"siyah ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأسود
        
    • أسود و
        
    • الأسود و
        
    • والأسود
        
    • أو أسود
        
    • و الأسود
        
    • وسوداء
        
    • الأسود والأبيض
        
    • السود و
        
    • أسود أو
        
    • معاشر السود
        
    • والاسود
        
    • والسوداء
        
    • وسنجعله بالأبيض
        
    • الحواجز السوداء
        
    Seçenekleri mat siyah ve parlak siyah arasına indirmek gerçekten işe yaradı. Open Subtitles ما أن حصرنا الإختيارات بين أسود مطفي وأسود لامع وضحت الأمور فعلا
    Dış dünyayı ancak siyah ve beyaz bir ekrandan gözlemleyebiliyor. Open Subtitles وكان يمكنها ملاحظة العالم الخارجي على جهاز أبيض وأسود فقط
    Karganın kanadının ne kadar siyah ve parlak olduğunu bilirmisin? Open Subtitles ، هل رأيتِ من قبل جناح الغراب كم هو أسود و بَرّاق ؟
    Siz bunu düşünebilirsiniz. Ben size siyah ve bej olanı getireyim. Open Subtitles من الممكن أن تفكرى فى هذا جاءت فى اللون الأسود و البيج
    Üstüne siyah ve beyazdan karakterler de eklemiştik ki bu sayede disk döndüğünde farklı görünüşlerle çifti tamamlamış oluyordu. TED لقد رسمت هذه الشخصية بالأبيض والأسود عليه، لذا فعندما يعمل القرص، تكتمل صورة الزوجان بجميع الهيئات.
    Belki her şey düşündüğüm gibi siyah ve beyaz değildir. Open Subtitles ربما ليس كل شيء إما أبيض أو أسود كما ظننت
    siyah ve beyaz bir olamaz. Aynı anda hem doğru hem yanlış olamaz. Open Subtitles لم يمكن أن يجتمع الأبيض و الأسود أو الصحيح و الخطأ
    Gözler kapaksız siyah ve şu anda kaldırmakta olduğum, ince bir zarla kaplı. Open Subtitles العيون بدون رموش وسوداء.. مغطاه بما يبدو وكأنه غشاء رقيق, وهو ما أزيله الآن.
    Bu gerçek dünya ve her şey siyah ve beyaz değil. Open Subtitles هذا هو العالم الحقيقي، وليس كُل شيء أبيض وأسود
    Herkesin içinde senin bu işin siyah ve beyaz olmadığını anlayabileceğini sanmıştım. Open Subtitles من بين الناس، ظننتك ستتفهم أن الأمر ليس أبيض وأسود فحسب.
    Bir şekilde anlayacaksın bir şeyler daha az siyah ve beyaz olduğu zaman, yaşam ve ölüm gibi. Open Subtitles سوف تكتشف طريقة لتتفهم بها الأمر عندما تكون الأشياء أمامك أقل من مجرد أبيض وأسود أقل من الموت والحياة
    Ahırda atlar vardı biri doru, ikisi siyah ve biri de bozdu. Open Subtitles كان هناك بعض الخيول فى الأسطبلات كستنائى , أسود و رمادى
    siyah ve dövmeli olduğundan çete üyesi olduğunu ve uyuşturucu kullandığını mı düşünüyorsunuz? Open Subtitles اذن تظنين انه بسبب انه أسود و لديه وشوم انه كان في عصابة و يتعاطى المخدرات؟
    Babası siyah ve oğlumun adı Hermann olacak. Open Subtitles الوالد أسود و ولدي سأسميه هيرمان
    siyah ve gümüş işlemeli İtalyan sustalısıydı. Open Subtitles كان أحد تلك السكاكين ذان النصل الإيطالي ذات اللون الأسود و الرمادي
    Aslında özellikle siyah ve beyaz rengi algılayan çubuk hücrelerde bulunan moleküllerdendir. Open Subtitles فيالواقع،وبصفةخاصّة، الجزيئات الّتي باللون الأسود و الخلايا المستقبلة ألبيضاء التي في عيني، القضبان.
    Evrenimiz sıfır ve bir, doğru ve yanlış veya siyah ve beyaz diye düşünmez. TED عالمنا لا يعمل على مبدإ الرقمين الواحد والصفر، الصح والخطأ، أو الأبيض والأسود.
    İşte bu da Lois, siyah ve beyaz olmanın önemi olmadığının kanıtı. Open Subtitles ذلك يوضح لنا يا لويس أنه لا يهم إن كنت أبيض أو أسود
    siyah ve beyaz olan, ama asla, asla ve asla hastaneye alınmaması gereken şey nedir? Open Subtitles ما هو الشيء الأبيض و الأسود الذي لا يجب أبداً أبداً أن يكون مسموح به في المستشفى ؟
    Ne tür bir sıcaklık? S-Sonra elimde büyük, siyah ve parlak olan Gewehr'i tuttuğumu farkettim... Open Subtitles لقد أستيقظتُ وأنا ممسكة ببندقية كبيرة وسوداء
    Sadece saflar siyah ve beyaz olarak görür. Open Subtitles فقط وجهة النظر الساذجة في الأسود والأبيض
    Eminim senin de en iyi arkadaşlarının bazıları siyah ve Meksikalıdır. Open Subtitles و أنا متأكده أن بعض أفضل أصدقئك من السود و المكسيكيين
    Sadece siyah ve beyaz değil, aynı zamanda gri de vardır. Open Subtitles الأشياء ليست كلها أسود أو أبيض هناك ظلال كالرمادي
    Bugünlerde siyah ve beyaz gri tonlarına büründü. Open Subtitles هذه الايام , الابيض والاسود يذوب في الرمادي
    Üzerinden geçeceğiniz her yol siyah ve beyaz arasında değişecektir. TED سيمر كل مسار في هذه الشبكة على المربعات البيضاء والسوداء ودون أدنى شك.
    Tamamdir, tek çekim olacak. Efsane siyah ve beyaz istiyorum. Open Subtitles حسنٌ، سيكون أستثنائياً وسنجعله بالأبيض والأسود الرائعين..
    "Sihirli güçler, uzaydan ışığa uzanan siyah ve beyaz uzaklardan bize iblis Belthazor'u getir." Open Subtitles "سيخترق سحرنا الحواجز السوداء والبيضاء" "ليمُرَّ عبر الفضاء والأضواء" "وإن كان شيطاننا قريب أو بعيد" "فأحضِر إلينا بلثازور من جديد"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more