"soracağız" - Translation from Turkish to Arabic

    • نسأل
        
    • سنسأل
        
    • نسألك
        
    • نسألها
        
    • سنطلب
        
    • سنسألك
        
    • نطرح
        
    • ونطرح
        
    • نسألكِ
        
    • لنسأل
        
    • سنسألكم
        
    • سنسأله
        
    • سنسألهم
        
    Eğer aslında kullanmıyorlarsa, maymunlara para hakkında nasıl soru soracağız? TED كيف يمكننا أن نسأل القرود عن النقود بينما هم في الواقع لايستخدموها؟
    Son olarakta Meşhur Kruger'e birkaç soru soracağız. Open Subtitles عند الإغلاق، نحن سنذهب نسأل بضعة أسئلة إلى السّيد كروغار
    Aksi halde bu bilgileri nereden aldığını soracağız. Open Subtitles بصورة مختلفة نحن سنسأل عن من أين هو يجلب معلوماته
    Pekâlâ, çocuklara soracağız, hepsi bunun ben olmadığını söyleyecek. Open Subtitles حسناً، سنسأل أصحابنا سيقولون أنها ليست لي
    Sadece birkaç soru soracağız. Open Subtitles و لكن من المستحيل ان نعتبرك مشتبه به نحن فقط نريد ان نسألك بضعه اسئله
    - Neden yalan söylediğini mi soracağız? Open Subtitles سوف نسألها ما الذي كذبت بشأنه أيضاً؟ لا.
    Aptal yaşlı herif. Etrafta sadece soru mu soracağız? Open Subtitles العجوز الملعون، هل قصد أن نسأل في الأرجاء فقط؟
    Akşam evimize gidip yemeklerimizi yiyeceğiz ve kendimize bu adamı, masum bir insanın canını almaya ve ona bu derece hunharca davranmaya iten nedir diye soracağız. Open Subtitles الليلة عندما نذهب لمنازلنا نحظى بوجبة عشاء جيدة يجب أن نسأل مالذي يدفع برجل إلى قتل نفس بريئة
    O kasabaya gidip Pegasus hakkında sorular soracağız! Open Subtitles سنذهب إليها و نسأل الناس هناك عن الأحصنه المجنحه
    Şimdi kadınları göndereceğiz ve erkeklere birkaç soru soracağız. Open Subtitles سنرسل الآن النساء للمراحيض المعزولة و نسأل الرجال بعض الأسئلة
    Şimdi de 9 yaşındaki çocuğa mı soracağız bize kim işkence yapıyor söylesin diye? Open Subtitles سنسأل غريب أطوار بعمر التاسعة عمن كان يعذبنا؟
    Endişelenmeyin, sadece birkaç soru soracağız. Open Subtitles لا تقلق نحن فقط سنسأل بعض اﻷسئلة
    Yakaladığımızda bunu Bauer'e soracağız ama şu anda hâlâ elçiliğin içinde bir yerlerde ve biz kat kat arıyoruz. Open Subtitles سنسأل (باور) حالما نصل اليه ولكن الآن، هو لايزال في مكان ما داخل السفارة ونحن نفتشها طابقاً تلو الآخر.
    Başka bir soru soracağız: TED سنسأل سؤالًا آخر.
    Sadece çalıştığın kişilerle ilgili birkaç soru soracağız. Open Subtitles نحن نريد ان نسألك فقط بضع اسئله عن الاشخاص الذين كنت تعمل معهم
    Oraya gidip ona soracağız. Open Subtitles سنذهب اليها و نسألها ان كانت هي الفاعلة
    Siz ucuz otelleri yönetmekte başarılı olabilirsiniz, ama biz gerçek bir doktorun daha fikrini soracağız. Open Subtitles لكنّنا سنطلب رأي طبيب فعلي آخر طبيب يهودي
    Dr. Behrle, size çok hassas sorular soracağız. Open Subtitles سنسألك بعض الأسئلة الحساسة جداً يا د.
    Sorularımızı soracağız ve cevaplarını uygar bir şekilde-- Open Subtitles سوف نطرح أسئلة و ننتظر الرد بطريقة متحضرة.
    Biz de her zamanki gibi dinleyip sonra da sorularımızı soracağız. Tamam mı? Open Subtitles لذا، وكما جرت العادة، سوف نستمع ونطرح الأسئلة بعد ذلك، حسنـاً؟
    Size bugün sadece bir soru soracağız. Open Subtitles سوف نسألكِ فقط سؤال واحد اليوم.
    Burada olmamazın nedeni bir cinayet hakkında size birkaç soru soracağız. Open Subtitles لنسأل بعض الاسئلة .حول جريمه قتل
    Dinleyin çocuklar, birkaç soru soracağız sadece. Open Subtitles أنصتوا يا رفاق، نحنُ فقط سنسألكم بضع أسئلة.
    Elimizde kimyasal silah olsa bunları nasıl saklayıp gönderirdik diye soracağız. Open Subtitles سنسأله عن كيفية تخزين واستخدام الأسلحة الكيماوية
    Onlara dün geceyle ilgili bir soru soracağız. Bunu ancak gerçeği söyleyenler bilebilecek. Open Subtitles سنسألهم سؤال عن الليله الماضيه و الصادقون منهم فقط اللذين يعرفون الحقيقه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more