"sihirli bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • سحرية
        
    • سحري
        
    • سحرى
        
    • سحريّ
        
    • السحرية
        
    • سحرياً
        
    • تمتلك سحر
        
    • سحريه
        
    • سحريًا
        
    • وقت ساحر
        
    • مَرِن يعمل
        
    • السحري
        
    • سحريا
        
    Bakalım sihirli bir çiçek yaratabilecek miyiz? Olur mu sence? Open Subtitles وشوف إذا أمكننا أن ننتج زهرة سحرية أتسائل هل يمكننا؟
    İnsanların ruhlarının içini gösteren sihirli bir kameram mı var? Open Subtitles هل لدى عدسة سحرية تمكننى من رؤية نفوس الناس ؟
    Tabii ben ekonomik kalkınmayı desteklemek derken öyle sihirli bir şey kast etmiyorum. TED والآن، عن طريق دعم التنمية الاقتصادية، لا أقصد الإشارة الى أي شيء سحري.
    Bu sihirli bir ip. Bununla en yüksek duvarlara tırmanabiliriz. Open Subtitles هذا حبل سحرى من الممكن أن نتسلق به أعلى الأسوار
    Kolyem sergilerin birinde. Kolyem güçlerimi artıran sihirli bir tılsım. Open Subtitles قلادتي في أحد هذه العروض، إنّها طلسم سحريّ يعزز قوّتي.
    O yüzden bildiğin sihirli bir aether ağacı yoksa şansımız yok demektir. Open Subtitles ذلك إلا إذا كنت تعرف اين شجرة الاثير السحرية نفذ منك الحظ
    Eğer öyle olsaydı, seğirmeler IG verdiğimizde sihirli bir şekilde ortadan kaybolmazdı. Open Subtitles إن كان كذلك ما كان ليختفي الارتعاش سحرياً عندما أعطيناها الجلوبلين المناعي
    O takdirde, sihirli bir şekilde sana kimliği belirsiz birisi tarafından gönderilecektir. Open Subtitles سيتم تسليمه بعد ذلك ، بطريقة سحرية إليك ، من مصدر مجهول
    Sinir bozucu çünkü sorunlarımızın sihirli bir şekilde yok olmayacağını biliyorum. Teşekkürler. Open Subtitles هذا يثير غضبي لأنّني أعلم أن مشاكلنا لن تختفي بطريقة سحرية شكراً
    Taylor, Dr. Bull'un seni elinde sihirli bir formül olduğuna, jürinin gerçekleri görmek yerine seni muaf tutacağına inandırdığını biliyorum. Open Subtitles تايلور،أعلم أن دكتور بول قد أقنعك أنه لديه تركيبة سحرية من نوع ما ستجعل المحلفين يتخطون الوقائع و يقومون بتبرئتك
    Yani sana bilmediğin şeyleri söyleyen sihirli bir kadını mı hayal ettin? Open Subtitles إذًا أنت حلمت بامرأة سحرية التي أخبرتك أمور لم تكن تعرفها ؟
    Ve bu, durumunu sihirli bir şekilde daha iyi yapabileceğim yaz kampı gibi değildi. TED لم يكن هذا مخيم صيفي أستطيع جعله أفضل بطريقة سحرية
    Yüzyıl Çin'inden sihirli bir yaratık. Vaktiyle çok şaşırıcı şeylere inanmışlar, değil mi? Open Subtitles سحري من القرن الخامس بالصين من المدهش ما صدقه هؤلاء الناس ، صحيح؟
    Üzgünmüş. sihirli bir şekilde ortaya çıkmayacak ama değil mi? Open Subtitles الاسف لن يتسبب بظهور الحليب بشكل سحري الآن اليس كذلك؟
    Ve eğer birşeyleri sihirli bir dokunuş ile değiştirebilecek olsaydım inan bana, yapardım. Open Subtitles ولو كانت هناك طريقة، أستطيع بها بشكل سحري تغيير الأمور، صدقني، كنت سأفعل.
    sihirli bir tedavi veya büyü yok. Open Subtitles لا يوجد علاج سحرى و لا تعويذه يمكن إستخدامها
    Onu öldürmek için sihirli bir silaha ihtiyacın olmayacak. Open Subtitles حيث القاتم مجرّدٌ مِنْ قوّته، لن تحتاج هناك إلى أيّ سلاحٍ سحريّ لتقتله.
    Rosenthal'ı pat diye içeriden çıkaracak sihirli bir gücüm olsaydı bile, bu acayip ses neden benim yerime seni aradı? Open Subtitles حتى لو أننى إمتلكت بعض القوة السحرية لإطلاق سراح روزينتال الصوت على الهاتف ، لماذا إتصل بك بدلاً منى ؟
    Keşke şu sebzeleri büyütecek sihirli bir iksir olsaydı. Open Subtitles ليتني أمتلك مستحضراً سحرياً يجعل المحاصيل تنمو
    Her masal sinemanın sihirli bir parçasıdır. Open Subtitles " كل حكاية تمتلك سحر السينما "
    Tüm hayatım boyunca bunun gibi sihirli bir iksir bekledim. Open Subtitles أنا إنتظرت لجرعة سحريه مثل هذه طوال حياتي
    Ama sihirli bir kılıç kullanan, ahmak bir samuray savaşçısı önüme çıkıp bana karşı koymaya çalıştı. Open Subtitles لكن محارب الساموراي الغبيء يحمل سيفًا سحريًا تقدم ليواجهني.
    çoğumuz için, şimdiki zaman sanki sihirli bir zaman dilimi. TED إنه كما لو أنه، بالنسبة لمعظمنا، الحاضر هو وقت ساحر.
    sihirli bir ağza sahip bir melek. Open Subtitles ملاك مَرِن يعمل دوائر
    Esasında eğitim yasalardan, politikalardan ve ekonomik düzenlemelerden bizlere miras kalan eşitsizlikler için sihirli bir panzehir değildir. TED في أساسه، التعليم ليس الترياق السحري للتفاوتات الموروثة الهائلة التي نتجت من القوانين، السياسات والترتيبات الاقتصادية.
    Ya birinde sihirli bir kulübe varsa, belki de mavidir, ...ve bu kişi her birkaç milyon yılda bir onun fotoğrafını çektiyse? Open Subtitles و فرضا أن هناك شخص ما يمتلك صندوقا سحريا صندوقا أزرقا على الأرجح و لنفترض ان شخصا ما أخذ لقطة فوتوغرافية لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more