| Lütfen, Pazar ve Ortakları firmasının sigarasını bir deneyin. | Open Subtitles | جرّبوا سيجارة من تبغ شركة ثرمو بازار, من فضلكم |
| Büyükbabam silahını iade etmiş. Ardından da pilot, büyükbabamın sigarasını geri vermiş. | Open Subtitles | جدي أعاد إليه مسدسه و أعطى الألماني جدي سيجارة |
| Sarışın kadının kahvesi için tatlandırıcı getirmeyi unutmuşum, sigarasını kolumda söndürmeye çalıştı. | Open Subtitles | نسيت ان اضيف الحلوى للشقرا و هي حاولت ان تطفيء سيجارتها بذراعي |
| En azından dansta bir kızın kendi sigarasını yakmasına izin verseler. | Open Subtitles | ألا يدعون الفتاة تشعل سيجارتها بنفسها ، على الأقل فى يوم الرقص |
| Tüm hayatın olmaya başlıyor, sonra biri sigarasını söndürmeyi unutuyor ve her şey yanıp kül oluyor. | Open Subtitles | يستحوذ على حياتك كلها. ثم ينسى احدهم ان يطفىء سيجارته. ويحترق كل ما تملكين باكمله. |
| Saçının bir telini alıp, test uygularlar ve bana annenin sigarasını normal mi, mentollü mü içtiğini söylerler. | Open Subtitles | و يختبروها و يخبرونني ما إذا كانت أمك كانت تدخن السجائر العادية أم المينثول. |
| sigarasını yaktığı zaman, dünya üzerinde istediği yere gidebiliyor. | Open Subtitles | حينما تقوم بإشعال السيجارة يُمكنها أن تذهب لأي مكان بالعالم |
| sigarasını ve kibritini aldım yatağa yerleştirdim. | Open Subtitles | ثم إستخدمت واحدة من سجائره و ثقابه وضعتها على الفراش |
| 15. ipucundan Norveçli'nin 2. evde oturduğunu bildiğimiz komşusunun Blends sigarasını içtiğini buluyoruz. | TED | من المفتاح رقم خمسة عشر، أنت تعلم أن جار النروجي يمكن أن يكون المنزل الثاني فقط، يدخن بلندز. |
| Onu kurtarması ve sigarasını paylaşması güzel bir düşünceymiş. | Open Subtitles | لقد كان شيء جيد أن أنقذه و تقاسما معا في سيجارة |
| Sahi, ne kadar kaldı? Dengesizin biri tel sargı içinde sigarasını söndürmüş. | Open Subtitles | بحق,كم من الوقت بقي؟ يا إلهي ,شخص ما وضع سيجارة على هذه الأسلاك الملفوفة. |
| belki de sevdiğiniz kadının sigarasını ilk kez yakmak için... ve gerçekten de hiçbir zaman aynısı tekrar olamayacak şekilde. | Open Subtitles | تُشعل ربما, سيجارة المرأة التي تحبها ,لأول مرةٍ, ولن تكون نفسها بعد ذلك |
| Kadına gelince, orada oturup dikkatlice beni izliyordu, sigarasını o garip tutacakla içerek. | Open Subtitles | أما بالنسبة إليها، فقد جلست ملتفة حول نفسها مثل نابض ساعة سيجارتها مثبتتة في حاملة غير مألوفة. |
| Bir kız eğer her şeyin yolunda gittiğini söylüyor ve sigarasını yakamıyorsa... | Open Subtitles | لو أن الفتاة تقول بأنها لا تخف . . ثم لا تستطيع حتى إشعال سيجارتها |
| Eğer çığlık atarsan, karım sigarasını gözünde söndürür. | Open Subtitles | إذا حاولتي أن تصرخي .. زوجتي ستطفأ سيجارتها علي جسدك .. |
| Ya benim gözümün önünde kızın göğsünde sigarasını söndürdü. | Open Subtitles | ووضع سيجارته من على صدرها، الحق أمام عيني. |
| - sigarasını içmeden önce mutlaka filtresini kırar. | Open Subtitles | هو دائماً ما يكسر فلتر سيجارته قبل تدخينها ماذا تفعلين؟ |
| Bundan sonra bu kadının sigarasını yakmaya kimsenin izni yok. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا لا رجل هنا يمكنه أن يشعل السجائر لهذه السيدة |
| Kendi sigarasını kendi yakması beni öldürüyordu. | Open Subtitles | وانه قتل لي .. ... أنها كانت تشعل السجائر الخاصة. |
| Neyse, sürücü... sigarasını camdan dışarı atmaya gittiğinde, onu gördüm ve o, birkaç hafta önce barın önünde üstüme atlayan vampirdi. | Open Subtitles | السائق ليشعل السيجارة خارج النافذة لمحت وجهه وتبين أنه مصاص الدماء |
| Hey, sigarasını benim yerime atan kim? | Open Subtitles | من الذي أطفأ سجائره بوضعها على الأرضية؟ |
| Benim babam beni döverken en azından sigarasını bırakıyor. | Open Subtitles | علي الأقل أبي لا يدخن بعد ما أصيب بالذبحة الصدرية |
| # Eğmiş başını yakmış sigarasını, | Open Subtitles | وقف منفرج الساقين وهزم كبرياءه... |
| sigarasını yaktığında hissettiği içinin titremesinden olsa gerek... | Open Subtitles | ربما كان بسبب الرعشه التى تشعر بها عندما يشعل السيجاره لها |
| Onu bir görmelisiniz. sigarasını içiyor, gazete okuyor. | Open Subtitles | حسناً ، يتوجب عليك رؤيته وهو يُدخن السيجار ويقرأ الجريدة |