Sokağın karşısındaki Chez Moustache barında görüşürüz, tamam mı? | Open Subtitles | أنا سأقابلك عبر الشارع فى حانة ديز ذو الشارب,اتفقنا؟ |
Sokağın karşısındaki cinayeti duymadın mı? | Open Subtitles | لم تعرفوا عن حادثة القتل التي حدثت عبر الشارع |
Tam bir yıl önce, şu an sizin de gördüğünüz önümdeki Sokağın karşısındaki bu yer çıkan yangın sonucu tamamen yanmıştı. | Open Subtitles | بالضبط من عام مضى هذا المبنى الذى تراة عبر الشارع امامى هدم كليا بسبب الحريق |
Sokağın karşısındaki morgdaki görevli. | Open Subtitles | أنه يعمل بالتحنيط في المشرحة في الشارع المقابل |
Sonra Sokağın karşısındaki çöp kovalarının arkasına saklandım. | Open Subtitles | واختبأتُ مقابل الشارع في الزقاق, خلف القمامة |
Bana Sokağın karşısındaki kız eski terapistimi hatırlatıyor diye taşınmak istediğimi söyledi. | Open Subtitles | لقد قال لي أنني أنتقل لأن الفتاة التي تعيش في الجهة المقابلة تذكرني بمعالجي النفساني القديم |
Çünkü Sokağın karşısındaki bir ATM suçlunun şu görüntüsünü yakaladı son model bir Sedan'dan çıkıyor ateş etmeden biraz önce ve sonra gazlayan sürücüsünün fotoğrafı. | Open Subtitles | لأن هناك صرافا أليا بالشارع المقابل لديه صورة مطلق النار و هو يغادر سيارة حديثة |
Ardından üç gün sonra perşembe günü... Sokağın karşısındaki kadın, saldırıya uğradı. | Open Subtitles | بعد ثلاثة ايام, يوم الخميس, الأمراة عبر الشارع قد هوجمة? |
Sokağın karşısındaki mavi Sedan'dalar. | Open Subtitles | انهم يركنون عبر الشارع في سيارة سيدان زرقاء. |
Güç kesilmiş. Bizim, arkamızdaki ve Sokağın karşısındaki binanın. | Open Subtitles | فقد في الطاقة ، نحن ، والمبني الذي خلفنا والآخر عبر الشارع |
Sokağın karşısındaki ATM'nin kamerasından. | Open Subtitles | إنه من كاميرا جهاز صرف آلى في بنك عبر الشارع |
Sokağın karşısındaki bir kızı telefonuyla konuşurken duymuş. | Open Subtitles | سمعت الفتاة من عبر الشارع على هاتفها الخلوي. |
Belki de Sokağın karşısındaki nalbura gidip çocuk koruma bantlarından alabilirsin. | Open Subtitles | تعلمون , ربما يجب عليك الذهاب إلى متجر لاجهزة الكمبيوتر عبر الشارع والتقاط تلك , مثل مقاطع التدقيق للطفل |
Sokağın karşısındaki pizzacı iyi mi? - Ne? | Open Subtitles | مطعم البيتزا في الشارع المقابل هل هو جيد؟ |
- Belki. Sokağın karşısındaki New Jersey Federal Bankası. | Open Subtitles | بنك نيوجيرسي الفيدرالي الأول في الشارع المقابل |
Merkez, Sokağın karşısındaki binadan keskin nişancı ateşi alıyorum. | Open Subtitles | إلى القيادة، أنا أتلقى نيران قناص على السطح المبنى مقابل الشارع |
GPS takipçisine göre Eva Sokağın karşısındaki mağazada. | Open Subtitles | بناءَ على محدد المواقع فهي في متجر " بنياتا " مقابل الشارع |
Benimle Sokağın karşısındaki otele gelip yatmaya hazır. | Open Subtitles | نعم وقالت إنها تريد أن تأخذني إلى الفندق في الجهة المقابلة |
Belki de müvekkilinin büyükannesi... 12 numaralı Sokağın karşısındaki süpermarkette alışveriş yapıyordur. | Open Subtitles | ربما جدة موّكلك تتسوق بالمركز التجاري بالشارع المقابل لرقم 12. |
Sokağın karşısındaki toplantıda olman gerekiyor sanırım. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّك تَبْحثُ عنه الإجتماع عبر الشَّارِعِ. |
Sokağın karşısındaki güvenlik kamerasından aldım bunu. | Open Subtitles | لقد حصلت على هذا من الكميرا المقابلة للشارع |
Sokağın karşısındaki yaşlı kadın bir adamın başka birini taşıdığını, arabaya atıp gittiğini söyledi. | Open Subtitles | المراة العجوز بجانب الشارع تقول أنها رأت رجلا يحمل رجلا أخر القاه في السيارة و انطلق به |
Bu görüntüler de Sokağın karşısındaki Nativo Lodge'den alınmıştır. | Open Subtitles | هذه الصور من فندق ناتيفو مأخوذة من الشارع المقابل |
Sokağın karşısındaki arkadaşlarına bunu öğretecek kimseleri yok. | Open Subtitles | ليس لدى أصدقائك في الجانب الآخر من الشارع من يعلمهم ذلك |
Sokağın karşısındaki kuyumcuyu izliyorlar. | Open Subtitles | أنتما تُراقبان متجر المجوهرات في الشارع المُقابل. |