On sente bir somun ekmek alamazsınız. Somunlar 15 sentlik. | Open Subtitles | لا يمكنك شراء رغيف خبز بعشرة سنتات يوجد لدينا ذو الخمسة عشر سنتاً فقط |
On sente bir somun ekmek alamazsınız. Somunlar 15 sentlik. | Open Subtitles | لا يمكنك شراء رغيف خبز بعشرة سنتات يوجد لدينا ذو الخمسة عشر سنتاً فقط |
İngiliz askerleri kırmızı urbalarıyla geldiklerinde yanına bir somun ekmek alıp koşarak uzaklaşmalısın. | Open Subtitles | عندما يأتون لابسي الرداء الأحمر. عندها يجب عليك الهرب سريعاً وخذ رغيف خبز معك. |
Bir somun ekmek yine üç dolara satılacak. | Open Subtitles | كما تعلم، سيظل رغيف الخبز بثلاثة دولارات |
Artık iki yüz florine bir somun ekmek bile alamazsın. | Open Subtitles | ثم لن تستطيع الحصول على رغيف بأقل من مئتين فلورينز. |
Bir somun ekmek, güzel beyaz ekmek... ve reçel getirdim. | Open Subtitles | وأحضرت رغيفا من الخبز رغيفا ابيضا حقيقيا و مربى |
Bize bir somun ekmek satar mısınız bayan? | Open Subtitles | هل بإمكانك أن تبيعى لنا رغيفاً من الخبز يا سيدتي؟ |
Ben de dışarı çıkıp 14 somun ekmek alayım! Bir de açıölçer. | Open Subtitles | سأخرج و آتي ب14 رغيف خبز و منقلة يا عزيزتي |
Sen bir ördeğin kafasına bir somun ekmek fırlatıp onu öldürmüştün. | Open Subtitles | لأنك لأنك رميت رغيف خبز على رأس بطة فقتلتها |
Bir somun ekmek için uzun bir yürüyüş. | Open Subtitles | إنها مسافة طويلة ليقطعها من أجل رغيف خبز |
Pasta yerine somun ekmek seçmeye çok yakınım. | Open Subtitles | لقد أوشكت أن أضع كريمة على رغيف خبز وتقديمة كتورتة |
Bırak adamları, o kart puştla bir somun ekmek haricinde konuşabileceğini düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أعتقد أن تستطيع إقناع ذلك العجوز السافل أن يعطيك رغيف خبز ناهيك عن رجال؟ |
Lütfen. Lütfen D'Artagnan, bir somun ekmek çaldım sadece! | Open Subtitles | أرجوك،أرجوك،دارتانيان لقد سرقت رغيف خبز واحد |
Peki ya gittiğin ilk yaz bir somun ekmek alabilmek için yanımda tarlalarda çalışmak zorunda kaldığında? | Open Subtitles | أين كنت في فصول الشتاء وولدك الرضيع مريض بالجوع ؟ أو في الصيف الذي كان لابد أن يعمل بجانبي . في الحقل لكي يمكنا أن نشتري رغيف خبز |
Mutfağa gidip, Martha'dan bir somun ekmek iste. | Open Subtitles | اذهبي الي المطبخ و اطلبي من "مارثا" رغيف خبز. |
Jean Valjean bir somun ekmek çaldığı için 19 yılını hapiste geçirmiş. | Open Subtitles | حسنا ، (جون فولجون) قضى 19 سنة في السجن -لسرقته رغيف خبز |
Eğer bir somun ekmek alırken bile param çıkışıyor mu diye bakıyorsam-- | Open Subtitles | لو ابتاع رغيف خبز فسيقومون بتفحص نقودي حال كانت... |
Bir tencere yemek ve Bir somun ekmek için. Başka bir şey için değil. | Open Subtitles | لأجل رغيف خبز ودلو لنقضي حاجتنا فيه |
Halk onu pantolonunda bir somun ekmek saklayan Jean Valjean kadar suçlu görüyor. | Open Subtitles | و التصور العام للأمر يقول بأنها مذنبة مثل (جين فالجين) و رغيف الخبز في جيبه جين فالجين: شخصية في رواية البؤساء |
Bir somun ekmek ve bir haftalık sucuk sana. | Open Subtitles | صحيح, لقد حصلت على رغيف من الخبز واسبوع من عروض الهراء هنا |
Bir somun ekmek, güzel beyaz ekmek ve reçel getirdim. | Open Subtitles | وأحضرت رغيفا من الخبز رغيفا ابيضا حقيقيا و مربى |
Bize bir somun ekmek satar mısınız bayan? | Open Subtitles | هل بإمكانك أن تبيعى لنا رغيفاً من الخبز يا سيدتي؟ |