"simgesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • رمز
        
    • علامة
        
    • الرمز
        
    • يرمز
        
    • شعار
        
    • أيقونة
        
    • كرمز
        
    • عربون
        
    • رمزاً
        
    • رموز
        
    • رمزا
        
    • تجسيد
        
    • المعالم
        
    Fakat, periyodik tablo sadece bir moda simgesi değil. TED إن الجدول الدوري للعناصر ليس فحسب رمز شهير
    Onları belirsizlik simgesi olarak alma ve dumansız ateşten yapılmış Cin denilen doğa üstü yaratıklara ait bölgeler olarak görme eğilimindeyiz. TED وننظر لها كحيز للمخلوقات الخارقة للطبيعة مثل الجن, المخلوقين من نار لادخان لها وهم رمز للمراوغة.
    Bu süpürge mahalleyi baştan aşağıya temizleyen yeni bir ruhun simgesi. Open Subtitles الآن، هذه المكنسةِ فقط رمز للروحِ الجديدةِ. التي تَكتسحُ حيّنا.
    Bu kına Babürler ve Rajputlar arasındaki güçlü bağın simgesi olsun. Open Subtitles هذه علامة ارتباط المغول والراجبوت برباط الشرف والمجد
    Bütün bir dönemin simgesi olmasına şaşmamalı. TED لا عجب أنه أصبح مثل هذا الرمز لتلك الفترة الزمنية بأكملها.
    Nekhbet kobra yılanıyla birlikte anneliğin ve koruyuculuğun simgesi. Bu da aşağı ve yukarı Mısır'ın birliği demek. TED نخبت كان يرمز إلى الحامي وإلى الأمومة، وبمعية الكوبرا كانا يرمزان إلى الوحدة بين مصر العليا والدنيا.
    Arkamda gördüğünüz gibi Powell Millenium'un simgesi, dev metal küre yerde yatıyor. Open Subtitles وكما ترون خلفى الكون الكبير المعدنى هذا هو شعار ألفية باول يتحطم
    Durun, bu bir konuşma simgesi. Bakalım ne oluyor. Open Subtitles مهلاً، هذه أيقونة صوتية دعونا نرى ماذا يحدث
    Aslında, minnettarlığımın simgesi olarak sana bir hediye vermek istiyorum. Open Subtitles في الواقع، أود أن أقدم لك رمز صغير للتعبير عن امتناني.
    Kevin Mitnick halk arasında giderek yaygınlaşmaya başlayan bilgi çağına olan güvensizliğin bir simgesi olmuştu Open Subtitles كيفين ميتنيك، رمز لعدمِ الأمان في عصرِ المعلوماتِ.
    Bu "V" astronomi kulübünün simgesi. Open Subtitles رمز الـ''في'' ذاك كان لناديهم في علم الفلك
    İnsan ırkının nükleer yok oluşa ne kadar yakın olduğunun simgesi. Open Subtitles إنّها رمز لمدى إقتراب البشر من الإبادة النووية.
    Bu yaşam tarzımız için kutsal olan her şeyin simgesi. Open Subtitles هذا، هذا هو رمز على كل ما هو مقدس لطريقتنا في الحياة‎.
    Kepler, Tanrı'nın simgesi olan Güneş'in ürettiği bir gücün gezegenleri onun etrafında döndürdüğüne emindi. Open Subtitles كان كبلر يعتقد أن الشمس رمز الآلهة لديها قوة تتمكن من دفع الكواكب حولها
    Güçlü olmanın mı yoksa zayıflığın bir simgesi mi? Open Subtitles هل هي علامة على القوة أم هي إحدى علامات الضعف ؟
    - Bir hedef var ve hedefin merkezi dolar simgesi. Dolar simgesine en çok yaklaşan en fazla parayı kazanır. Open Subtitles و نص الهدف هيبقى علامة دولار و اللى يقرب من علامة الدولار أكتر ياخد أعلى نقط
    Irkınızın tarihin başlangıcından beri... kutsal tarihi simgesi. Open Subtitles الرمز القديم و المقدس من جنسك .. ِ منذوا بداية الزمان
    Evrensel bir değer olan sporu onun simgesi olan muhteşem bir şehrin kalbinde kutlayacaklar: Open Subtitles و بالتالي إحتفال عالمي بفضل الرياضه في المدينه العظيمه و التي يرمز لها
    Bu yüzden de bizim armamızı bu örgütün simgesi olarak kullanmışlar. Open Subtitles لذلك استخدموا شعار العشيرة كشعار لهذه المنظمة
    İlk olarak Mısır'da keşfedilen katillerden biri bu yeni yırtıcıların simgesi haline gelmiştir. Open Subtitles قاتلٌ واحد "تم اكتشافه أول مرة في "مصر أصبح أيقونة هؤلاء المفترسون الجدد
    Dostluğumuzun küçük bir simgesi olarak size küçük bir hediye vermek istiyoruz. Open Subtitles ونود منحكم هدية صغيرة كرمز لصداقتنا
    Kolye yalnızca hislerimin simgesi. Open Subtitles ..القلادة مُجرّد عربون محبّة ليس أكثر
    Bazı kurbanların kör edilmesi, onun iktidarının simgesi olabilir... Open Subtitles إغماء عيون الضحايا إما أن يكون رمزاً لجبروته على ضحيته
    Aynı zamanda bazı müslüman ülkelerin bayraklarının da simgesi. Open Subtitles هناك ايضاً رموز مصورة على اعلام اسلامية عديدة
    Bu saray da yanmalı, tüm dünya için kutsal savaşın bitişinin bir simgesi olmalı artık Pers İmparatorluğu'nun kalmadığının, Alexander'ın, Yunanistan'ın öcünü alışının simgesi. Open Subtitles كما ان هذا القصر يعتبر رمزا للعالم كله على ان الحرب المقدسة قد انتهت لم يعد هناك وجود للامبراطورية الفارسية لقد انتقم الاسكندر لليونان
    Bana göre, Neil Selinger üçüncü perdede merdiveni çıkmanın simgesi. TED ان نيل سيلنجر بالنسبة لي تجسيد لصعود المنحني في اعتناقه التيار الثالث
    Arcadian'ın şehrin simgesi olduğunu ilan ederlerse, tüm proje çöpe gider. Open Subtitles لقد جعلت عشيقتك لجنة الحفاظ على المعالم توافق على عقد جلسة استماع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more