"sonu gelmeyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تنتهي
        
    • لا ينتهي
        
    • لا نهاية
        
    • المستمرّ
        
    Hani bilirsiniz, florasan lambalar, sonu gelmeyen koridorlar ve sıralanmış rahatsız sandalyeler. TED تعرفون مصابيح الفلوريسنت هذه والدهاليز التي لا تنتهي وهذه الأسطر من الكراسي غير المريحة.
    Kahramanlarımız için sonu gelmeyen aksilikler ve terslikleriyle izleyenleri koltuklara mıhlamıştır. Open Subtitles إلا أنه جعل المشاهدين على حافة مقاعدهم بسبب الخدع و المصاعب التي لا تنتهي التي يواجهها أبطالنا.
    Progenasyon makinesini kullanmaya başlayınca, sonu gelmeyen bir savaşta çarpışan iki ordu oluştu. Open Subtitles و بدأوا في استعمال آلات انتاج الجينات و فجأة، تحصل على جيشان يتقاتلان في حرب لا تنتهي
    Baslangiçta birkaç tane ama sonrasinda giderek artan sonu gelmeyen yasayan ölüler ordusunu. Open Subtitles فقط بضعهم في بادئ الأمر لكن بعد ذلك أكثر فأكثر جيش لا ينتهي من اللاموتى
    Ayrıca sonu gelmeyen itaatsizlikten bıkmış durumdayım. Open Subtitles و أنا مُتعب من هذا العصيان الذي لا ينتهي
    sonu gelmeyen motellerde, arabalarda uçaklarda saatler geçirirsiniz öylece oturursunuz boşluğa bakarsınız. Open Subtitles مجرد قضاء ساعات في الموتيلات التي لا نهاية لها، السيارات و الطائرات،
    Aşk, boşa harcanmış yıllar ve sonu gelmeyen işkenceden başka hiçbir şey getirmez. Sana bir iyilik yapıyorum. Open Subtitles الحبّ لا يجلب إلّا سنوات مهدورة مِن العذاب المستمرّ وأنا أسديكِ معروفاً
    Yırtıcılar ve avları arasındaki sonu gelmeyen çatışmalar çok iyi bir biçimde dengelenmiştir. Open Subtitles المعركة التي لا تنتهي أبدا بين الحيوانات المفترسة وفرائسها انها متوازنة بدقة
    Sıkıcı evrak işlerinden ve sonu gelmeyen toplantılardan ibaret. Open Subtitles كله أعمال ورقية مملة و إجتماعات لا تنتهي
    Onun ara sıra gelen asabiyet nöbetleri, kronikleşen memnuniyetsizliği ve sonu gelmeyen ukalalığı beni çok yordu Open Subtitles هيستريتها العرضية، عدم رضاها المُتكرر وحشيّتها التي لا تنتهي
    Eğer gey olduğunu itiraf etmek, sihirbazlık gösterisiyse ve gey olmak da, şapkadan çıkan tavşansa ben, o sonu gelmeyen mendillerdenim. Open Subtitles لو كان إعلان الشذوذ هو عرض سحري و الشذوذ هو الأرنب بالقبعه أنا أحد تلك المناديل التي لا تنتهي
    Ne kadar muhteşem ve eşsiz olduğunu söylediğim sonu gelmeyen sohbetleri. Open Subtitles المحادثات التى لا تنتهي حيث أخبرك كم أنت رائعًا وكم أنا أحتاجك
    Ve böylece sonu gelmeyen cinayetler başladı. Open Subtitles ".وبهذا بدأت عمليات القتل التي لا تنتهي"
    sonu gelmeyen yenilemeler. Open Subtitles تجديدات لا تنتهي
    Bu kadar geç kaldığım için özür dilerim. sonu gelmeyen işler. Open Subtitles آسف لتأخري الشديد العمل لا ينتهي
    sonu gelmeyen döngüyü seviyorum. Open Subtitles أنا أعشق تبادل الأدوار الذي لا ينتهي
    sonu gelmeyen gösteriye hoş geldin, dostum. Open Subtitles مرحباَ بعودتك صديقي إلى عرض لا ينتهي
    sonu gelmeyen bir kabusa sokuyor. Open Subtitles الكابوس الذي لا ينتهي أبدا
    - Bağışlayın senatör. Ama o adam sonu gelmeyen bir savaştan bahsetti. Open Subtitles أعذريني ، أيّتها السِناتُورة لكن الرجل تحدّث عن حرب لا نهاية لها
    Sana boşa harcanmış yılları ve sonu gelmeyen işkenceyi işte bunlar getirecek. Open Subtitles وهذا ما سيجلب عليك سنوات مهدورة مِن العذاب المستمرّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more