sokaktan bir silah almasinin tek nedeni, o silahin takip edilemiyor olusudur. | Open Subtitles | حسنٌ، السبب الوحيد لشراء سلاحاً من الشارع هو لأنّه لا يُمكن تعقبّه |
Umarım anlıyorsunuzdur bay Tracy. Bekar bir erkek olarak sokaktan bir çocuk alarak onu eve getiremezsiniz. | Open Subtitles | كرجل أعزب، لا يمكنك أن تأخذ طفل من الشارع وتأتي به إلى بيتك بهذه البساطة |
sokaktan bir serseriyi bulaştırıp, eline silah verdin. | Open Subtitles | تختار رجلا أحمق من الشارع وتعطيه مسدسا فى يده |
sokaktan bir silah daha eksiltmiş oldun. | Open Subtitles | لقد قمتِ بعملية إلقاء قبض و نجحتِ بأخذ سلاح من الشارع |
Hamlemi yapmak üzereydim ki ara sokaktan bir araba çıktı ve ayağımı ezdi. | Open Subtitles | عندما شرعت في القيام بحركتي خرجت هذه السيارة من الزقاق |
Bankanın yanındaki sokaktan bir sinyal alıyorum. | Open Subtitles | ألتقطُ إشارة بثّ من الزقاق المجاور للمصرف. |
sokaktan bir gürültüyle uyandığımda yatağımda uzanıyordum. | Open Subtitles | كنت مستلقية بالسرير عندما أوقظتني ضجة من الشارع |
Işıkta bekliyordum ve çılgın bir adamın kenara çekip sokaktan bir kızı zorla arabasına soktuğunu gördüm. | Open Subtitles | ،كنت هنا، ورأيت هذا المجنون وقد أوقف السيارة ،اختطف فتاة من الشارع زج بها في سيارته |
Muhtemelen onu sersem ve şaşkın bir şekilde sokaktan bir yerden alacağız. | Open Subtitles | حسنا غالبنا سناخذة من الشارع فى مكان ما مصاب بالدوار ومشتت |
Bilirsin, sokaktan bir kızı bile kurtarsan birşeydir, değil mi? | Open Subtitles | حسناً, كما تعلمين, أخرجي فتاةً منهم من الشارع, وسيعني ذلك شيئاً, صحيح؟ |
sokaktan bir adam alsak, onu değiştirip, harikalar yaratırsın. | Open Subtitles | يمكنك أخذ أي رجل من الشارع و جعله رائع |
onu sokaktan bir yerden aldım. tamamiyle temiz. | Open Subtitles | لقد إلتقطته من الشارع نظيف تماماً |
Bu da ara sokaktan bir gedik açılmasına hassas olduğun anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعني أنك عرضة إلى الإخلال من الزقاق |
O sokaktan bir sokak ileride polis onu tutukluyor. | Open Subtitles | شرطي اعتقله على بعد مربع سكني من الزقاق ! |