Kardeşimin cenaze töreninde anneme, yüksek sesle ağladığı için sinirlenmişti. | Open Subtitles | في جنازة أخي كان غاضباً من أمي ..لبكائها العالي |
Çok sinirlenmişti. Ama şimdi seni anımsamıyor bile. | Open Subtitles | كان غاضباً جداً لكنه لا يذكر اسمك الآن بتاتاً |
Ve o... Yani, sinirlenmişti. | Open Subtitles | وهو كان تعلم , كان غاضباً |
Ellerini yıkamak için tuvalete gitti. Dee ise kostümü süte bulandığı için çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | ديي غضبت لأن بدلتها تغطت بالحليب |
New York'un simgelerinden birini mahvetmeme engel olamadığı için annem çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | أمي غضبت لأنه تركني أدمر المتحف |
Dün gece biraz sinirlenmişti. | Open Subtitles | لقد ذهبت منزعجة قليلاً الليلة الماضية |
Daha önce beni gördüğünde çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | كانت غاضبة بحق عندما رأتني المرة الماضية. |
Canavarlar topraklarından gitmişti ama Daimyo Samuray'ın oyununa sinirlenmişti. | Open Subtitles | الوحوش رحلت عن بلاده ولكن (الدايميو) كان غاضباً من خدعة الساموراي |
Buck gerçekten sinirlenmişti, bu da Anita'nın sahiden değiştiğini gösteriyordu. | Open Subtitles | "كان (باك) غاضباً بالفعل ممّا يعني أن (ريتا) قد تغيّرت بالفعل" |
Lance yakalandığımızda sinirlenmişti çünkü ses konusunda yüzsüzümdür. | Open Subtitles | (لانس) كان غاضباً لأنه كاد أن يكشف أمرنا |
Biliyorum. Çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | أعلم، لقد كان غاضباً جداً |
Çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | لقد كان غاضباً جداً |
Shade, Lem'in çeteyi bırakmasına çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | -كان (شاد) غاضباً جداً عندما انسحب (ليم ). |
Tamam, Abe hakimin o zavallı kadını ezmesine çok fena sinirlenmişti. | Open Subtitles | لقد عرفت أن (آيب) كان غاضباً بسبب إجحاف القاضي تجاه تلك المرأة المسكينة |
Gerçekten sinirlenmişti. | Open Subtitles | لقد كان غاضباً فعلاً |
İsyandan sonra baban sinirlenmişti. | Open Subtitles | بعد التمرد ، كان أبيك غاضباً |
- Ana Marcus'a repliklerini ezberlemeye çalışırken onu böldüğü için sinirlenmişti ve Marcus da kendini kaybetti. | Open Subtitles | لقد غضبت من " ماركوس " عندما قاطعها عندما كانت تحفظ دورها لقد فقد عقله |
Susan, kendini sevdirmek için köpeği kullanmasına çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | غضبت (سوزان) من (إيدي) لاستخدامها كلب لتفوز بقلب صاحبه |
O zamanki sevgilim çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | وحبيبتي بذلك الوقت غضبت بشدّة |
Dün gece biraz sinirlenmişti. | Open Subtitles | لقد ذهبت منزعجة قليلاً الليلة الماضية |
Bir sebepten çocuğa sinirlenmişti. | Open Subtitles | كانت غاضبة من الولد لبعض الأسباب |
Anne çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | أمكم كانت غاضبة |