"sikimde" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكترث
        
    • أبالي
        
    • آبه
        
    • اهتم
        
    • أهتم بشأن
        
    • البتة
        
    • أبالى
        
    • اكترث
        
    • أعطي القرف
        
    • أُبالي
        
    • أهتم أنا لا
        
    • أهتم بالمرة
        
    • أنني أهتم
        
    sikimde bile değil! Open Subtitles لا أكترث بذلك. لقد تم إدخال جوربي في فمي ثم ألصق
    Senin sorunların sikimde değil Dee, tamam mı? Open Subtitles انظري، أنا لا أكترث حول مشاكلك يا ديي حسناً؟
    Adil olması sikimde değil. Onlara elimizdekinden fazlasını verebiliriz. Open Subtitles إنني لا أبالي بالتساوي يمكننا ان نعطيهم أكثر مما نأخذ
    Evet ama sikimde bile değil. Hepsi aynı, küçük sinir bozucular. Open Subtitles نعم، ولكني لا أبالي إنهن متشابهات جميعاً، مثيرات صغيرات
    Önüme geleni vururum. sikimde bile olmaz. Open Subtitles تبا يا رجل أنا مستعد لقتل أي كان , لا آبه
    Karım köpeğimle beraber kaçtı bir aydır sarhoşum ve ölsem de, kalsam da sikimde bile değil. Open Subtitles هربت زوجتي مع كلبي وأنا ثمل منذ شهر ولست آبه البتّة إن عشت أو مت
    Ne emir komuta zincirinin istedikleri ne de CIA'in inanmak istediği sikimde bile değil. Open Subtitles أنا لا اهتم بما تُريده سلسلة القيادة أو ما تعتقده وكالة المخابرات المركزية.
    Ben öldükten sonra ne olacağını sikimde değil. İnsanlar, kitabımı şimdi alsınlar istiyorum. Open Subtitles لا أكترث لما سيحدث بعدَ أن أموت أريدُ من الناس أن تشتري كتابي الآن
    Bir dakika. Pardon ya, o 150 yıl önceydi ve zerre sikimde değil. Open Subtitles لا، انتظر، آسف هذا كان منذ 150 سنة و أنا لا أكترث
    Tüm ağacı yeseler sikimde olmaz ama, Sanki bana mesaj verir gibi Open Subtitles لن أكترث اذا أكلوا الشجرة بأكملها لكنهم يتركونها كقضيب
    Burada da Berlin'de de saatin kaç olduğu sikimde bile değil. Open Subtitles لا أكترث بأياً يكن الوقت هنا أو هناك في برلين
    Ona güvenip güvenmemen sikimde değil Ter. O aileden değil. Open Subtitles لا أبالي إن كنت تثق بها أم لا إنها ليست من العائلة
    Seni patakladığımı anneme söylemen de sikimde değil. Open Subtitles و لا أبالي إذا كنت ستخبر أمي أني أبرحتك ضرباً
    Paramızı aldığımız sürece yok. Nereye gittiğin zerre sikimde değil. Open Subtitles لطالما إننا نحصل على المال، فأنّي لا أبالي إلى أين تذهب.
    Başlık isteyip istemediği, _BAR_... sikimde değil! Open Subtitles أنا لا آبه إذا يريد عناوين لعينة بارزة للصحف.
    sikimde bile değil, Eddie. Ortada gerçek yok, hakikat var. Open Subtitles أنا لا آبه لذلك يا إيدي ليس هناك حقيقة، هناك واقع فقط
    Bak. Kehanet veya tohum veya Pyrippus sikimde değil. Open Subtitles انا لا اهتم بالنبواءت او البذور او الـ بيربس
    - Sence birlikte çalıştık diye adamın sikimde mi olması lazım? Open Subtitles وتعتقد أنّني اهتم بذلك لأنّني عملت معه ؟
    Senin elemanların canına okumuşlar, ama bu sikimde değil. Open Subtitles أعلم أن رجالك لقوا حتفهم لكنني لا أهتم بشأن هذا
    İstediğinizi yapın. Öldürün beni. sikimde değil. Open Subtitles افعل ما يحلو لك، اُقتلني فإنّي لا آبه البتة
    O hanımların peri mi İrlanda cüce cini mi yoksa Ewok mu olduğu sikimde bile değil. Open Subtitles لا أبالى إذا ما كانت هؤلاء السيدات جنيات أو عفاريت، أو كائنات فضائية لعينة.
    "Burada olmak istemiyorum, ve sikimde değil." Open Subtitles بأنني لا اريد ان اكون هنا ولا اكترث بالامر؟
    Türkler sikimde değil! Open Subtitles أنا لا أعطي القرف عن الأتراك.
    Yanında yatan annesi bile olsa sikimde değil, ya şu lanet işi yap ya da kendime yeni bir yardımcı bulacağım. Open Subtitles حسناً، لا أُبالي إن كانَت أُمُهُ في السَرير المُجاوِر لَه أنجِز العَمَل أو سأَجِدُ مُعاوِناً آخَر
    Zerre, zerre sikimde değilsin Open Subtitles لا أهتم لا أهتم أنا لا أهتم بكِ
    sikimde bile değil! Open Subtitles أنا لا أهتم بالمرة!
    Bak bakayim sikimde mi? Open Subtitles وهل أبدوا أنني أهتم بذلك؟ فلتقومي بانهاء الأمر فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more