"seyirciye" - Translation from Turkish to Arabic

    • جمهور
        
    • للجمهور
        
    • الجمهور
        
    • المشاهدين
        
    • لجمهور
        
    • ارميها
        
    "seyirciye gerçekten de pek çekici gözükmez ama yine de bu şişman or.spu çocuğunu severim. Open Subtitles لا يبدو إنه يجذب أي جمهور حقيقي لكني أحب أبن العاهرة البدين بأية حال
    Kasetteki adam bunu yalnızca kendisi için yapmıyor. Bir seyirciye oynuyor kızın ailesine değil. Open Subtitles الرجل على الشريط لم يفعل هذا فقط لنفسه إنه يلعب على جمهور ، ليس عائلتها
    seyirciye sırtı dönük bir şekilde poz verdirdim. TED لذلك جعلتها في تقف موجهة ظهرها للجمهور.
    Buna retorik model diyelim, argümanınızı bir an önce seyirciye uyarlamalısınız. TED دعنا نسمي هذا بالنموذج البياني، حيث يجب عليك أن تلائم حجتك للجمهور المتواجد.
    Bu seyirciye verebileceğin en güzel armağan. TED وتلك كانت هدية حقيقية قدمتها لهذا الجمهور.
    Amacımız, bu ikonik aksiyon ve dans sahnesini nasıl daha derin bir tecrübe haline getirebileceğimizi, seyirciye nasıl daha derin sunacağımızı düşünmekti. TED تجربة مذهلة. وهدفنا كان أخذ هذه الحركات، والرقصات الشهيرة ونعمقها داخل التجربة، ونجعل المشاهدين يتعمقون فيها أكثر.
    Bu dahilerin zaafıdır, seyirciye ihtiyaç duyarlar. Open Subtitles هذه هي هشاشة العبقرية فهم بحاجة الى جمهور بالنهاية
    İnsanların duygularını dışa vurmak için seyirciye ve mikrofona ihtiyaç duymalarını anlayamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن الكثير من الناس يحتاجون جمهور وميكرفون ليظهروا مشاعرهم
    Bize kalırsa, biz seyirciye gerçekten de kendisi nesneymiş ya da organizmaymış gibi bakıyoruz, bir bakıma müziğe benzer bir niteliği de var, bir enstrümana. TED فبالنسبة لنا، أعتقد أننا حقاً ننظر إلى جمهور على أنه شيء لذاته أو فيه كان حي خاص به الذي له أيضاً خاصية موسيقية نوعاً ما، آلة موسيقية.
    Damien farkına varamamış olsa da, hala ciddi şekilde seyirciye ihtiyacı var. Open Subtitles أتعرفون، سواء أدرك ذلك أمْ لا، (داميان) لا يزال بحاجة إلى جمهور.
    Konuşacak seyirciye ihtiyacım yok benim. Open Subtitles لا احتاج إلى جمهور لأتحدث إليه
    Striptize devam ediyor, ama seyirciye asla kıçını göstermiyor. Open Subtitles لم يتغير رقصها، لكنها لا تظهر مؤخرتها للجمهور
    Numarayı seyirciye nasıl satacağını bilmiyor, ama ben biliyorum. Open Subtitles انه لا يعرف كيف يوصلها للجمهور ولكن انا اعرف
    O numarayı seyirciye sunmayı bilmiyor, ama ben biliyorum! Open Subtitles إنه لا يعرف كيف يقدمها للجمهور و لكني اعرف
    Birkaç acenta onu duyuyor ve California'a getirmek istiyor, ...bilirsin, California'a geldiği zaman gergindi ve... seyirciye arkasını döndü, ...herkesin söylediği, "İyi de, bu da nesi ulan?" Open Subtitles عدة وكلاء استمعوا له وأرادوا إحضاره لكاليفورنيا و عندما جاء لكاليفورنيا كان متوترا و أدار ظهره للجمهور
    Yalnızca Fransa'da Kral sıçmak için seyirciye ihtiyaç duyar. Open Subtitles في فرنسا فقط الملك يحتاج للجمهور حتى يتغوط
    Bu yüzden, yeni festival, seyirciye gösteriyi şekillendirmesinde hayati bir rol sunuyor. TED المهرجانات الجديدة تطلب من الجمهور تأدية دور أساسي في العرض
    Bu durum seyirciye tahminler yaptırıp onun gerçek üstü dünyasının ve esrarengiz karakterlerinin büyüsüne kapılmaya iter. TED هذا أبقى الجمهور باحثًا عن أجوبة، وزاد انبهارهم بعوالم مسرحياته السريالية وشحصياتها المليئة بالغموض.
    Yazının seyirciye doğru fırlamasını istiyorum. Open Subtitles أريدها أن تأتي طائرة من الشاشة على المشاهدين.
    Tamam, geri geliyor-- izleyiciler gitmek üzere-- sahneye geri döndü, seyirciye hindi biçiminde bir şeyle duman sıkmaya başladı. Open Subtitles حسنا لقد عادت المشاهدين كانو على وشك المغادرة عادت الى على المسرح و بدات بالتعامل مع المشاهدين
    Üstüne çalıştığımız bazı şeylerle bu olağanüstü uçuş tecrübesini daha fazla seyirciye, yani etkinlikler ve şovlar dışına çıkartmayı hedefliyoruz. TED عاكفون على بعض الأمور والتي تسعى لجلب خبرة تحليق غير مألوفة لجمهور أكثر اتساعا، وراء المناسبات والعروض التي نقوم بها.
    Yolunuzdan çıkarın. seyirciye doğru fırlatın. TED اركله ليبعد من الطريق. ارميها في الحضور.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more