"soğutucu" - Translation from Turkish to Arabic

    • التبريد
        
    • المبرد
        
    • تبريد
        
    • المبرّد
        
    • مبرد
        
    • مبرّدة
        
    • ثلاجة
        
    • المبردة
        
    • مبرّد
        
    • تبريدي
        
    • المبردات
        
    • برادة
        
    • للتبريد
        
    • على برودة
        
    • المُبرد
        
    Kaskta likit sıvı var. Calvin soğutucu aygıtımı kırdı galiba. Open Subtitles ‫يوجد سائل في خوذتي، ‫لا بد أنه حطم شبكة التبريد
    Fırtına temel soğutucu sistemini bozmuş olabilir. Open Subtitles ‫العاصفة من الممكن ان تكون ‫تسببت فى عطل ‫لنظام التبريد الرئيسى.
    koruyucu kayışlarda aynı soğutucu sorununu buldular ve düzelttiler. Open Subtitles وجدت نفس مشكلة المبرد في نطاقات واقية, وتم اصلاحها.
    Dünyadaki nükleer santrallerin neredeyse tamamı temel soğutucu olarak su kullanır. TED تعتمد معظم الطاقة النووية المستخدمة حالياً في الأرض على الماء كمادة تبريد أساسية
    Reaktör üzerindeki ana soğutucu bozuldu. Open Subtitles حلقة المبرّد الأوّليّ على المفاعل الخلفيّ تمزّقت
    - Haydi dene. - soğutucu madde 36 saat dayanır. Open Subtitles ـ هناك مبرد فعال لمدة 36 ساعة ـ ألا تحتوى على المنتول؟
    Ben son bir hafta içinde hiç soğutucu kamyon çalınmış mı, onu araştırmak istiyorum. Open Subtitles بالضحية الأخيرة، أودّ تحرّي إن كان هنالك أيّة شاحنات مبرّدة قد سُرقت خلال الأسبوع الماضي أو نحوه
    Pekâlâ, bir soğutucu daha getirin buraya. Tüm sürücülerin dondurulmasını istiyorum. Open Subtitles حسناً أحضر ثلاجة أخرى وقم يتجميد الأقراص كلها الآن
    Ana soğutucu tüplerde sızıntı var, Open Subtitles نحن نعاني من تسرب إشعاعي من أنبوب التبريد الرئيسي
    Heksakrom, soğutucu kulelerde pas önlemek için kullanılıyor. Open Subtitles يستخدمون الكروم السداسي التكافؤ كمضاد للتآكل في أبراج التبريد
    Çalınmış kanları taşıyor, soğutucu malzemelerini araştır. Open Subtitles إنه يقوم بنقل دم مسروق لذا قومي بالبحث عن معدات التبريد
    Alt katları mühürleyin ve hiper motordaki soğutucu gazı havalandırmaya verin. Open Subtitles أغلقوا القطاع السفلى و قم بتحويل غاز التبريد من المحرك الفائق إلى نظام التهوية
    Ön tüplerin birinde soğutucu basıncını kaybediyoruz. Open Subtitles نحن نفقد ضغط التبريد في أحد الأنابيب الأمامية.
    Hava borusu reaktöre yeterince soğutucu akıtabilir. Open Subtitles انبوب تخليص الهواء يمكنه ايصال المبرد الى عمق كافى فى القلب
    Ama soğutucu da alman gerek! Oradan kazıklıyorlar. Open Subtitles يجب عليك شراء المبرد بهذه الطريقة تحصل عليها
    Kanın yerine tuz soğutucu çözeltiyi enjekte etmeye hazırlanın. 00.19 Open Subtitles الإستعداد بحقن المحلول الملحي المبرد لكي يحل محل الدم.
    Ciddi oranda soğutucu sızdırdığınızın farkında mısınız? Open Subtitles هل تدري أنك تسرّب محلول تبريد بنسبة مقلقة؟
    Duyduğuma göre bir insan çöp tenekesi 738'in arkasında soğutucu akıtıyormuş. Open Subtitles سمعت أن بشرياً كان يسرّب محلول تبريد وراء علبة النفايات رقم 738.
    Şarap soğutucu alacak kadar büyümemişken ölmeden yapmak istediğim şeylerin tamamını yapmıştım. Open Subtitles لائحتي شُطبت قبل أن أكون كبيرة بما يكفي لشراء نبيذ عصير الغلال المبرّد
    Baban teknede çalışırken, yanında içinde uzun kahverengi şişeler olan bir soğutucu var mıydı? Open Subtitles عندما يعمل والدك علي المركب هل يككون معه مبرد ملئ بزجاجات بنية ذات رقبة طويلة؟
    Hayır. Dondurmacı kamyonu değil. Bu türden bir doku hasarına neden olabilecek bir soğutucu taşıt. Open Subtitles كلا، ليست شاحنات بوظة، بل مركبة مبرّدة قد تسبّب تلف أنسجة كهذا النوع
    Diğer teknisyenin aksine soğutucu depolarından bir serum çalmış. Open Subtitles كان يسرق مصلاً من ثلاجة التخزين لديهم حقاً؟
    Buraya biri girmiş. soğutucu kırılmış. Kardeşine bir bak. Open Subtitles شخص ما هنا المبردة مكسور إذهب وراقب أخيك
    Alıcılar için soğutucu var. Bilgisayarlar için soğutucu var. Open Subtitles ‫وهناك مبرّد للاتصالات ‫ومبرّد للكمبيوتر
    - Durağan bir soğutucu mu? Open Subtitles إنه جهاز إبطال تبريدي
    Siz ikiniz, taşıyabileceğiniz kadar soğutucu getirin. Ben mekiği hazırlayacağım. Open Subtitles حاولا الحصول على اكبر عدد ممكن من المبردات انا سأجهز المكوك
    Şimdi, nereden soğutucu bulabiliriz? Open Subtitles الآن من أين نحصل على برادة ؟
    soğutucu bir malzeme gördün mü? Open Subtitles هل رأيتي أية معدات للتبريد ؟
    soğutucu ağzına kadar bira dolu. Open Subtitles كنت حصلت على برودة كاملة.
    Hayır, kapak contası yanmış. soğutucu kafasına baksana. Open Subtitles -لا, لا, لديك انفجار في الرابط, انظري الى المُبرد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more