| Bu numarayı bir müşterinizden aldım bana bir sigorta poliçesi lazımdı. | Open Subtitles | لقد حصلت على رقمك من أحد زبائنك احتاج إلى بوليصة تأمين |
| Aşağıladığınız Big Al'ın AV ile bir sigorta poliçesi olduğunu biliyordunuz. | Open Subtitles | أنتم تعرفون أن آل لديه بوليصة تأمين معنا |
| Eşim ve ben yeni bir sigorta poliçesi satın aldık. Beni muayene etmeni istiyorum. | Open Subtitles | اشتريتُ وزوجتي بوليصة تأمين جديدة وأحتاج إلى الخضوع لفحص طبي |
| Beş parasızdım ve bu yüzden ilk önce aklıma sigorta poliçesi geldi. | Open Subtitles | أنا مفلس وأول فكرة طرأت ببالى هى بوليصة التأمين |
| Bu sadece bir sigorta poliçesi. Umarım bunu yapmamıza gerek kalmaz. | TED | الآن , ذلك يعتبر وثيقة تأمين . أنت تأمل أن لا تحتاج أن تفعل ذلك. |
| Birinin aniden soğuması veya şantaja karşı, yerleşik bir sigorta poliçesi. | Open Subtitles | وثيقة التأمين الداخلية للإبتزاز فقط في حالة تراجع أحدهما |
| Benim adıma sigorta poliçesi alsana. | Open Subtitles | لماذا لا تأخذ بوليصة تأمين على الحياة بأسمي ؟ |
| Meksiko sonrası sigorta poliçesi diyoruz. M'den direkt emir geldi. | Open Subtitles | أسميها بوليصة تأمين ما بعد المكسيك بالأمر المباشر |
| Çantada ki eşyanın büyük bir sigorta poliçesi var. | Open Subtitles | الغرض الموجود في الحقيبة له بوليصة تأمين كبيرة في الواقع. |
| Bir sürü kötü insan var ve ben vaftiz törenine bir sigorta poliçesi gözüyle bakıyorum. | Open Subtitles | هناك أشرار في العالم، وأود الاعتقاد بأن التعميد هو بوليصة تأمين |
| Beni güzel bir sigorta poliçesi olarak düşünün. | Open Subtitles | اعتبروني فقط كأنني بوليصة تأمين |
| Bu firmandaki bir sigorta poliçesi. | Open Subtitles | تلك هي بوليصة تأمين التي شركتكِ |
| Diğer tarafta Ishkq'ın, aptalca bir sigorta poliçesi vardı. | Open Subtitles | على الجانب الآخر - كان Ishkq بوليصة تأمين مضمونة. |
| Öyleyse, kitap bir sigorta poliçesi gibiydi. | Open Subtitles | لذلك، كان كتاب مثل بوليصة تأمين. |
| Bunu bir sigorta poliçesi olarak düşün. | Open Subtitles | فكر في الأمر على أنه بوليصة تأمين |
| Biz ayrıca sizin sigorta poliçesi cinayetleriyle de ilgili olduğunuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أيضاً بأنك مسؤول لجريمة بوليصة التأمين |
| Klinik için aldığı sigorta poliçesi indirimli 75.000 dolar. | Open Subtitles | بوليصة التأمين التي قامت بإستخراجها على العيادة.. لديها 75000دولاراً قابلة للخصم |
| sigorta poliçesi. | Open Subtitles | الذي يحتاج إلى العناية به إنه بوليصة التأمين |
| Her neyse, büyük bir sigorta poliçesi vardı, tamammı, | Open Subtitles | على أية حال, كان هناك وثيقة تأمين كبيره لذلك 000 |
| Her neyse, büyük bir sigorta poliçesi vardı, tamam mı? | Open Subtitles | على أية حال, كان هناك وثيقة تأمين كبيره لذلك |
| Mikhail onu hayatta tutan bir sigorta poliçesi veya benzeri bir şeyden bahsetmişti. | Open Subtitles | تحدّث ميخائيل عن وثيقة تأمين شّيء يبقيه على قيد الحياة. |
| Eşinden kalan 60.000 dolarlık sigorta poliçesi var oldukça böyle bir şey olmaz. | Open Subtitles | ليس بوجود مبلغ 60 ألف دولار قيمة وثيقة التأمين على زوجته |
| Evet. sigorta poliçesi. Kaç tane var? | Open Subtitles | نعم ، سياسة التأمين كم لديك منها ؟ |