| Söz veriyorum arabada otururum. Tek istediğim Sokağın karşısından da olsa pencereden göz ucuyla onları görebilmek. | Open Subtitles | كل ما أطلبه هو الجلوس عبر الشارع وألقي لمحة عبر النافذة |
| Sokağın karşısından silah sesi geldi. Ne oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | عبر الشارع , انا لا أعلم ماذا حدث ؟ |
| Sokağın karşısından yumuşak doku zedelenmesini tanıyabilecek birine ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}احتاج لشخص يمكنه تشخيص إصابة الأنسجة الرخوة عبر الشارع |
| Kardeşinin yanına doğru giderken, soyguncunun Sokağın karşısından ateş ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أن المصوب أطلق عليها من الشارع وفيما تتقرب من أخيها |
| Polis tek silah atışının Sokağın karşısından geldiği kanısında. | Open Subtitles | الشرطة تعتقد أن رصاصة واحدة جاءت من الجانب الآخر من الشارع |
| Size öyle Sokağın karşısından öyle aldığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لخطفكم من الشارع بهذا الشكل لكننا في حاجه للتحدث معكما |
| Bu video kesidini lokantadan Sokağın karşısından çektim. | Open Subtitles | لقد حصلت على التسجيل من الشارع المقابل |
| Sokağın karşısından izleyip durumu okumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت اراقبه عبر الشارع حتى |
| Üç kişi takip edin, ikisi arkasından biri de Sokağın karşısından izlesin yazıyordu. | Open Subtitles | -اثنان خلف السيّدة و الثالث عبر الشارع |
| - Sokağın karşısından. | Open Subtitles | - - عبر الشارع. |
| Sokağın karşısından. | Open Subtitles | عبر الشارع |
| Sokağın karşısından sizi izledim, Gia. | Open Subtitles | لقد رأيتك من عبر الشارع,(جيا) |
| Bu merminin pencerenin önünden hatta Sokağın karşısından gelmiş olması imkansız. | Open Subtitles | والطلقة أتت من مكان لا يمكن وصفه من الشارع أو من خارج النافذة |
| Postacı mektupları dağıtmaya önce Sokağın karşısından başladı. | Open Subtitles | ساعي البريد وزّع الرسائل للجهة الأخرى من الشارع قبل أن يأتي إلى جهتنا |
| O herif senin yüzünden Sokağın karşısından doğru bana lanet okuyup duruyor. | Open Subtitles | من ، شكرا لك تقذفين حارقاً في وجهي من الجانب الاخر من الشارع |
| Tatlım, beni Sokağın karşısından da çekebilirdin. | Open Subtitles | عزيزتي يمكنك تصويري من الشارع إذا ما أردتي |
| Onu Sokağın karşısından vurdu. | Open Subtitles | لقد... أطلق عليها من.. من الشارع المقابل.. |
| Joe, buda Sokağın karşısından Myrna. | Open Subtitles | جو), هذه (ميرنا) من الشارع المقابل) |