله سيكون سعيداً حينما يكون أمثالهُ بالجحيم.

Eminim ki seni gördüğüne çok sevinecektir.
. أنا متأكد أنه سوف يكون سعيداً لرؤيتك

Lester çok sevinecektir.
حسنا، يجب على ليستر ان يكون سعيداً

Eve gittiğine sevinecektir.
سيكون سعيداً بالعودة إلى بيته.

- Hitler burada uyudu. - Bay Mayer çok sevinecektir.
(هتلر) نام هنا - السيد (ماير) سيكون سعيداً بهذا -

Yaşadığı onca şeyden sonra Walter, Ben'in iyi olduğunu duyunca sevinecektir.
بعد ما مر به (والتر)، سيكون سعيداً حين يعلم أن (بن) بخير.

Tehlikeli. Ama o, buna sevinecektir.
خطر لكنه سيكون سعيداً

Sesini duyduğuna sevinecektir.
أنا متأكدة انها ستسعد لسماع صوتك

Papa'nın yüzüğü. Karısı yüzüğü görünce sevinecektir.
خاتم الـ "بابا" زوجته ستسعد بأستعادة هذا الغرض

Oğullarının hayatta olduğunu görünce sevinecektir.
ستسر لرؤيتكما علي قيد الحياة

Dedem, o birisiyle tanışırsa kesinlikle sevinecektir.
جدّي كان سيحب بالطبع أن تقابل شخصاً ما

Ne kadar iyisin. Çok sevinecektir.
هذا لطف منك، انا متاكدة انا سيسعد لمكالمتك

Herkes Damien'la ayrıldığımızı duyduğuna sevinecektir.
{\pos(192,220)}ستسعدون بمعرفتكم أني أنا و(داميان) انفصلنا

Her şeye rağmen, savunma son anda bir tanığın ortaya çıktığını öğrendiğinde sevinecektir.
و مع ذلك ، فالدفاع سيكون مسرورا ليعرف أنه فى آخر لحظة ، ظهر شاهدا

Kazanmasına izin verdiğime sevinecektir. O kadarını biliyorum.
ستكون مسرورة لأني سمحت له بالفوز أنا أعرف ذلك جداً