| Bunu yapamazsam benim sonum olur senin de. | Open Subtitles | هذه ستكون نهايتي ولك الآن، أيها السيدات والسادة |
| Trajik sonum. Eminim karakolda notumu okumuşlardır. | Open Subtitles | نهايتي المأساوية أنا واثق أنهم قد قرأوها فى مركز الشرطة |
| İlk açıklığın sağından geçer geçmez. Bu da iyiydi, çünkü yoksa şu yeşiller benim sonum olacaktı. | Open Subtitles | شيء جيد أيضاً، لأن تلك الملاعب الخضراء .كانت يمكن أن تكون نهايتي بأي حال |
| Harika. Her zaman sonum lânet bir bebeğin yanı oluyor. | Open Subtitles | رائع ،دائما ينتهي بي الحال الى الجلوس بجانب طفل ما |
| Bunun olacağını bana gösterdi ki, sonum onun gibi olmasın. | Open Subtitles | جعلتني أرى بأن هذا سيحدث حتى لا يكون مصيري كمصيرها |
| Çünkü insanlarım bir söz verdiğimi de duydu ve sözümden dönmek, bu da benim sonum olurdu. | Open Subtitles | لأن قومي سمعوني أعطي كلمتي له و إن لم ألتزم بكلمتي ستكون نهايتي أيضاً |
| Eğer adamlarımdan biri fark edecek olursa, bu benim sonum olur, biterim. | Open Subtitles | إذا اي احد من رجالي كشفني ستكون نهايتي ,الموت |
| Benim de sonum gelir çünkü aptal gibi bütün paramı ona yatırdım. | Open Subtitles | محتمل أن تكون نهايتي لأنني وبشكل أحمق استثمرت مالي فيها |
| Eğer bu albüm liste başı olmazsa, benim sonum olur adamım. | Open Subtitles | إذا لم يكن هذا الألبوم الرقم واحد . فتلك ستكون نهايتي يا رجل |
| Siz beyazlar ve yüksek kolesterol benim sonum olacaksınız. | Open Subtitles | انتم ايها الناس البيض ذي الكولسترول العالي ستجلبون نهايتي. |
| Odaklanman lazım Anderson yada sonum Artur Campbell'ın yanında bir hücrede olacak. | Open Subtitles | احتاجك ان تركز يا "اندرسون" وإلا ستكون نهايتي بالزنزانة بجوار "آرثر كامبل،" |
| Şimdi dürüst olmak gerekirse, eğer Griffinlerde kalsaydım bugün sonum Rick Springfield gibi olabilirdi. | Open Subtitles | ولكي أكون صريحاً، لو أنني بقيت مع آل غريفن ستكون نهايتي كـ ريك سبرنيغفيلد اليوم |
| Bu yüzden hâlâ gücüm yerindeyken sonun gerçekliğini kabullenerek kendi sonum olduğundan emin olacağım. | Open Subtitles | وبينما لا أزال أمتلك القوة سأذهب لأتحكم بالنهاية لأحرص أن تكون نهايتي الخاصة بي |
| Bu sonum olacaksa bıçaklanmaktansa vurulmayı tercih ederim. | Open Subtitles | إذا كانت هذه ستكون نهايتي, أود أن يُطلق عليَّ النار بدلا من أن أُطعن. |
| Benim mutlu sonum, sonunda dünyada evimde olduğumu hissetmek. | Open Subtitles | نهايتي السعيدة هي أنْ أشعر أخيراً أنّي في بيتي في هذا العالَم |
| Bileyim ki sonum size benzemesin. | Open Subtitles | أحتاج أن أعرف كي لا ينتهي بي المطاف مريراً مثلكما |
| Eğer federal kokusu alırsa sonum düşes gibi olur. | Open Subtitles | إن شك في وجود عملاء فيدراليين فسيكون مصيري كمصير الدوقة |
| Eğer şu Timsah'da ölürse işte bu benim sonum olur. | Open Subtitles | .. لو مات هذا التمساح ربما تكون النهاية بالنسبة لي |
| Adamlar bunu benim sonum olarak görüyor, ve kazlar gibi terhis edilmek için bağırıyorlar. | Open Subtitles | يظن الرجال أنها علامة هلاكي و يتارعون علي الترحيل |
| Bakın, tek bildiğim eğer o tablodan kurtulamazsam, sonum ailemdeki diğer insanlarınki gibi olacak. | Open Subtitles | اسمعي، كل ما أعرفه هو أنني إن لم أتخلّص من اللوحة فسينتهي أمري كما انتهى مع كل أفراد عائلتي الذين امتلكوها |
| Merak etme..tekerlekli sandalye olmayacak benim sonum | Open Subtitles | شكراً لقلقك ولا تقلق لن ينتهي بي الأمر على كرسيّ معوقين |
| Hayır, kalsın. Mutlu sonum için hayatta kalmayı yeğlerim. | Open Subtitles | لا أريد، شكراً أرغب بالبقاء حيّاً لنهايتي السعيدة |
| Annem her zaman kötü bir sonum olacağını söylüyordu. | Open Subtitles | دائما ما كانت تقول أمي أن سينتهي بي المطاف بشكل سيء |