"soho'da" - Translation from Turkish to Arabic

    • في سوهو
        
    • فى سوهو
        
    New York'a taşınmış ve bir adamla birlikte Soho'da yaşıyormuş. Open Subtitles لقد عادت إلى نيويورك كانت تعيش في سوهو مع أحد الشبان
    Soho'da vurulmuş zavallı bir adam hakkında. Open Subtitles انه بخصوص رجل ما تم اطلاق النار عليه في سوهو
    Soho'da bir cinayet işlenmiş ve onlarda yurtları teker teker kontrol ediyorlarmış. Open Subtitles لقد كانت هناك جريمة قتل في سوهو و كانوا يبحثون في مساكن الطلبة
    O gün Hickory Sokağı'na gelen polis Soho'da işlenmiş, cinayeti yurda girebilmek için kullanmıştı. Open Subtitles ربما ستأتي الشرطة لتحقق بالأمر مستخدمة الوفاة التي حدثت في سوهو كعذر للزيارة
    Soho'da bir kulüpte çalıyordum. Bayağı da parasızdım. Open Subtitles لقد كنت اعزف البيانو فى ملهى فى سوهو, وكنت مُفلسا وقتها,
    Gracie'nin dükkanında alışveriş yapmak yerine Soho'da alışveriş yapıyor olabilirdim. - Şuna bir bak. Open Subtitles لكنت أتسوق في سوهو الآن بدلا من سوق جريسي
    Soho'da çıplak gösteriler yaptığını duyduk. Open Subtitles نحن نُعلمُ بشكل موثوق بأنّك تَعوّدَت عَلى الأداء عاريةَ في سوهو.
    Bu Soho'da birbirimizle tanışmayı umduğun bar mı? Open Subtitles أهو نفس البار في سوهو الذي تمنّيتِ أن نلتقي هناك؟
    Soho'da bardan bara gezerken feci yaklaşmıştım. Open Subtitles في ذلك الوقت عندما غادرنا الحانه في سوهو كانت اقرب ما حصلت عليه
    Soho'da İtalya savaşa katıldıktan sonra iyi bir garson bulamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك أن تجد نادلاً محترماً في سوهو منذ إنضمت إيطاليا للحرب
    2,300'e Soho'da çatı katı. Open Subtitles مبلغ 2.300 لغُرفة في طابق علوي " في " سوهو
    Bir dostum Soho'da lokanta açtı. Open Subtitles لدي صديق سيفتتح مطعم جديد في سوهو
    Soho'da bildiğim bir satıcı var, seni onunla tanıştırabilirim, Open Subtitles "أعرف بائعا في "سوهو و يمكنني أن أعرفك عليه
    Haydi ama, Soho'da parti sonrası partisi olduğunu duydum. Open Subtitles هيا بنا، سمعت عن حفلة بعد الحفلة في "سوهو".
    Biraz daha durup konuşmak isterdim beyler ama üyelere özel yeni kulübüm Soho'da, Londra'nın Batı Yakası'nın kalbinde açılıyor. Open Subtitles أيها السادة, كنت أود أن أبقى هنا وأتكلم أكثر من ذلك ولكن أعضاء ناديي الجديد في "سوهو على وشك الافتتاح قلب لندن الغربية
    Cinayet saatinde Soho'da sokak kameraları tarafından görüntülenmiş. Open Subtitles كاميرات شوارع أمسكت به في سوهو " وقت الجريمة "
    Kendisinin Soho'da halı ithalat işleri yaptığı bir dükkanı var. Open Subtitles إنه يدير عمل إستيراد سجاد " بواجهة محل في " سوهو إذاً واضح أنه رجل الشحن
    Soho'da çatı satın almanıza izin veren krediler, Open Subtitles أموال القروض التي سمحت لك بشراء دور علوي خاص بك في "سوهو"
    Geçen kış Soho'da açılışını yapmıştık. Open Subtitles ‏وقد أعلنا عنه في "سوهو" الشتاء الماضي. ‏
    Hâlâ Soho'da ve tüm o yılları iyi geçirdiğini sanıyor. Open Subtitles مازال فى "سوهو" , معتقداً أنه أبلى حسناً طوال تلك السنوات
    Hiç Soho'da vakit geçirdin mi, Raymond? Open Subtitles هل قضيت وقتا طويلا فى سوهو ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more