sikimde bile değil! | Open Subtitles | لا أكترث بذلك. لقد تم إدخال جوربي في فمي ثم ألصق |
Senin sorunların sikimde değil Dee, tamam mı? | Open Subtitles | انظري، أنا لا أكترث حول مشاكلك يا ديي حسناً؟ |
Adil olması sikimde değil. Onlara elimizdekinden fazlasını verebiliriz. | Open Subtitles | إنني لا أبالي بالتساوي يمكننا ان نعطيهم أكثر مما نأخذ |
Evet ama sikimde bile değil. Hepsi aynı, küçük sinir bozucular. | Open Subtitles | نعم، ولكني لا أبالي إنهن متشابهات جميعاً، مثيرات صغيرات |
Önüme geleni vururum. sikimde bile olmaz. | Open Subtitles | تبا يا رجل أنا مستعد لقتل أي كان , لا آبه |
Karım köpeğimle beraber kaçtı bir aydır sarhoşum ve ölsem de, kalsam da sikimde bile değil. | Open Subtitles | هربت زوجتي مع كلبي وأنا ثمل منذ شهر ولست آبه البتّة إن عشت أو مت |
Ne emir komuta zincirinin istedikleri ne de CIA'in inanmak istediği sikimde bile değil. | Open Subtitles | أنا لا اهتم بما تُريده سلسلة القيادة أو ما تعتقده وكالة المخابرات المركزية. |
Ben öldükten sonra ne olacağını sikimde değil. İnsanlar, kitabımı şimdi alsınlar istiyorum. | Open Subtitles | لا أكترث لما سيحدث بعدَ أن أموت أريدُ من الناس أن تشتري كتابي الآن |
Bir dakika. Pardon ya, o 150 yıl önceydi ve zerre sikimde değil. | Open Subtitles | لا، انتظر، آسف هذا كان منذ 150 سنة و أنا لا أكترث |
Tüm ağacı yeseler sikimde olmaz ama, Sanki bana mesaj verir gibi | Open Subtitles | لن أكترث اذا أكلوا الشجرة بأكملها لكنهم يتركونها كقضيب |
Burada da Berlin'de de saatin kaç olduğu sikimde bile değil. | Open Subtitles | لا أكترث بأياً يكن الوقت هنا أو هناك في برلين |
Ona güvenip güvenmemen sikimde değil Ter. O aileden değil. | Open Subtitles | لا أبالي إن كنت تثق بها أم لا إنها ليست من العائلة |
Seni patakladığımı anneme söylemen de sikimde değil. | Open Subtitles | و لا أبالي إذا كنت ستخبر أمي أني أبرحتك ضرباً |
Paramızı aldığımız sürece yok. Nereye gittiğin zerre sikimde değil. | Open Subtitles | لطالما إننا نحصل على المال، فأنّي لا أبالي إلى أين تذهب. |
Başlık isteyip istemediği, _BAR_... sikimde değil! | Open Subtitles | أنا لا آبه إذا يريد عناوين لعينة بارزة للصحف. |
sikimde bile değil, Eddie. Ortada gerçek yok, hakikat var. | Open Subtitles | أنا لا آبه لذلك يا إيدي ليس هناك حقيقة، هناك واقع فقط |
Bak. Kehanet veya tohum veya Pyrippus sikimde değil. | Open Subtitles | انا لا اهتم بالنبواءت او البذور او الـ بيربس |
- Sence birlikte çalıştık diye adamın sikimde mi olması lazım? | Open Subtitles | وتعتقد أنّني اهتم بذلك لأنّني عملت معه ؟ |
Senin elemanların canına okumuşlar, ama bu sikimde değil. | Open Subtitles | أعلم أن رجالك لقوا حتفهم لكنني لا أهتم بشأن هذا |
İstediğinizi yapın. Öldürün beni. sikimde değil. | Open Subtitles | افعل ما يحلو لك، اُقتلني فإنّي لا آبه البتة |
O hanımların peri mi İrlanda cüce cini mi yoksa Ewok mu olduğu sikimde bile değil. | Open Subtitles | لا أبالى إذا ما كانت هؤلاء السيدات جنيات أو عفاريت، أو كائنات فضائية لعينة. |
"Burada olmak istemiyorum, ve sikimde değil." | Open Subtitles | بأنني لا اريد ان اكون هنا ولا اكترث بالامر؟ |
Türkler sikimde değil! | Open Subtitles | أنا لا أعطي القرف عن الأتراك. |
Yanında yatan annesi bile olsa sikimde değil, ya şu lanet işi yap ya da kendime yeni bir yardımcı bulacağım. | Open Subtitles | حسناً، لا أُبالي إن كانَت أُمُهُ في السَرير المُجاوِر لَه أنجِز العَمَل أو سأَجِدُ مُعاوِناً آخَر |
Zerre, zerre sikimde değilsin | Open Subtitles | لا أهتم لا أهتم أنا لا أهتم بكِ |
sikimde bile değil! | Open Subtitles | أنا لا أهتم بالمرة! |
Bak bakayim sikimde mi? | Open Subtitles | وهل أبدوا أنني أهتم بذلك؟ فلتقومي بانهاء الأمر فحسب |