"silahta" - Translation from Turkish to Arabic

    • المسدس
        
    • المسدّس
        
    • بالمسدس
        
    • على السلاح
        
    Sizi ölü bulacaklar. Halterde senin, silahta Onun, parmak izleri olacak. Open Subtitles سيعثر الضباط على جثتكم بصمتك على الدمبل و بصمته على المسدس
    O ve silahı. silahta dünyalar kadar tecrüben olabilir. Open Subtitles هو ومسدسه ، يمكن أن يكون الأكثر خبرة في استعمال المسدس
    Bu silahta şimdi üç yaşam, üç ölüm var. Open Subtitles هذا المسدس الأن يخمل ثلاثة موت وثلاثة حياة.
    silahta DNA ve parmak izi araştırın. Open Subtitles حسنًا، افحص المسدّس بحثًا عن البصمات والحمض النوويّ
    Onu vuran silahta özel bir mermi kullanılmış mı acaba? Open Subtitles هل لديك معلومات عن استخدام ذخيرة من نوع خاص بالمسدس الذي أطلق عليه النار ؟
    Teşekkürler. 2 mermiden başka lanet birşey yok bu silahta. Open Subtitles شكرا لك , ولكن لا يوجد سوى رصاصتين في هذا المسدس اللعين
    O silahta, gerçek kurşun olduğunu mu zannettin? Open Subtitles هل كنت تظنين أن الرصاص في ذلك المسدس كان حقيقياً؟
    Haklı olabilirsin. silahta kaç mermi kaldı? Open Subtitles قد تكون على حق , بما كنت تفكر عندما تركت المسدس ؟
    Olayın bu silahta bittiğini bilmeliydim. Open Subtitles كان على أن أعرف أنكم تخافون من المسدس و حسب
    Ray, silahta sadece kuru sıkı var. Open Subtitles راي ، هذا المسدس يحتوي فقط على رصاصات فارغة
    silahta bir parmak izi ve biraz kan var. Open Subtitles حصلنا على جزء من بصمة وبعض الدم على المسدس
    Sanırım elini barut kalıntıları için analiz edip silahta parmak izleri için uygun analizi yapabiliriz ama gemide gerekli teçhizat bulunmuyor-- Open Subtitles نستطيع ان نفحص على بقايا بودرة المسدس ونقوم بفحص البصمات على المسدس ولكن ليست لدينا العدة المطلوبة
    silahta kurşun yok dimi? Open Subtitles انت لا تملك طلقات لهذا المسدس , أليس كذلك ؟
    silahta parmak izine rastlanmadı. Tüm gece yağmur altında kalmış tabii. Open Subtitles لا توجد بصمات على المسدس انهمر عليه المطر طول الليل
    Elim silahta beklerken bunu yapması gerekenin ben olduğumu biliyordum. Open Subtitles كنت أحمل المسدس طوال الوقت وأنا أعلم أنني أنا من يستحق الموت
    Bulduğunuz eski silahta taze bir iz saptadım. Open Subtitles وجدت بصمة جديدة على ذاك المسدس الذي استرجعتموه
    Sir Richard, sanırım bu silahta bir hata var. Open Subtitles سيد "ريتشارد"، هذا المسدس لابد وأنه معطوب
    Son olarak, silahta hiç kurşun yoktu. Open Subtitles ثالثاً، ليس هناك رصاصات في المسدس
    İki! Eğer bu silahta mermi varsa, Open Subtitles لو كان هناك أيّة رصاصة في ذلك المسدّس
    silahta parmak izlerini arıyoruz. Open Subtitles نحن نجري فحص البصمات على المسدّس
    Ve daha kesin olur. Olay silahta. Open Subtitles وهو أكثر دقة ، الأمر كله متعلق بالمسدس
    Ama laboratuar silahta başkasına ait parmak izleri de bulmuş. Open Subtitles لكن المختبر رفع بصمات أخرى من على السلاح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more