"sigortalı" - Translation from Turkish to Arabic

    • تأمين
        
    • مؤمن
        
    • التأمين
        
    • مؤمنة
        
    • المؤمن
        
    • مُؤمن
        
    • مؤمّن
        
    Bay Lugosi'nin sendikadan sigortalı olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles كما ترى، أعتقدنا أن السيد لوغوسي لديه تأمين من نقابته
    Bilmiyorum Murphy, bunlar sigortalı olmalı. Open Subtitles الصناديق بها قفل محصن لا بد أن عليهم تأمين
    sigortalı oldukları için doktor muayenehanesinde yıldızlara layık bir hizmet gördüler. Open Subtitles لأنه مؤمن عليهم حصلوا على استقبال البساط الأحمر في مكتب الطبيب
    İlk sezonumuzdan sonra kendimize 500 sigortalı çiftçi gibi mütevazı bir hedef belirledik. TED وضعنا لأنفسنا هدف متواضع من 500 مزارع مؤمن عليهم بعد أول مواسمنا
    Sanırım babam da bu karşılıklı sigortalı şeydeydi. Open Subtitles أعتقد بأن أبي كان في التأمين المؤكد المتبادل
    Onlara karşı sigortalı değiliz. Eğlenceli! Open Subtitles لاتحضروا كبار السن فهم ليسوا تحت التأمين
    Arabalar kirada oldukları süre boyunca sigortalı ve sürücülerin ihtiyacını karşılıyor, ve ihtiyaçları ne? TED السيارات مؤمنة تماماً خلال الأستئجار, وتعطي السائقين ما يحتاجون إليه, وما هو الذي يحتاجونه؟
    Doktor Cooper, Vakıf tarafından daha çok sigortalı hasta çekilmesi projesiyle görevlendirildim. Open Subtitles الطبيب (كوبر) لقد كنت مثقلة بمهمة جذب المزيد من المرضى المؤمن عليهم
    Ben sadece sigortalı olanlardan ve hak edenlerden çalıyorum. Open Subtitles أنا أسرق فقط ممن لديه تأمين جيد و الأكثر إستحقاقاً
    Birincisi, ücret iyi değildi. İkincisi, sigortalı değildim. Open Subtitles أولاً، إنهم لا يدفعون جيداً ثانياً، ليس لدينا تأمين صحي
    Çünkü orada sigortalı bir işin bir kız kardeşin, bir annen bir ailen var. Open Subtitles لانه لديك عمل هناك مع تأمين صحي و اخت، ام عائله هناك لاجلك
    sigortalı olup olmamanız umurumda değil! Open Subtitles لا يهمنى سواء لديكِ تأمين أم لا
    - Saçı 10 bin dolara sigortalı. Open Subtitles انا سمعت أن شعرها مؤمن عليه ب عشرة الاف دولار
    Bu para yüzde yüz sigortalı. Sadece insanlar değil, bankalar kaybediyor. Open Subtitles المال كله مؤمن الشخص الوحيد الخاسر هي البنوك اللعينة
    Banka federal sigortalı olmasaydı buralarda işlerinize burnumuzu sokuyor olmazdık. Open Subtitles إذا لم يكن ذلك مؤكدا على أن البنك مؤمن فدراليا لما كنا هنا نقوم ب العبث في الشؤون الخاصة بك.
    Artık sigortalı bir iş istiyorsan kapuçino köpürtüp hamburger falan satman gerekiyor. Open Subtitles الان ان كنت تريد التأمين .. عليك ان عليك ان .. تعرف تأخذ كابتشينو
    Tek sorun sigortalı olabilmek için 40 saat çalışmalıyım mesailer zorluyor ama sigortalı olamazsam muhtemelen bebeğin doğumu bize 20 bin dolara patlayacak. Open Subtitles من الصعب الحصول على مناوبات ولكن إن لم أدفع التأمين على الأرجح ستصل التكلفة حوالي 20 ألف دولار لكي نحصل على الطفل
    Evraklar tam ama sigortalı bir koşula uymuyor. Open Subtitles الأوراق سليمة لكن وثيقة التأمين تم خرق قواعدها
    Muhtemelen sigortalı, bu da seri numarası üzerine kazınmış anlamına gelir. Open Subtitles أنها على الأغلب مؤمنة مما يعني أنه قد يكون لها رقم تسلسلي محفورا عليها
    sigortalı olduğunu söylememeliydi. Open Subtitles ما كان يجب أن يخبرك أن سيارته مؤمنة
    Bu otomobil sigortalı değil. Open Subtitles هذه السيارة ليست مؤمنة ليقودها أي أحد.
    Bunlar sigortalı hastalar. Open Subtitles هؤلاء المرضى المؤمن عليهم
    Ne de olsa tümüyle sigortalı. Open Subtitles ومع ذلك , أنها مُؤمن عليها
    sigortalı olduğunu söyledim mi? Open Subtitles ...ولن أذكر أنّه مؤمّن أنا لا أبالى بالتأمين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more