Athena erkeklerin Odysseus'un evini istilasına devam edilmesini istiyordu böylece sinirlenecek ve onları öldürecekti. | Open Subtitles | أثينا يريد مقدمي الطلب ليتركوا غزو منزل أوديسيوس لأنه سيغضب بما يكفي لقتلهم |
"Yoksa baban yine sinirlenecek... "ve sana kemerinin tokasını gösterecek, oğlum." | Open Subtitles | وإلا سيغضب والدك مجدّدًا ويضربك بإبزيم حزامه |
Bu alıcı onun malını çaldığımızı öğrendiğinde çok sinirlenecek ama. | Open Subtitles | وهذا القدر سيغضب جداً حين يعلم أننا أخذنا غطاءه |
Sınavdan kalacak olursam annem sana çok sinirlenecek. | Open Subtitles | إن رسبت في اختباري ستغضب أمي عليك كثيرًا. |
Yoksa Dördüncü Hanım sinirlenecek, git! | Open Subtitles | وإلا فإن الزوجة الرابعة ستغضب إذهبي |
Ama sonra o kadar sinirlenecek ki patronuyla kafa kafaya gelecek. Sonra da bir anda... Tahmin edeceğin üzere süper güvenlikli hapishanedesin. | Open Subtitles | ثم يجتاحها غضبٌ جمّ فتواجه ربّة عملها فتُورَد أنت سجنًا، كما توقَّعت، مشددًا. |
Eve gitmiyorum diye çok sinirlenecek. | Open Subtitles | سيكون غاضباً جداً و أنا لن أعود إلى المنزل |
Babam, yarın işe gitmezsem aşırı sinirlenecek. | Open Subtitles | rlm; سيغضب أبي مني كثيراً rlm; إن لم آتي للعمل غداً |
Çok sinirlenecek. | Open Subtitles | سيغضب غضباً شديداً |
Hem de çok sinirlenecek. | Open Subtitles | سيغضب ، أقصد سيغضب جداً |
Babam bana çok sinirlenecek. | Open Subtitles | سيغضب والدي كثيراً |
Cal ile birlikteyim ama çok uzun sürmeyecek. Ve gittiğimde çok fena sinirlenecek. | Open Subtitles | و عندما أغادره سيغضب |
Jedediah'ı hemen buradan çıkar, yoksa çok sinirlenecek. | Open Subtitles | فأطلق سراح (جيديدايا) أو أنّه سيغضب. |
..kendi kendime "Tanrım, çok sinirlenecek, eve gittiğimde ölü bir adam olacağım." dedim. | Open Subtitles | ياإلهي ستغضب عندما أعود للمنزل ستكرشني |
Yanlış bir seçim yapacağım ve Quinn sinirlenecek ne annesi bana şey gibi bakacak- | Open Subtitles | أنا أعلم بأنني سوف أختار واحدة خاطئة و ستغضب كوين و والدتها ستنظر الي... |
Bana sinirlenecek misin?" | TED | هل ستغضب مني ؟ |
Annem sinirlenecek. | Open Subtitles | احذر، فأمي ستغضب كثيراً. |
Kabul etmezsem sinirlenecek misin? | Open Subtitles | ان لم اشرب فهل ستغضب ؟ |
Kalma konusunda ısrarcı olursak, sinirlenecek. | Open Subtitles | .ستغضب إن أصرّينا على البقاء |
Ama sonra o kadar sinirlenecek ki patronuyla kafa kafaya gelecek. Sonra da bir anda... Tahmin edeceğin üzere süper güvenlikli hapishanedesin. | Open Subtitles | ثم يجتاحها غضبٌ جمّ فتواجه ربّة عملها فتُورَد أنت سجنًا، كما توقَّعت، مشددًا. |
Şimdi bana sinirlenecek ve şey yapmam gerekecek... | Open Subtitles | الآن سيكون غاضباً مني وسأضطر لـ.. |