"sonuçlarından" - Translation from Turkish to Arabic

• العواقب
• نتائج
• عواقب
• بنتائج
• كل النتائج

Haklarınızı sınırlamak istemedikleri için değil siyasal sonuçlarından korktukları için yapamıyorlar.
ليس لإنهم يريدون تحديد حقوقنا, ليس لأنهم خائفون من العواقب السياسية.

Bu çalışmanın en önemli sonuçlarından biri şu: Belki de bu onlarca yıl boyunca sibernetik isyan kavramının bütününü tersinden alıyorduk.
أحد العواقب الكبرى لهذا العمل هو أنه لربما طوال كل هذه العقود، كان لدينا المفهوم العكسي للثورة الآلية.

Çaresizim, ve eğer gelmezsen, sonuçlarından ben sorumlu olmayacağım.
انا يائسة, وإن لم تاتى, فلن اكون مسئولة عن العواقب

- bu, sonuçlarından acı çekmek zorunda olduğum ilk sefer.
هذه هي المرة الأولى التي أعاني فيها من نتائج أعمالي

Ve şimdi bu bize kaldı, bunu halletmek adına yapay zekanın sonuçlarından emin olmak için yerine koymamız gereken şey hepimiz için daha iyi olanlardır.
و الموضوع يرجع إلينا الآن، من أجل معرفة ما نحن بحاجة لوضعه في المكان الصحيح للتأكد من أن نتائج الذكاء الإصطناعي ستكون الأفضل لنا جميعا.

Kişisel kâr sonuçlarından korkmasaydım anında yapardım.
كنت سأستخدمها بالتأكيد لو أنني لست خائفة من عواقب تحقيق مكاسب شخصية

Bu arada, seçim sonuçlarından... haberin var mı bilmiyorum ama, senin eleman artık başkan değil.
وفي حال لم تكن مُهتما بنتائج الإنتخابات فإن راعيك قد خسرها

sonuçlarından ben sorumlu olmayacağım. Anladın mı?
إن نظرت إليه حتّى بسوء، فلن أكون مسؤولة عن العواقب

ana değişim noktası olacaktır eğer venüs projesi ana alternatif olarak seçilirse olmazsa ,sonuçlarından korkuyorum istatistikler ülkemizin iflas ettiğini gösteriyor muhtemelen olacak şey ülkemiz askeri bir diktatörlüğe gidecek isyanları engelleyebilmek ve sosyal çökertmeyi tamamlamak için.
وسيكون ذلك نقطة تحول رئيسية إذا عـُرض مشروع فينوس كبديل محتمل إذا لم يتم ذلك ,فإني أخاف من العواقب.

Yasal kültürün az asil sonuçlarından biri:
إحدى مزايا معرفة العواقب للثقافة القانونية

Yaptıklarının sonuçlarından kaçabileceğini sanıyorsan, yanılıyorsun.
،تظنّ أنّ بوسعكَ الهرب من العواقب لكن لا يمكنكَ ذلك

Sadece kağıt değiştirmenin öngörülebilir sonuçlarından sorumluyum.
كلّ ما أنا مسؤول عنه هو العواقب المتوقعة لتبديل ورقة الإختبار

İyi olmamızın tek sebebi, kötü olmanın sonuçlarından korkmamız. O sonuçlar ortadan kalksa bu dünya kaosa sürüklenir.
ندعى الخير فقط لأنه يوجد عواقب للشر إنزع العواقب وسيصبح العالم فوضى

Bu da bir numaraysa sonuçlarından hiç hoşnut olmazsınız.
إن تكُن هذه خدعة أخرى، فلن تروقكَ العواقب.

Einstein'in genel izafiyet teorisinin en önemli sonuçlarından biri evrenin, 13.8 milyar yıl önce, Big Bang'den bu yana, uzay ve zamanın hızla büyüdüğünü ortaya koymasıydı.
واحدة من أهم نتائج نظرية إينشتاين العامة للنسبية كان اكتشاف أن العالم بدأ نتيجة تمدد مفاجئ للفضاء والوقت منذ 13.8 مليار سنة خلت والمسمى بالإنفجار العظيم.

Tabii ki, şu an yaptıklarımızın sonuçlarından sorumlu değiliz, öyle değil mi? Tüm bu klonlar hakkındaki şikayet gibi.
وبالطبع، نحن لسنا مسئولين عن نتائج ما نفعله الآن، أليس كذلك؟ مثل كل هذه الشكاوى عن الإستنساخ.

Katie'nin test sonuçları, tüm kariyerimdeki hastalarımın sonuçlarından daha kesin.
لقد راجعنا نتائج فحص كيت أكثر مما فعلنا لأي مريض طوال حياتي المهنية

Test sonuçlarından ne alırsam alayım devam ettirmeliyim.
أيّا كانت التحسّنات في نتائج الإمتحانات فيجب أن أستغلّها

Bu geçen senenin arama motoru sonuçlarından... 2011 Haziran'ından.
وهذه نتائج محرك البحث من العام الماضي في يونيو عام 2011

Kabul etmeliyim ki onu kirli işlerinin sonuçlarından korumak tam zamanlı bir işim varmış gibi hissettiriyor ve bu işten nefret ediyorum.
يجب ان اعترف بأن حمايتي له تتبعها عواقب وخيمة , نتيجة لأثامه اشعر وكأن الأمر وظيفة اخرى وانا اكره العمل

Bu kalabalık, bencil ve talihsiz dünyanın tüm korkunç sonuçlarından bahsediyorum.
أقصد كل عواقب كوب مزدحم بما يفوق طاقته وأنانيّ ومحكوم عليه بالفناء

Seçim sonuçlarından memnun musun, Kyle?
أأنت سعيد بنتائج الأنتخابات الليلة الماضية؟

Judith sonuçlarından kurtulmaya zorladı beni.
و " جوديث " أجبرتني على كل النتائج