"soguk" - Translation from Turkish to Arabic

    • باردة
        
    • البرد
        
    • البارد
        
    • قارس
        
    Garip ve soguk gecelerde ufak bir don, her seyi mahvediyor. Open Subtitles ليالي باردة غريبة، يُصيب الصقيع قليلاً، فيفسد كلّ شيءٍ.
    Birer birer dolar harcayin, yavru ordek'e yem verir gibi. Kindime 200$ lik bir limit koydum, banka kartima yetistigimi gorurseniz kucagima soguk bira dokun. Tamamdir, beyler sizi iceride gorurum. Open Subtitles حددت لنفسي مبلغ مئتان دولار فإذا رأيتني أمد يدي لبطاقة الصراف ,ألقي جعة باردة في حضني سأراكم يا سادة بالداخل
    lci soguk, karanlik bir odada aci ceken. ...hic degismeyecek. Open Subtitles بداخل غرفة باردة ومظلمة ومعزولة حيث سيبقى
    serseriler birazcik soguk aldiniz ve ... sende o kadar güüclü degilsin serseri. ne yapacagiz? Open Subtitles انتم ضعفاء جدا بعد القليل من البرد تمرضون
    İnsanın,soguk ve sıcak arasında iyi bir denge oluşturduğunu duymuştum. Open Subtitles حتى يعرف العنصر البشريّ حاجته توازن دقيق بين الحرارة و البرد
    Deniz yosunu, soguk suda yavas yavas büyümeye basladi. Open Subtitles لقد بدأت الطحالب بالنمو في الماء البارد ببطيء.
    I önce bir gece soguk terIer dökerek uyand_BAR_ . Open Subtitles والدي كان يستيقظ في منتصف الليل في الجو البارد
    Son 600 yilimi karanlik, soguk bir hücrede kilitli vaziyette boynum zincirli sesim kesilmis olarak geçirdim. Open Subtitles لقد أمضيت الستمائة عاماً الماضية حبيسة داخل زنزانة باردة مظلمة والأغلال حول حلقي... وصوتي مخروساً...
    -Kazak lazim. soguk falan... Open Subtitles أحتاج لمعطف لابد إنها باردة
    soguk olabilir. Open Subtitles لابد إنها باردة بالخارج أقصد...
    - Ellerin ne kadar soguk. Open Subtitles لطيف, يديكِ باردة
    Onlarin üst raflarda soguk ve yalniz kalakaldigini söylemistin. Open Subtitles باردة و وحيدة في أعلى الرف
    soguk bir günese dogru sürükleniyoruz. Open Subtitles نحن ننجرف تجاه شمس باردة
    Ve en kötüsü, benden soguk kapmıstı. Open Subtitles والأسوأ حظاً لدوني انتقلت لديه عدوى البرد.
    Kok hucre arastirmasindan soguk alginligi tedavisine kadar her sey... Open Subtitles كل شيء من أبحث للخلايا الجذية لمحاولة إيجاد دواءٍ لنزلات البرد
    Issiz bir yerde bir basina yasanacak zaman degil. soguk rüzgârlar yükseliyor. Open Subtitles هذه أوقات سيئة لتعيش وحدك في البرية رياح البرد تتصاعد..
    - Hiç bu kadar soguk görmedim. Open Subtitles -يا رجل، لم أرى من قبل كهذا البرد
    Arabasiyla seni issiz bir yere götürecek, Carrie tavernalarin ve viskinin oldugu soguk bir yere. Open Subtitles إنه سوف يأخذكِ يا (كاري) بسيارته إلى الغابة، حيث هُناك البرد القارس و الفنادق الصغيرة و تواجد "الويسكي".
    Insansi duygulardan yoksun soguk ve akilci bir dünya hayali. Open Subtitles و حلم عالم العقلاني البارد تماما دون انفعال الإنسان.
    "YUnanlar soguk misketi hayata dönene kadar oyarlar.. Open Subtitles "يحفر اليونانيون الرخام البارد حتى يصبح مليئاً بالحياة
    Kiyafetlerim sirilsiklam ve çamurlu ama hava onlari çikaramayacak kadar soguk. Open Subtitles -ملابسي مبللة وملطخة بالطين ولكن الجو البارد لا يسمح بانتزاعهم
    Çok soguk, degil mi? Open Subtitles الجوّ قارس, صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more