Sonra fark ettim ki öyle olmayabilir, ...yoksa telefonda da söylerdin. | Open Subtitles | ثم أدركت على الأرجح لا، بما أنّك لم تخبرني على الهاتف. |
Daha Sonra fark ettim ki, nasıl bir hayat yaşayacağıma kendim karar vereceğim. | Open Subtitles | ثم أدركت أنّ الأمر يعود إليّ لأقرّر أي نوع من الحياة عليّ عيشها. |
Sonra fark ettim ki vücudum savaşın insanlara yaptıklarının en iyi örneğiydi. | TED | ومن ثم أدركت أن جسدي كان، بأكثر من طريقة، نموذج حي لما يمكن للحرب فعله بأي شخص. |
Ama Sonra fark ettim ki, hiçbir zaman daha az acı çekecek kadar olgunlaşmayacaksınız. | Open Subtitles | لكني بعدها أدركت أنه مهما كنتم كبار هذا لن يؤلم بشكل أقل |
Sonra fark ettim ki benim istediğim emlakçılık sektöründe kariyer yapmakmış. | Open Subtitles | و حينها أدركت أن العمل في العقارات هو ما أريده |
Sonra fark ettim ki ben de eskiden böyle yapardım. | Open Subtitles | ثمّ أدركت أنّ هذا هو بالضبط ما اعتدت على فعله |
Bu tuhaf Belçikalı'yı merak ediyordum Sonra fark ettim ki karını arıyorsun. | Open Subtitles | تسائلت عن غريب الأطوار البلجيكي ، بعدها ادركت .. انك تبحث عن زوجتك . |
Sonra fark ettim ki onlar, Tanrı için gösteri yapıyorlardı, bu da ne anlama geliyorsa. | TED | ثم أدركت أنهم يؤدون للاله أياً كان ما يعنيه هذا. |
Sonra fark ettim ki Tanrı'dan nefret edebilmek için bile inanmak zorundasın. | Open Subtitles | ثم أدركت شيئاً لا يمكن أن تغضب من الرب و لا تؤمن به في نفس الوقت |
Ama Sonra fark ettim ki, buraya çıkıp ot sarıp kafayı bulsam falan kimsenin ruhu duymaz. | Open Subtitles | و من ثم أدركت أنني أستطيع الوقوف هنا و أن أقوم بتدخين الحشيشة و أي شيء آخر |
Neden Sonra fark ettim ki beni asıl endişelendirmesi gereken sana söyleyeceğim şeylerdi. | Open Subtitles | ثم أدركت أن ما يجب أن أقلق بشأنه هو كل الأشياء التى من المفترض أن أقولها لك |
Ve Sonra fark ettim ki bunu onunla nasıl yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | ثم أدركت أننى لا أدرى إذا ما كان بإمكانى أن أقوم بالأمر معه |
Ben de eskiden aynı sorunla karşılaşırdım Sonra fark ettim ki iğneyi bir arkadaşının yerine koymalısın. | Open Subtitles | كنت أعاني من نفس المشكلة لكن ثم أدركت.. عليكِ أن تدعي أن الإبرة هي صديقك |
Sonra fark ettim ki çocuğum doğar doğmaz beni de diğerleriyle beraber haremine hapsedecekti. | Open Subtitles | ثم أدركت أن حالما أولد طفلي سأغلق مع بقية نسائه |
Ben de aynı şeyi düşündüm, ama Sonra fark ettim ki 10 blok ötede olaylar var. | Open Subtitles | فكرت بنفس الأمر، لكن بعدها أدركت أن هناك مشاكل على بعد 10 مربعات سكنية. |
Sonra fark ettim ki hiç kimse bana o ailenin ona baktığı gibi bakmayacak. | Open Subtitles | حينها أدركت أنّ أحداً لن ينظر إليّ أبداً... كما كان ينظر إليها هذان الوالدان |
Sonra fark ettim ki... | Open Subtitles | ثمّ أدركت... |
Evet, ilk önce öyleydi. Ama Sonra fark ettim ki... | Open Subtitles | نعم, في البداية, لكن بعدها ادركت |
Gerçekten farkında değildim, Sonra fark ettim ve bunun kabalık olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ولم أكن أنصت حقاً ولقد لاحظت ذلك واعتقد ان هذا شىء غير مهذب |
Onu dün öğleden Sonra fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظته بعد ظهر امس. |
En sonunda, bu gençlerle birkaç yıl çalıştıktan Sonra fark ettim ki kaçmaya devam edemezdim. | TED | في نهاية المطاف، أدركت بعد عدة سنوات من العمل مع هؤلاء الشباب، أنني لن أكون قادرة على الهروب. |
Ama Sonra fark ettim ki bunlar altından değil, pirinçtenmiş. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك أدركت أنّها ليست من الذهب، و إنّما من النحاس. |
Bir saat Sonra fark ettim ki, herifin teki benimle dalga geçiyormuş. | Open Subtitles | مسلسل أمريكي شهير* لما يُقارب ساعة، ثم أكتشفت أنّه رجل يتلاعب عليّ |
Sonra fark ettim ki kimseye aşık olmadığın için böyleydin. | Open Subtitles | ومن ثمّ أدركتُ... كان ذلك لأنّكَ لم تحبّ أحداً |