Evet, eğer ben şunlardan bir tanesini bulabilmiş olsaydım sonsuzluğun ne olduğunu mesela, onların benim için deli diye düşünmelerini umursamazdım. | Open Subtitles | حسنا,لو يمكن أن أكتشف أحد تلك الأشياء ما هو الخلود,علي سبيل المثال أنا لا أهتم لو أعتقدوا بأني مجنون |
İç ve dış uzay arasında, sonsuzluğun ortasında bulunuyoruz. | Open Subtitles | نحن نقف فى وسط الخلود بين الفضاء الخارجى و الفراغ الداخلى |
Tek istediğimiz, bu ruh sonsuzluğun kapısına geldiği zaman onu içeri alman. | Open Subtitles | ، نسأل عندما يصل إلى أبواب الأبدية . أن تدخله |
Borges okuyarak, siz de sonsuzluğun bir işaretini yakalayabilirsiniz. | TED | يمكنك عبر قراءة قصص بورخيس أن تلمح، أنت أيضًا، جزءًا من اللانهائية. |
Çocukken evrendeki yerim hakkında ve sonsuzluğun ne anlama geldiği hakkında ilk fikrimi düşünüyordum. | TED | كنت أفكر في مكاني في الكون وحول فكرتي الأولى حول ما قد يعني اللانهاية عندما كنت طفلة |
Gerçek sonsuzluğun tabiatını çoktan kavrayıp anlamıştı. | Open Subtitles | فقد أدرك وفهم بالفعل طبيعة المالانهاية الحقيقية، |
Dört yıl boyunca, her hafta, her ay, her gün tam 240 cesur erkek sonsuzluğun pençesine savruldular. | Open Subtitles | مئتان و أربعون رجل شجاع تم سوقهم للأبدية كل ساعة من كل يوم و كل ليلة لاربع سنوات طويلة |
Bizim seni öldürme arzumuz seni zekanı aşar, sonsuzluğun sınırlarına dayanır, eğer onun bir sınırı varsa tabii. | Open Subtitles | ألا ترون أننا نريد أن يقتلك ألف مرة، إلى حدود الخلود، إذا الخلود يمكن لها حدود؟ |
Ben sonsuzluğun, sen kendi yargılarının, diğerleri tenlerinin renginin. | Open Subtitles | أنا عبد الخلود وأنت لقناعتك. والبقية للون بشرتهم. |
sonsuzluğun bilgeliğini simgeleyen eski sembol. | Open Subtitles | إنها علامة القدماء التي ترمز نحو حكمة الخلود. |
sonsuzluğun bilgeliğini simgeleyen eski sembol. | Open Subtitles | إنها علامة القدماء التي ترمز نحو حكمة الخلود. |
sonsuzluğun içinde Tanrı'yı arayan yolcu zamanın iki yüzünü de görmelidir. | Open Subtitles | الحاج الذى يبحث عن التقرب الى الرب فى الخلود لابد ان يرى وجهى الوقت |
Dünya'nın her yerinde olduğu gibi Rio'da da sonsuzluğun sembolü olarak, bizi koruması için büyük bir İsa heykeli yer alır. | Open Subtitles | في ريو، لدينا، كما في أماكن أخرى من العالم نصب المسيح تمثال عملاق، رمز الأبدية |
sonsuzluğun nasıl olduğunu bilmesi gereken tek adam terk etti. | Open Subtitles | هجرني الرجل الوحيد الذي يفترض أن يعرف ما تعنيه الحياة الأبدية |
sonsuzluğun soğuk topraklarından başka bir şeyimiz yoktu. | Open Subtitles | وليس لدينا شئ سوى الأبدية الباردة والمظلمة . |
...ve sonsuzluğun güzelliğinin her şeyin bittiği yerde başlaması olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و ان جمال اللانهائية ان كل شىء ينتهى حيث يبدأ |
Georg Canter sonsuzluğun bu seviyesini alef-sıfır diye isimlendirmiştir. | TED | أطلق جورج كانتور على هذه الطبقة من اللانهائية اسم " ألف- زيرو". |
sonsuzluğun artık şekilsiz bir kavram olmadığını hissediyorsunuz. | Open Subtitles | أن اللانهاية لم تعد ذلك المفهوم الغير متبلور. |
sonsuzluğun sembolü olan? | Open Subtitles | أمتأكد أنها ليست 8 على جانبها يعني أنها علامة اللانهاية |
Bu nedenle bunlar sonsuzluğun aynı boyutlarıdır. | Open Subtitles | فهما إذا لديهما أحجام متساوية من المالانهاية. |
Bu kesirlerinde, tam sayılar gibi sonsuzluğun aynı çeşidinden olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | يدل هذا على أن الكسور لديها نفس نوع المالانهاية |
"...sonsuzluğun ilk saniyesi geçmiş olur!" | Open Subtitles | "! مرّت الثانية الأولى للأبدية" |