"soğukla" - Translation from Turkish to Arabic

    • البرد
        
    • البرودة
        
    Ona, içe işleyen soğukla mücadele ederken hayat kurtaran bu hediye için teşekkür ederler Open Subtitles يشكرون الحوت للهدية من الغذاء المستقل الحياة لمقاتلة البرد القارس.
    Weta'lar gibi bazı kutup canlıları, soğukla baş etmenin yollarını bulmuşlar vücutlarının donmasına izin vermek suretiyle. Open Subtitles بعض المخلوقات القطبية كالصراصير الاسترالية تعلمت كيف تواجه البرد عن طريق السماح لنفسها بأن تتجمد
    Vücudu soğukla, hastalıkla, acıyla karşı karşıya kalmış ve sonunda ölmüş. Open Subtitles وعانى جسدها من البرد والمرض والألم وماتت في نهاية المطاف
    soğukla aram iyi değil Leonard. Open Subtitles سهلة جدا، أنا أتخيل ذلك الآن لست صحبة مع البرودة يا لينورد
    Etrafı toprakla çevrili. Böcekler ve soğukla. Open Subtitles إنها محاطة بالتراب و الحشرات و البرودة
    Altı saatlik acımasız soğukla geçen sürede Ben uçsuz bucaksız yolun albenisinin yeterli olduğuna ve güzergahın yetersiz olduğuna karar verdi. Open Subtitles .6ساعات من البرد الشديد و بن قرر أنه لديه ما يكفي من الجاذبية .في الطريق المفتوح و عدم وجود خط سير للرحلة
    Ama bu bitkiler için bunlar yaklaşan soğukla başa çıkmak üzere uygulanacak acil ve etkili taktiklerin başlangıcıdır. Open Subtitles ولكن لهذه النباتات هي البداية لسلسلة من الاستراتيجيات السريعة والجذرية للنجاة للتغلّب على البرد القادم
    Daha güçlü olduk, soğukla mücadeleye ve bedenlerimizi kontrol etmeye alıştık. Open Subtitles أصبحنا أقوى, واعتدنا الصراع ضد البرد, لنتحكم بأجسادنا
    Sen dayanabiliyorsan ben böylesine az bir soğukla başa çıkabilirim. Open Subtitles إن كنتِ تستطيعين تحمّل البرد هكذا. فأنا لا أستطيع تحمُلَ القليل من البرد كهذا.
    Ama soğukla yağmur ve nemle topraktaki aşınma, bunu durdurmamızı imkansız kılıyor. Open Subtitles ولكن مع البرد والمطر فمن المستحيل توقف الرطوبة والتآكل
    Başaklar soğukla ölmez. Open Subtitles إن الأعشاب لا تقتل بواسطة البرد
    Artan soğukla artan bir sessizlik yayılmağa başladı. Open Subtitles مع تزايد البرد بدأ يتزايد الهدوء
    Bir gendeki soğukla tetiklenen mutasyona bağlı otoimmün bir sendrom. Open Subtitles مرض وراثي بسبب طفرة في جين خلايا البرد
    Crassus'un yanında bir de açlık ve soğukla mücadele vermek bizi kıyamete sürükler. Open Subtitles وفي حالة مواجهة البرد والجوع بالإضافة إلى (كريسوس) سيذهب بنا هذا للموت المؤكد
    Bize soğukla başa çıkmada yardımcı olacak türden hem de. Open Subtitles قصة ستساعدنا على مواجهة البرد
    soğukla savaşmak... Open Subtitles أن تصارعي البرودة
    Bu soğukla çalışıyor. Open Subtitles هذه درجة البرودة 5
    soğukla aram iyi değil Leonard. Open Subtitles لست صحبة مع البرودة يا لينورد
    Ama soğukla başa çıkamadım. Open Subtitles ولكنني لم أحتمل البرودة ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more