"soğuk ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • بارد و
        
    • باردة و
        
    • وبارد
        
    • وباردة
        
    • البارد
        
    • البرد و
        
    • الباردة و
        
    • بارداً و
        
    • و باردة
        
    • بارد ولا
        
    • إنها باردة
        
    • والبرودة
        
    • وبارده
        
    • و الباردة
        
    • هي بريةٌ مكشوفة تخلو من
        
    Bu iki milyon yıl boyunca iklim soğuk ve kuraktı. Open Subtitles في أغلب هذه المليوني سنة كان الطقس بارد و جاف
    Bir soğuk ve rutubetli, bir sıcak ve hararetli oluyor. Open Subtitles بارد و رطب في نفس الوقت. ثم سيدفأ تدريجيا
    Hareketlerinden gördüğüm kadarıyla bir kız kurusu gibi soğuk ve kibirlisiniz. Open Subtitles ناهيك عن عن تصرفاتك أنت باردة و سليطة اللسان كالعانس العجوز
    Sabahleyin oraya gitmek istemiyorum. Hem hava da soğuk ve nemli olur. - Bak, Beaky. Open Subtitles لا أريد الذهاب هناك صباحاً بجانب أن الأمر سيكون بغيض ، وبارد وممطر
    Hepsi içeri döndü. Dışarısı onlar için çok soğuk ve gürültülü. Open Subtitles جميعهم بالداخل، إذ أن الأجواء هنا مُزعجة وباردة للغاية عليهم.
    soğuk ve naneli bileşen soğuk reseptörlerinizi harekete geçirir. TED المركب البارد المشتق من المنتول يقوم بتفعيل المستقبلات الخاصة بالبرودة لديك.
    soğuk ve duygusuz bir özne üzerinde, gözlem ve sonuç çıkarma... Open Subtitles قوه ملاحظه .استنتاج موضوع بارد و غير عاطفى
    Burada sıkışıp kaldık ve çok soğuk ve dürüst olmak gerekirse kolumu ne kadar yukarda tutabilirim bilemiyorum. Open Subtitles لقد علقنا هنا و الجو بارد و كى اكون اميناً لا اعرف الى متى ساقدر رفع ذراعى
    Burnunun soğuk ve iğrenç olduğuna eminim. Open Subtitles ـ لذا، نحن ننام وجهاً لوجه ـ أراهن أنّ ضجيجه بارد و مقزّز
    Tam tersine, ayağınız üşüyorsa soğuk ve nemli bir ayakkabı giymek istemezsiniz. Open Subtitles و العكس، اذا قدمك باردة، لا تريد ان تخطو على حذاء بارد و رطب.
    Özel hayatında başarılı olamamanın bir sebebi de budur belki çünkü kim eve geldiğinde soğuk ve duygusuz bir cani görmek ister ki? Open Subtitles هذا بالواقع أحد الأسباب لأن لا يكون لديك شخص بحياتك لانه من يريد أن يذهب للمنزل مع شخص بارد و عديم الإحساس و سفاح
    Rüzgar her soğuk ve ıslak estiğinde,ellerindeki ve bacaklarındaki titreme ve acıyı hisset. Open Subtitles كلما هبت رياح باردة و بللت الأشياء إنها يدك التي تمسك بمفاصل قدمك
    Dondurucu soğuk ve ince hava tabakası sizi gerçekten zorluyor. TED إنها باردة و متجمدة، وذلك الهواء الرقيق يؤذيك بالفعل.
    Garip olan şey ise bu eğreltiotlarının tropik iklimde yetişmesi ama fosillerinin burası gibi soğuk ve ücra yerlerde bulunmasıdır. Open Subtitles الشاذ هنا أن هذا السرخس ينمو في المنطقة الاستوائية في حين أن هذه الحفرية قد عثر عليها في مكان بعيد وبارد
    Kötü kardeşlerin soğuk ve hoş kalmasını istiyorum. Open Subtitles أحب أن تبقى ملابسي الداخلية ناعمة وباردة
    Şimdi burada sizlerle konuşurken, bu soğuk ortamda harabeler arasında, buradaki kitle mezarların boşlukları, soğuk ve çamurlu sular doldururken, bu utanç verici olaylar anılarımıza kazınıyor. Open Subtitles بينما أتحدّث إليكم الماء البارد من المستنقعات والأطلال يملأ جوف المقابر الجماعية ماء بارد مُظْلِم كظلمة ذاكرتنا.
    soğuk ve heyecan birleşince, tam beş defa tuvalete koşmuştum. Open Subtitles بين البرد و الحماس . ذهبت الى الحمام خمس مرات
    Ancak uzay boşluğunun ötesinde gelişmiş, soğuk ve düşman, zeki varlıklar imrenerek gezegenimize bakıyordu. Open Subtitles و لكن، عبر هذا الفضاء الفسيح قامت الكائنات الذكية الكبيرة العدد الباردة و الغير متعاطفة بمراقبة كوكبنا بعيون حاسدة
    Şimdi küçük bir İngiliz'i memleketi kadar soğuk ve nemli olmayan bir yerde hayal edin. TED تخيلوا الآن بريطانية صغيرة في مكان لم يكن بارداً و رطباً كالوطن.
    Ayrıntılardan, bana karşı soğuk ve farklı Open Subtitles بعض الأشياء الصغيرة. أصبحت مختلفة و باردة.
    O yüzden savaştaki her tercihin soğuk ve affetmez bir seçim. Open Subtitles بارد ولا ترحم في كل خيار قمت به في المعركة.
    Yangın ve patlamadan dolayı sıcaklık, soğuk ve karanlık da bunu takip ediyor, bacaklarının arkasında acı veren yaralar, hava kömür tozu yüzünden boğucu, eli kulağında ölümün korkusu... Open Subtitles الحرارة من الحريق والانفجار والبرودة والظلام التاليان لذلك وجروح مؤلمة خلف ساقه
    - Hayır! İskoç suları soğuk ve derindir. Araştırma yapmak için mükemmel bir yer. Open Subtitles المياه السكتلنديه افضل مكان للاختبار لأنها عميقة وبارده
    Gece yarısından itibaren, soğuk ve karanlık sularda umutsuzca sürüklenen bir hayalet gemiyiz. Open Subtitles منذ منتصف الليل, نحن سفينة الأشباح التي تعوم بلا أمل. على المياه الداكنة و الباردة.
    Güneye doğru yolculuğumuzdaki ilk çıplak kara parçası tundra olarak bilinen soğuk ve ağaçsız bir yaban hayatı. Open Subtitles أول يابسة جرداء نبلغها في رحلتنا صوب الجنوب هي بريةٌ مكشوفة تخلو من الأشجار تُدعى بالتندرا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more