"silahına" - Translation from Turkish to Arabic

    • مسدس
        
    • مسدسك
        
    • مسدسه
        
    • سلاحه
        
    • لسلاح
        
    • لسلاحك
        
    • لسلاحه
        
    • كسلاح
        
    • مسدسكَ
        
    Albay Colt'un silahına pek alışkın olmadığını biliyorum, bu senin ilk dersin olacak. Open Subtitles أنت غير متألف مع مسدس العقيد كولت.. لذلك سيكون هذا الدرس الأول لك لا تقلق..
    Bir el silahına eşleşmez. Yeteri kadar polis programı izledim. Open Subtitles هم لن يجاروا مسدس لقد رأيت عروض الشرطي بما فية الكافية
    Genellikle sadece silahına ve keskin zekâna ihtiyacın olurdu. Open Subtitles عادة كل ما تقول أنك بحاجته هو مسدسك ودهاؤك
    Tetikçi büyük olasılıkla silahına susturucu takmış. Open Subtitles لا بد أن مطلق النار وضع كاتماً على مسدسك
    Diğer adam silahına bile uzanamadan, o kendi silahını üç kere çekebilirmiş. Open Subtitles بإمكانه أن يخرج مسدسه 3 مرات قبل أن تصل أيادي الآخرين إلى مسدساتهم
    Adam ona yaklaştığında Merriweather silahına uzanmış ve önce kötü odam onu vurmuş. Open Subtitles بينما هو يفعل اخرج ميروذر سلاحه و لكن المجرم اطلق عليه النار اولا
    Öldürdüğün adamın silahına davrandığını söyledin. Open Subtitles كان يحاول الوصول لسلاح وقلت لي أنه كان دفاعًا عن النفس
    Bir el silahına eşleşmez. Yeteri kadar polis programı izledim. Open Subtitles هم لن يجاروا مسدس لقد رأيت عروض الشرطي بما فية الكافية
    O ajanın silahına hamle yapma sebebim, efendim, kendimi ele vermeden sizi odadan çıkarttırmaktı. Open Subtitles السبب الذى جعلنى احاول أخذ مسدس العميل هو انى كنت احاول ابعادك عن الغرفه بدون ان ابعد نفسى
    Mükemmel. Rodney'in silahına kuru sıkı koydun değil mi? Open Subtitles ــ ممتاز ــ وضعت رصاصات فارغة في مسدس رودني، صحيح؟
    Hazlit'in silahına sahip olan kimse, Tex'i öldüren de o... Open Subtitles الشخص الذي أراد مسدس هازلت هو من قتل تكس
    silahına balistik testi yapsak mahsuru olmaz, değil mi? Open Subtitles لنقول، إسمع، أنت لا تمانع غذا أجريت فحص على مسدسك عيار 9 مللم، أليس كذلك؟
    Evet, bu bana rozetine ve silahına el koymam gerektiğini hatırlattı. Open Subtitles أجل، هذا يذكرني.. عليّ أن آخذ مسدسك وشارتك.
    Sahip olduğun her şeyi silahına borçlusun. Doğru değil mi? Open Subtitles مسدسك أتاك بكل ما تمتلكة أليس كذلك ؟
    Şüphelinin silahına erişeceğini senin ve çevrendekilerin güvenliğini sağlamak için vurduğunu ispatlaman önemli. Open Subtitles من المهم أن توضحين أن المشتبة به كان يحاول الوصول إلي مسدسه وخوفاً علي سلامتكِ
    Ben de Harold'a hızlı diyordum! George'un karşısında silahına dokunamadan ölürdü. Open Subtitles لو قاتل جورج، سيموت قبل أن يلمس مسدسه
    - silahına önce o davrandı. Open Subtitles الشاب الآخر هو من سحب مسدسه أولاً
    Nefsi müdafaa için silahına davrandı ve sen de suratından vurdun. Open Subtitles وحاول الوصول إلى سلاحه ليدافع عن نفسه، ولكنّك أطلقت النار عليه
    Nefsi müdafaa için silahına davrandı ve sen de suratından vurdun. Open Subtitles وحاول الوصول إلى سلاحه ليدافع عن نفسه، ولكنّك أطلقت النار عليه
    Durum buysa, cinayet silahına ait bir iz yüksek ihtimalle o damarların birinin yakınında olacaktır. Open Subtitles إن كان ذلك ما حصل، فعلى الأغلب أنّ أدلة لسلاح الجريمة ستوجد قرب تلك الشرايين.
    Az önce poşeti patlattığımda elin kalçana gitti. silahına uzanıyordun. Open Subtitles حسناً ، عندما قمتُ بفرقعة الكيس الآن ، ذهبت يدك لوركك ، حتّى تستطيع الوصول لسلاحك
    Cadıları kontrol etmekte kullandığı gizli silahına ek olarak Marcel 'in bir de vampirlerden oluşan ufak bir ordusu var. Open Subtitles إضافة لسلاحه المطيّع للساحرات، لديه جيش صغير من مصّاصين الدماء.
    Hemen silahına davranmayacak kadar kültürlü bir adam. Open Subtitles وهو أبعد ما يكون من أن يستعمل ذلك الرقي كسلاح له.
    silahına dokunma! Open Subtitles لا تمد يدك إلي مسدسكَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more