"sohbetin" - Translation from Turkish to Arabic

    • المحادثة
        
    • محادثة
        
    • المُحادثة
        
    Fakat bu sohbetin en önemli özelliği onun gerçekleşmiş olması. TED ولكن الشيء الأكثر أهمية في هذه المحادثة هو مجرد وقوعها.
    Bu sohbetin ne kadar şapşalca olduğunu fark ettiğim için başkalarının duymasını istemiyorum. Open Subtitles أظن أنني أدركت كم أصبحت هذه المحادثة سخيفة، ولا أود أن يسمعنا أحد.
    Farklı görüşlere kıyasla sohbetin aynı konu üzerinde ne kadar dikkat aldığına dair bir ölçüm. TED هو مقياس لمدى كون المحادثة مثيرة للانتباه حول هذا الموضوع مقارنة بسواه.
    Bu çalışmanın başlangıcında bir sohbetin ne kadar insanı olduğu ve çeviride kaybolan kısımlar tek yönlü test edilecek. TED وستبدأ القطعة بكونها إحدى طرق اختبار إنسانية محادثة والأجزاء التي تُفقد خلال الترجمة.
    21, 25 hatta 29 için olduğu gibi, keyifli bir sohbetin, iyi bir molanın, güzel bir TED konuşmasının gelecek yıllar ve hatta jenerasyonlar için inanılmaz büyük bir etkisi olacaktır. TED كذلك الأمر، في سن الـ21 أو 25 أو حتى 29، محادثة واحدة جيدة، استراحة واحدة جيدة، حديث تيد جيد، يمكن أن يكون له أثر هائل خلال السنوات و حتى الأجيال القادمة.
    Üçüncüsü kabul görürlük: sohbetin ne kadarı kabul görür veya medeni ya da tam tersi, çirkin? TED والثالث هو التقبل: كم بالمئة من المحادثة يتسم بالتقبل والتحضر؟ أو على النقيض بالسُمّية؟
    Yine de, ahlaksız kadınlara gelince... bu akşamki sohbetin şu ana kadar oldukça efendi olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles على الرغم من أنه ينبغي أن أقول للنساء الواتي يفقدون الأخلاق أن المحادثة ستكون حديث الليلة
    Şimdi, Michael, bu sohbetin amacı kendi başına yaşamanın altında olduğuna inandığın felsefeyi değerlendirmektir. Open Subtitles و الآن مايكل , إن الهدف من هذه المحادثة هو أن نعرف فلسفتك و هدفك من وراء العيش المستقل
    Bu senin için hâlâ, sohbetin tek tarafına dayanarak yaptığın bir tahmin. Open Subtitles هذا تخمين من جانبك طبقاً لجانب واحد من المحادثة
    Neden kendimi hep bu sohbetin karşı tarafında canlandırdım? Open Subtitles لما أتخيل نفسي دائماً في الطرف الثاني من هذه المحادثة
    sohbetin içinde münasebetsiz bir soru için çok erken. Open Subtitles سؤال وقح جداً وليس أول المحادثة بمكان له
    sohbetin içinde münasebetsiz bir soru için çok erken. Open Subtitles سؤال وقح جداً وليس أول المحادثة بمكان له
    Nadir vakalarda bana inan, bu sohbetin sonunda haklı çıkacağım. Open Subtitles في حالات نادرة ثقي بي، في نهاية هذه المحادثة سترينني محقاً
    Hayır, bu sohbetin gerçekte senin hakkında olduğunu biliyorum o yüzden anlattıklarına geri dönebilesin diye sana bir cevap verdim. Open Subtitles لا، لقد عرفتُ أنّ هذه المحادثة تدور حولك فأعطيتك إجابة كي تعودَ إلى تسلسل أفكارك
    Bu sohbetin amacı için söylüyorum cam silicinin ithalat ve ihracatını yapıyorum. Open Subtitles من أجل هذه المحادثة الاستيراد والتصدير، غالباً منظفات الزجاج
    İşte, sohbetin, senin kilidi açtığın yerine geldik. Open Subtitles لقد توصلنا الآن الى الجزء من المحادثة حيث تفتح القفل
    Eğer tamamen dürüst davranacaksak, yaptığımız her sohbetin NYDSA hakkında sohbete dönmesi hoşuma gitmiyor. Open Subtitles بقدر ما تحبه إذا لم يكن لديه يدين سمراوتيين؟ وفي بينما نحن صريحين جداً، لا أحب أنَّه في كل محادثة نقوم بها.
    Biz farkına bile varmadan intergalaktik bir sohbetin ortasında olabiliriz. Open Subtitles يمكن أن نكون في منتصف محادثة بين المجرات ولا نعرفها حتى.
    Hey, kaba herif, burada bir sohbetin ortasındayız. Open Subtitles مهلا أيها الشاب الوقح ، نحن في وسط محادثة
    Çok isterdim tatlım ama şu an emlakçımızla çok değişik bir sohbetin tam ortasındayız. Open Subtitles أحب هذا ولكنني في خضم محادثة غريبة مع سمسارة عقار
    Bu sohbetin uyarıcı havasından dolayı biraz kafam karıştı galiba. Open Subtitles أظن إنني فوجئتُ بطبيعة التحذيرية لهذه المُحادثة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more