"silah ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأسلحة و
        
    • والأسلحة
        
    • مسدس و
        
    • سلاح و
        
    • أسلحة و
        
    • السلاح و
        
    • و مسدس
        
    • و الأسلحة
        
    • المُسدّس والرجل
        
    • الأسلحة والمتفجرات
        
    • أسلحة أو
        
    • و أسلحتكم
        
    • والسلاح
        
    • من الأسلحة
        
    • السلاحِ والتدريب
        
    Hangi kasaba silah ve içki satsa, zengin olur. Open Subtitles كل مدينة تبيع الأسلحة و المشروب هي مدينة غنية
    Soyguncularda son teknoloji silah ve çelik yelek var. Open Subtitles السارقون مجهزون بأحدث . تقنيات الأسلحة و الدرائع الواقية
    Dün gece, Lipovika köyü yakınlarında silah ve mühimmat dolu bir tren çeteler tarafından soyulmuştur. Open Subtitles لمواطني بلغراد والمدن الأخرى قام قطاع طرق الليلة الماضية بالسطو على قطار محمل بالذخائر والأسلحة
    Çantami karistirmis, bir silah ve bir uyusturma takimi bulmus. Open Subtitles , كانت تبحث في حقيبتي فوجدت مسدس و أدوات تخدير
    İstihbarat, sadece etrafta elinde silah ve kamera ile.... koşuşturmakla olmaz. Open Subtitles جمع معلومات للإستخبارات ليست كلها ركض مع سلاح و آلة تصوير تجسسية
    İçinde silah ve her şeye erişebilecek bir iletişim sistemi kurulu. Open Subtitles و لديها نظام أسلحة و نظام اتصالات يمكنه قرصنة أي شيء
    Ancak, silah ve anahtarlarda diğerlerine göre daha az büyüme var. Open Subtitles مع ذلك، فإن السلاح و المفاتيح لديهم بشكل ملحوظ، تراكم أقل
    Döşeme tahtasında silah ve şifre defteri sakladığın zamandaki gibi mi? Open Subtitles عندما إحتفظتَ بكتاب الشفرة و مسدس تحت ألواح الأرضية ؟
    Ve eroin ve silah ve aklına gelebilecek her şeyin. Open Subtitles و الهروين و الأسلحة و كل ما يدور في مخيلتك أرني صورتها
    - Doğrusu... O para kralı öldürmek için silah ve adam bulmakta kullanılırsa çoktan öldük demektir. Open Subtitles حسناً ، إذا كان ذلك المال سيستخدم لتمويل , الأسلحة و الرجال لقتل الملك
    Hangi kasaba silah ve içki satsa, zengin olur. Open Subtitles كل مدينة تبيع الأسلحة و المشروب هي مدينة غنية
    silah ve uyuşturucu parasını ve Rus mafyasının parasını aklıyorlar. Open Subtitles ربما إنهم يقومون بتبييض أموال الأسلحة و تجارة المخدرات والعِصابات الروسيّة
    Sokaklardaki isyanların etkisiyle bazı vatandaşlar silah ve mühimmat toplamaya başladı. Open Subtitles و نتيجةً للاضطرابات في الشوارع، فقد عمدَ بعضُ المواطنين على تخزين الأسلحة و الذخيرة.
    4.000 altın daha kılıç, silah ve zırhlar için. Open Subtitles أربعة ألاف سبيكة فضة أخرى للسيوف, والأسلحة, والدروع
    Aksi takdirde silah ve uyuşturucudan içeri atarım. Open Subtitles و الا ستوجه لك تهمة حيازة المخدرات والأسلحة
    Birkaç yıl fikir üretti ve sonra ona bir silah ve rozet verip şerif olmasını istediler. Open Subtitles عملت في حجرة للتفكير خلال بضع سنين لذا أعطوها مسدس و شارة و قالوا لها أن تلعب دور الرئيس
    Herkesle başa çıkacak kadar silah ve mühimmatımız var. Open Subtitles لدينا سلاح و ذخيره تكفي للتعامل مع أي أحد
    Yiyecek, silah ve köle için sınırın öteki yanına saldırmaktı amacınız. Open Subtitles و قمتم بشن غارة عبر الحدود بحثا عن طعام و أسلحة و أيد عاملة مستعبدة
    silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, şantaj, kaçakçılık, adam kaçırma ve iki düzinenin üzerinde cinayetle ilgili olarak aranıyor. Open Subtitles لتورطة في إتهامات خاصة بتجارة السلاح و تهريب المخدرات و الابتزاز و الاختطاف و أكثر من عشرين عملية قتل
    Polis motel odasında bir silah ve 15 bin dolar bulmuş. Open Subtitles داخل غرفةِ الفندقَ... الشرطة تَقُولُ بأنّهم وَجدوا $ 5,000 و مسدس...
    Onlar silah ve uyuşturuculara bakarken Zhulov'u bize ya da bizi ona götürebilecek herhangi birini arayacağız. Open Subtitles أثناء بحثهم عن المخدرات و الأسلحة سنقوم نحن بالبحث عن زوهلوف أو أي شخص قد يقودنا إليه
    silah ve onu kullanan adam. Open Subtitles المُسدّس والرجل الذي استخدمه.
    Meksika'da silah ve gösteri eğitimi. Open Subtitles تدريبات الأسلحة والمتفجرات في المكسيك.
    - Yani keskin nişancılardan. _ Ölü ve yaralılarda silah ve mühimmat bulundu mu? Open Subtitles أى أسلحة أو ذخيرة وجدت بين الموتى أو المجروحين؟
    Çünkü silah ve mühimmatlarınızın çoğunu kullanmalıyız. Open Subtitles لأنه يمكننـا إستخدام المزيد من ذخـائركم و أسلحتكم.
    silah ve mermileri gelecek ayın ilk haftasında elimde istiyorum. Open Subtitles يجب أن احصل على الطلقات والسلاح عند بداية الشهر المقبل.
    Ve Çinliler bu küçük egemen elite bir sürü askeri silah ve gelişmiş teknoloji sağlayarak benim gibi insanların bu ortaklığa karşı ses çıkarmamızı engelliyor. TED وزود الصينيين هذه النخبة الحاكمة الصغيرة بكثير من الأسلحة العسكرية وتكنولوجيا متطورة . من أجل ضمان أن أناس مثلي لن يتحدثوا علناً ضد هذه العلاقة
    Amerika'dan silah ve eğitim aldım. Open Subtitles هل تعلم، حَصلتُ على السلاحِ والتدريب مِنْ أمريكا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more