"sopanın" - Translation from Turkish to Arabic

• العصا
• المضرب
• الهراوة

Çocuklardan biri Sopanın bir ucunu tırnaklarken diğeri Sopanın öbür ucuna kulağını dayamış dinlemektedir.
وكان واحداً منهما يخدش نهاية العصا والآخر يستمع بالطرف الآخر.

Oltacı, Sopanın ucuna bir kanca takar ve dükkanların arkalarından, camlarından veya kapılarından sarkıtır.
الصياد يضع الطعم فى نهاية العصا لكى يصل وراء نوافذ وأبواب المحلات

Bir Angler Sopanın ucuna kanca takar ... ..kapıların ve pencerelerden malları yürütür.
الصياد يضع الطعم فى نهاية العصا لكى يصل وراء نوافذ وأبواب المحلات

Sopanın tüm ağırlığını kaldırmaya gücü yetmeyen biri.
لشخص ليس لدية القوة الكافية لأن يمسك كل المضرب

Tam böyle bel hizasında bir top gelir, tam durduğun yerin köşesine doğru, Sopanın en kalın yeriyle vurabilirsin topa ve Tanrım, topa vurur veda edersin.
تحصل على كرة سريعة بهذا الإرتفاع وخارج الزاوية حيث يمكن أن تصوب المضرب عليها

Bu Sopanın boyu benimki kadar 110 santimden uzun olmalı.
هذه الهراوة بنفس طول هراوتي لابد أنها أطول من 34 بوصة

Bu sayede tüm kuvvet Sopanın diğer ucunda olacak.
و بهذا القوة كلها ستذهب إلى العصا حسناً، لنفعل هذا مجدداً

Sikerim! Sopanın yaş ucu her zaman hırsızlara geliyor!
اللعنة، دوما ما يتحصل اللص على نهاية العصا المبللة.

Bu kızın kıçındaki Sopanın derhal çıkartılıp başka bir yerine penis sokulması gerek. Haksız mıyım?
وهي في حاجة العصا من الحمار وديك في بلدها coochie برونتو.

İsteyerek yapmadım. Sopanın berbat bir eğimi vardı.
العصا كانت مقوسة زيادة عن اللزوم

Sopanın etiketini çıkarmadın değil mi?
هل تركتي بطاقة السعر على العصا ؟

- Sopanın şekliyle yara izinin eşleştiremem.
- لا استطيع مطابقة - شكل العصا مع نمط الجرح

Ama Sopanın üstündeki kan, kurbanınkiyle eşleşiyor.
لكن الدماء على العصا تطابق دماء الضحية

Bir Sopanın uzunluğunu nasıl ölçersiniz, Bay Jonas?
كيف يمكن معرفة وأخذ قياس هذه العصا سيد (جونز) ؟

Sopanın içindeyken daha güvendeydin.
كنتِ بأمان أكبر في تلك العصا

Sopanın Nick'i kurtardığını mı söylüyorsun?
أتقول أن العصا أنقّذت نيك؟

- Diğer elinle de Sopanın ucunu tut.
-أمسكي بطرف العصا بيدك الأخرى

Evet şey, burnun Sopanın şiddetiyle kırılmış.
مناخيرك بس مكسورة من ضربة المضرب

Sopanın çimentoyla dolu olduğunu bilmiyordu.
هو لا يعرف أنّ المضرب مليء بالأسمنت

Şu Sopanın beni halledeceğini mi düşünüyorsun?
أتعتقد أن ذلك المضرب سيساعدك ضدي؟

Sopanın sertliğe bakılırsa ya çok güçlü ya da ciddi bir golfçu.
وبالحكم على قساوة هذه الهراوة إنه لاعب قوي وجاد جداً