Zamanını sohbet odalarında harcıyordu diğer dallamalar gibi gidip geliyordu ve liseli kızlar gibi kıkırdayıp duruyordu. | Open Subtitles | يضيّع وقته في غرف الدردشة يتحرك جيئةً وذهاباً مع أحمق لعين يقهقه مثل تلميذة صغيرة |
sohbet odalarında arkadaşlık ediyorsun. | Open Subtitles | وتتعرف بهم في غرف الدردشة وغير ذلك هذا لا يكفي لك |
Gecenin yarısında sohbet odalarında bir şey bilen var mı diye dolaştım. | Open Subtitles | كنت أتصفح غرف الدردشة حتى منتصف الليل محاولاً أن أجد أي شخص يعرف شيئاً حولنا |
-En çok internet sohbet odalarında. Ayrıca, radyodaki bütün spor programlarma telefon açarım. | Open Subtitles | حسناً في غرفة المحادثة بالإنترنت وأنا أتصل ببرامج رياضية بالراديو |
Dizinin sohbet odalarında irtibatlar kurmaya başladık ama hiçbir aşama kaydedemiyorduk. | Open Subtitles | بدأنا نكوّن علاقات في غرفة المحادثة الخاصة بالبرنامج لكن لم نعرف شيئاً إلى أن وجدناك |
Şeker hastalarının sohbet odalarında bize böyle diyorlar. | Open Subtitles | هذا ما يسمّوننا به في غرف دردشة المرضى بالسكر |
Anonim olarak yeraltı sohbet odalarında paylaştığım şeyleri ve FBI onu sorduğunda kendimi referans olarak göstermezsem beni ifşa etmekle tehdit etti. | Open Subtitles | أشياءٌ قلتها فقط في غرف دردشة مخفية على الأنترنت و هدد بفضحي أذا لم أوافق على تأدية دور المرجع عندما جاء مكتب التحقيقات الفيدرالي يسألُ عنه |
Ben de kampus sohbet odalarında uyarı yaptım ve bu sabah onunla ilgili aradılar. | Open Subtitles | لذلك وضعت تنبيه في غرف الدردشة الخاصة بالحرم الجامعي، و هذا الصباح تلقيت مكالمة بخصوصها. |
Çocuk istismarına adanan sohbet odalarında istismarcılar daha fazla istismar ve kurbanla, rütbe ve şöhret kazandılar. | TED | المعتدون يمرحون على غرف الدردشة المخصصة لاستغلال الأطفال. حيث يحصلون على المكانة وسوء السمعة بالمزيد من الاستغلال والضحايا. |
sohbet odalarında takılır. | Open Subtitles | إنها تتسكع في غرف الدردشة |